• BIST 10626.16
  • Altın 4426.435
  • Dolar 40.4192
  • Euro 47.2529
  • İstanbul 35 °C
  • Diyarbakır 40 °C
  • Ankara 35 °C
  • İzmir 41 °C
  • Berlin 21 °C

Yayınlanmamış belgelerle Risale-i Nurlar’ın tahrifatı! (3)

Abdullah Can

Osmanlıca belgenin çevirisi (Belge 2 sütun halinde olduğundan, “1. Sahife 1. Sütun”, “1. Sahife 2. Sütun şeklinde çevrilmiştir)
TAHRİFAT: 3

43031

43032

Evet, ileri görüşlülüğüyle müstakbelde Kürtler için hazırlanmış “darbe-i müdhişe”ye vakıf Bediüzzaman’ın, sırf onları kurtarmak, maddi-manevi terakkiye sevketmek ve onlara refah yollarını göstermek, komşu halklarla, din kardeşleriyle müsavi şartlarda huzur, sükûnet ve vahdet içinde yaşamalarını temin etmek maksadıyla ellerine verdiği bu rehber kitabı (Münazarat’ı) hangi hakka binaen ve hangi salahiyete istinaden tahrif ve tahribe tabi tuttunuz? Ehl- Kitap dahi kendi kitaplarında bu kadar tahrifata cüret etmişler midir acaba! Bıraksaydınız da orijinal haliyle kalsaydı; şayet muhtevası hoşunuza gitmiyor idiyse, okumazdınız; olur biterdi...  

Acaba yaşanılan bunca acıların ve ıstırapların yaşanmasında bu tahrifatçı güruhun da payı yok mudur? Kürtlerin de Türklerin de dökülen her damla kanında bu tahrifatçıların payı yoktur denilebilir mi? Başkasını bilmem, ama kendi adıma “yoktur” diyemiyorum. Zira Bediüzzaman’ın Münazarat’ı (Kürt Reçetesi) zamanında yetkililerin ellerine yetiştirilseydi, mamur memleketimiz bu denli viraneye dönmezdi ve aşiyanelerimizde bülbüller yerine baykuşlar ötmezdi. Bin yılı aşkın bir süredir aynı coğrafyada birlik ve beraberlik şiarıyla yaşayan iki Müslüman kardeş topluluğu (Türkler-Kürtler), günümüzde birbirinin saldırtan, boğazlattıran, sırtlanlar gibi birbirine parçalattırmaya azmeden ırkçı ve kafatasçı azınlık, bu ülkedeki tüm zenginlikleri, tüm değerleri, tüm renkleri, tüm sesleri bastırmak, sindirmek ve gerekirse yok etmek üzere iş başında icra-yı faaliyet ederlerken, birilerin de bunların ekmeğine yağ sürercesine Kürt ve Kürdistan ifadelerine karşı hınçlarını bir başka kulvarda icraya kalkışmaları bu günkü felaketimizin yegâne sebebi değil de nedir? Tek kelimeyle, bu iş, ateşe odun taşımak değil midir?  

Çalışma yeni belgelerle devam edecek...

  • Yorumlar 14
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • ibrahim kalkan17 Ocak 2013 Perşembe 17:27Üstad

      Sanki Ey Kürtler yazılsaydı her şey düzelecekti. Üstad'ın hiç bir dediğini yapmadan, sözlerini özümsemeden, münazaratı anlamadan tek kelimeye takılmak ne kadar doğrudur.

      Yanıtla (1) (1)
    • Ramazan ÇETIN18 Ocak 2013 Cuma 01:05Yewme tublesseraîr

      Ewwelden beri bu konunun hallinin "kriminal" incelemeyle olacağını düşünürüm. Her neşriyat arşivindekini esas alıyor. Tashih/tahrif belgesinin musahhih/muharrifi kim? Bu, üstad'ın vefatından sonra olmuş ise niye latin hattıyla yazmamışlar? Hatt-ı Kur'an'la olan nushalara Üstad'ın bizzat müdaheleri mevzuu izahtan varestedir. Münteşir Kastamonu, Emirdağ Lahikalarında bazı mektuplar var bu tashihlerle ilgili. Hem İçtimai Dersler Sunuş 2. sayfada 'yeni Said döneminde yapılan tashihler...' cü

      Yanıtla (0) (0)
    • Serdar Merdan18 Ocak 2013 Cuma 09:11Tek Kelime!

      Sayın İbrahim Kalkan, sizde jeton düşmemiş galiba. Bahsettiğiniz tek kelimenin anlamını biliyor musunuz?
      O tek kelime bir HALKTIR, halk! Allahu taalanın yarattığı bir kavimdir.

      Yanıtla (0) (0)
    • muallim18 Ocak 2013 Cuma 11:55hakikat bin usandırmaz

      üstad arkadaşım, ey kürtler yazsaydı herşey düzelirmiydi düzelmezmiydi onu Allah bilir ama biz olanı üstadın kullandığı cümleleri değiştirmenin yanlışlığını, ve bu yanlışların art niyetle ve sisteme hizmet ettiğini söylüyoruz, biz kürt yazmayan yere kürt yazılsın, kürdistan konsun demiyoruz, olan niye değiştiriliyor bunun yanlışlığını anlatmaya çalışıyoruz, Allah razı olsun sayın abdullah bey sayenizde üstadımızı daha iyi tanıyoruz, Kürt solu üstad kürtler için bişey yapmamış derken ihanetle suçlarken

      Yanıtla (0) (0)
    • Bedîrxan18 Ocak 2013 Cuma 11:59Irkçılık

      Kekê Abdullah faşizm bir ırkçılıktır. Yani bunu tahrif edenler çok büyük günah işlemişlerdir. Bunlar tahrifat yapıp ırkçı olmayı seçtikleri gibi Risale-i nurların diğer kısmından bile bir şeyler anladıkları yok. İman hakikatları deyipte bunu dahi anlamamak istememişlerdir. Skolastik anlayışına bürünen ABİLER kendi peşlerinde gelenlere ilmi istibdat kurarak onları susturmuşlardır. Saidi Nursiya büyük iftiralar attılar. Bunun vebali çok büyüktür.

      Yanıtla (0) (0)
    • ubeyd ari18 Ocak 2013 Cuma 15:09kardeşlik söylemi

      sayın Abdullah Bey bu yazılarıyla neyi amaçlamaktatır acaba? bin sneden beri kardeş olan kürt ve türk milletleri,kürtlerin seslerini çıkarmadan uslu ve itaatkâr davranışlarıyla devam etmiştir. Tarihte Kürtlerin diğer kardeşlerne saldırı ve hakszlık üzerne bir hucumları pek olmamıştır (kendi milletleri hariç) Bu da milletleşme sürecini yaşayamamış veya daima kendi içinden hep başka(hakim millete) yaranma tarzıyla çözüm getirmeye çalışan sayın yazar gibilerin onları tekrar tam milletleşme sürecine doğru gittikleri bir hengamede kalkıp ta kardeşlik söylemi üzernden esaret ve kimliksizleştirme çab

      Yanıtla (0) (0)
    • e.semsur-i18 Ocak 2013 Cuma 15:32itidal

      yorumcu arkadaşlar, karanlığa küfür edeceğinize mum yakın, yakınmak şikayet etmek kolaydır, çalışma ve gayret gösterin, biz siz ne yaptık, madem bu kadar şikayetçiyiz, birilerine hakaret edeceğimize, sırf hak ve hakikatın ortaya çıkması için bu tür çalışmalar içinde bulunsak daha doğru olmazmı.
      birileri yada yakındığımız çevreler çok sistemli bir şekilde gece gündüz bizden kat kat fazla çalışarak bildiği yolda gidiyor, ve galibiyet ve üstünlük ona geçiyor. bizde ise klasik kürt hastalıkları mevcuttur. buna karşı "xandın, dest hevgırtın, pışta xa ne de keseki"

      Yanıtla (0) (0)
    • Usî18 Ocak 2013 Cuma 16:04Kurdî--Nursî

      Üstad ilk eserlerinde Kurdî lakabını kullanmıştır; daha sonraki eserlerinde ise Nursî'yi tercih etmiştir. Ancak mesele bu değil. Çok stratejik yerlerdeki kelimeleri değiştirmişler ve malesef Risalelerden anlaşılması gerekenlerin tam zıddına bir cemaat anlayışı peyda olmuş. Risalelerin neşir hakkına gelince; insanın tüyleri ürperiyor. Kur'an'ın malı olan bir şeyi tekelleştirmek bir Gaflet-i tamme'di; Kutsal abiler Kur'an'ın dışındaki kutsal ve tahrif edilmiş eserleri....Üstadın evini kutsadılar, elbiselerini, gittiği yerleri vs. TEVHİD NEDİR????

      Yanıtla (0) (0)
    • muhacır18 Ocak 2013 Cuma 16:22allah razı olsun

      keke abdullah senden bu gerçekleri yazdığın için allah razı olsun abilerin yapamadığını ve usdadı tanıyamadıkları için dir herhalde ama senin gibi abeller bize lazım çünkü ancak bu tefrikacılara senin gibi çok değerli abeler daha çok yazarlarsa daha iyi olur abe olarak bilinen birsi önce bir yazıda usdadın kürt olduğunu yazıyor ikinci gun nasıl olduysa yazdığını yalanlıyor allah islah etsin gellek sıpas.allah sayılarınızı artırsın

      Yanıtla (0) (0)
    • nuşîrevan19 Ocak 2013 Cumartesi 13:47Haydi Bakalım

      Abdullah bey güzel bir çalışma yapmışsın eline koluna yüreğine sağlık. Ama üstadın artık kürt olmadığı seyyid ve şerif (!) olduğu (!) kesinleştiği halde bu çabalar niye :)

      Yanıtla (0) (0)
    • dengbej çetin19 Ocak 2013 Cumartesi 18:51lütfen mantıklı konuşalım

      sevgili nuşirevan kardeşim ! yazıda üstadın kürtlüğüyle alakalı birşey mi var ? artı üstad kendisi ben kürdüm diyor siz niye ıolayı ırkçılığa boş konuşmaya sürüklüyorsunuz ? .. kürt mü değil mi diye merak eden gider kitaplarını okur boş belgelerle konuşan bazı profesöre kanmaz !!!

      Yanıtla (0) (0)
    • Muhammed11 Şubat 2013 Pazartesi 21:34Üstada Yalancı diyen ırkcı zihniyet

      Üstad Risalede ben seyyiy değilim diyor ...Bütün mezhep imamlarına göre ve yazılomış binlerce fıkıh kitabına göre ; bir müslümanın sadece başına silah dayanarak tehdit edildiği halde yalan söylemesinin caiz olabileceği bunun dışında asla caiz olmadığı ortadayken ; ve Hz Muhammed ; Seyyid oldugu halde seyyid değilim diyeni ; cehennemle tehdit ederken bu ne ; türkçülük aşkı ve ırkçılığıdır ki ; Üstadı yalancı ve Hz Muhammed(S) hadisinin tehditine muhatap kılıyor ?? ha mesele şu Üstad haşa yalancı olsun da yeter ki kürt olmasın !

      Yanıtla (1) (0)
    • Muhammed11 Şubat 2013 Pazartesi 21:40farzedelimki öyle Hz Muhammed de Arap değil o halde

      bir diğer mesele ; daha bir kaç nesil öncesi türk olmadıgı belli olan bir çok alim ; ilim adamı söz konusu oldugunda hemen türk yapılan buna karşı bir şey demeyen zihniyet nedense söz konusu kürt kavmi olunca 1400 yıl öncesine gidiyor..Bilmiyor ki 300 yıl öncesi gidilse belki kendisi türk çıkmayacak. İşin traji komik yani Hz Muhammed (S) gibi bir Peygambere de ; aslında bu insanlar haşa sümme haşa yalancılık isnadında bulunmuş oluyorlar.. Çünkü ona bakarsak Hz Muhammed de Arap değil miladi 500 yıldan bir kaç bin yıl geriye gidersek Hz Peygamber Hz İbrahimin soyundan yani arap değil .

      Yanıtla (0) (0)
    • mamoste tori27 Mart 2013 Çarşamba 20:43peki ya bu söylenenler!

      Ama birileri bu değişikliklerin! -tahrifatın- üstadın izniyle yapıldığını çünkü içerisinde bulundukları dönemin çok hassas bir dönem olduğunu, eğer bu yapılmasaydı risalelerin tamamen ortadan kaldırılabileceğini söylüyorlar. bunlara ne diyeceğiz peki.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89