• BIST 10366.16
  • Altın 4349.519
  • Dolar 40.3482
  • Euro 46.9244
  • İstanbul 27 °C
  • Diyarbakır 34 °C
  • Ankara 30 °C
  • İzmir 33 °C
  • Berlin 26 °C

Risale-i Nur'ların tahrifatı (Üstad'ı Kürtlükten çıkarma çabaları) (7)

Abdullah Can

Risale-i Nur'ların tahrifatı (Said-i Nursî’yi Kürtlükten çıkarma çabaları) (7) 

Tahrifatçı güruhu hedef alan seri yazımızın bu yedinci makalesi, kendi içinde iki bölüm olacaktır. Birinci bölümde, Risale-i Nur’a sonradan ‘eklenen yazılar’dan birini, ikinci bölümde ise ‘çıkartılan yazılar’dan birini mercek altına alacağız. Ancak her iki yazı da kategorik olarak birbirinin tamamlayıcısıdır. Onun için, aynı makalenin çerçevesinde değerlendireceğiz. 

Bilindiği gibi, insanlar sözlerini etkileyici ve makbul kılmak için halk nezdinde ya da dünya ölçeğinde meşhur olmuş kitaplardan ya da kişilerden alıntı ve aktarımlarda bulunurlar. Bu metotla hem kendilerini bilgili, hem de sözlerini etkili kılarlar. Her masum eylemin ya da çalışmanın olumsuzlukta kullanılması mümkün olduğu gibi, bu tür bilgi aktarımlarının da zararlı şekilde kullanılması pekâlâ mümkündür. İşte bu yazımızda, uzun zamandır yanlış ve menfi emellerle kullanılagelen bir bilgi kirliliğini sizinle paylaşacağım: 

Emirdağ Lahikası, Cilt-1’de geçen bir mektup var. (Bkz. Envar Neşriyat, sh. 85) Mektup, Hasan Feyzi imzasıyla neşredilmiş. Mektubun başlığı yok; onun yerine üst tarafında peşpeşe noktalar sıralanmış. Risale-i Nur’da alışageldiğimiz başlıklardan olan “Esselamu aleykûm....”, “Bismihi Subhanehu” ya da “Aziz, sıddık kardeşlerim” gibi ifadelerden hiç biri mevcut değildir. Her ne ise... Asıl mevzu kitaba sokuşturulmuş bu mektup değil, mektubun içine ustaca ve sinsice sıkıştırılmış bir paragraftır... Onun üzerinde yoğunlaşacağız. 

“Said-i Nursî’nin Kürdlüğünü inkâr temelinde hazırlanmış bu paragraf”ın aslını-faslını araştırdım. Zira sözkonusu paragraf, “ırkçı” ve “üstün/seçkin kavim” histerileriyle hazırlanmış olduğundan, Risale-i Nur’un saf islamî ve tevhidî bakış açısıyla telif edemedim; edemezdim. Üstelik Kürdlere karşı Üstad’ı ya da Risale-i Nurları kullanan çevrelerin en çok kullandıkları materyallerden biridir bu paragraf. Ve maalesef, halen de kullanılagelmektedir. İşte araştırmalarım sonunda gördüm ki bu paragraf merhum Hasan Feyzi’ye ait değildir; menhus zihniyetlilerin kendi habis niyetlerini tahakkuk ettirmek yolunda uydurdukları bir mevkutedir. Her ne kadar âlimane ve şairane hazırlanmışsa da... 

Merhum Hasan Feyzi’ye mal etmelerine gelince: Hasan Feyzi, Üstad’a âşık ve saf-ı evvel Nur Talebelerindendir. Onun hakkında söylenen “Zülcenaheyn”, “ehl-i kalp”, “gayet yüksek bir ehl-i ilim”, “Denizli kahramanı” ve “Benim bedelime şehit oldu” gibi sitayişkâr ifadelerin tamamı Said-i Nursî’ye aittir. İşte böyle takdirlere mazhar bir merhumun adına uydurulmuş bir sözün etki derecesini tahmin eden tahrifatçılar, ona nispetle böyle uyduruk bir mevkuteyi neşretmekten hayâ etmediler. Said-i Nursî’nin, “Cumhur-u avamı bürhandan ziyade, mehazdaki kutsiyet imtisala sevk eder” sözünü bu işte –maalesef– menfice kullandılar. 

Müfterileri teşhir, Hasan Feyzi’nin şahsiyetini de vaki suizanlardan beri tutmak adına önce muharref, yani tahrifatlı belgeyi sunalım:

43710 

Emirdağ Lahikası, Cilt-I’den alınmış bu sayfada altı çizili kısma dikkatinizi yoğunlaştırın lütfen!... Ne denmek istediğini, yazılanlarla hangi amaca hizmet ettiğini ve neden “Kürd”, “Kürdistan” ya da “Kürdlük” sözkonusu olduğunda bu ırkçı entrikalara başvurulduğunu lütfen teemmül ve tefekkür ediniz!... Her bir belge bir röntgendir; hakikati deşifre; müzahrefatı ise istifra ettirir. Muvahhidler ırkçılık yaparlarsa, müşriklere nasıl “adil ve demokrat olunuz!” denilebilir? 

Bu mektubun asıl sahibi Hasan Feyzi’dir; ancak altı çizili satırlardan onu tenzih ederiz. Bir Türkmen yiğidi olan Hasan Feyzi, şehirleri olan Denizli’ye sürgün gönderilen Said-i Nursî Hazretlerinin “Kürd” olduğunu biliyordu; karşı propagandalar da hep o yöndeydi. Buna rağmen o, Said-i Kürdîye âşık oldu; onu dinlemek ve hayatını Kur’an hakikatlerine vakfetmekte en ufak bir tereddüt göstermedi. İşte iman, işte ümmet anlayışı… 

Şimdi de bu mektubun aslının “nasıl” olduğunu ve “nerede” neşredildiğini gösterelim: 

43706

43711

Bu iki sayfa, Sinan Matbaası tarafından 1960 yılında İstanbul’da basılan “Konferans” kitabından alınmadır. Yazının başı sayfa 72’de, sonu ise 92’de bitmektedir. Yani uzunca bir makaledir. Birinci belgedeki mektup, işte bu makalenin 90-93’üncü sayfalarını içermektedir. O mektubun baş kısmı, bu ikinci belgede birinci ok işaretiyle gösterilmiştir. Uydurulmuş olan paragrafın sokuşturulduğu kısım ise, ikinci ok işaretiyle gösterilen aralıktır. Ancak görüldüğü gibi, uyduruk paragraf makalenin aslında mevcut değildir. Demek menhus amaçlarla tertip edilmiş uyduruk bir mevkutedir... 

Peki, bu söylediklerimizi teyid eden bir başka belge var mıdır? Evet, vardır. Merhum ve mağfur Mustafa Sungur’la yapılan bir röportaj vardır. Röportajı yapan Necmeddin Şahinerdir ve tamamını “Aydınlar Konuşuyor” adlı kitabında yayınlamıştır. Sözkonusu röportajdan alınan şu sayfa bizi desteklemektedir. İşte belgesi:   

 43709

Bu belgede altı çizili olan kısım da Hasan Feyzi merhumun uzunca makalesinden iktibas edilmiştir. Merhum Mustafa Sungur, iktibas ettiğini aynen aktarmıştır; ne eksilterek, ne çıkararak, ne de tahrif ederek... Ok işaretiyle gösterilen aralık, sözkonusu uydurulmuş ırkçı paragrafın olduğu yerdir. Görüldüğü gibi Mustafa Sungur da o paragrafa iltifat etmemiştir. Çünkü aslı-faslı olmayan bir uydurmadır... (Mustafa Sungur, Said-i Nursî’nin ilk sıra talebelerinden olup genç yaşından itibaren Kur’an’ın hizmetine girmiştir. Geçen Aralık ayının başında vefat eden Ağabeyimizi bir kez daha rahmetle anarken, bu sayfada göstermiş olduğu sadakatini de şükranla anıyorum.) 

II. Bölüm'le devam edecek...

  • Yorumlar 16
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • muhacır20 Şubat 2013 Çarşamba 15:52zalimler için yaşasın cehennem

      seyda ALLAH senden ebediyen razı olsun demekki adamlar bizleri hep aldatmışlar üsdadın söylemediğini bizlere cemat adına yuturmuşlar allah bunları islah etsin bir söz vardır 40 dan sonra islah olmazlar ama cenabu ALLAH iyiki cehennemi yaratmış ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM diyoruz cenabu ALLAH seni bu tarifatci zalimlerden korusun

      Yanıtla (1) (1)
    • e.semsur-i20 Şubat 2013 Çarşamba 16:09daha kuvvet lazım.

      dostum bu makaleni çalakalem okudum, okuduğum kadarı ile şahsen benimde emirdağ lahikasında okuyarak üzüldüğüm bahse konu mektubu, bu yazdıklarınız çürütmeye zayıf kalıyor, karşı dellillerinizin daha sistemli ve daha açık anlaşılır mahiyette kesin olması lazımki kökleşmiş ve kemikleşmiş zihniyetlere tesir edebilsin.

      Yanıtla (1) (0)
    • diyar20 Şubat 2013 Çarşamba 22:43tebrikler kardesim

      hicbir sey gizli kalmaz bu hain zihniyet risalelerin ve ustadin kurani olan davasini habis irkci zihniyetlerine alet etmek icin davayi turk islam sekline donusturmek icin ellerinden gelen her seyi yapmislar malesef bir kisim insanlarida inandirmislar sizin gibi nurlara vakif mudakkik kardeslerimiz ozellikle zehra nin kulliyati aslina bagli basimasiyla menhus oyun bozuldu

      Yanıtla (0) (0)
    • hasan demir20 Şubat 2013 Çarşamba 23:31kürdistani bakış

      ibretle okuyoruz. çok teşekkürler.

      Yanıtla (0) (1)
    • Adem MURTEZA21 Şubat 2013 Perşembe 09:56Hz.ALİ ve Ustadın dediğimi yanlış?

      li ya MÜDRİK diyor Ustadımızda Hz. Alinin bu kerametini ve cifir hasabını yaparken; Ey Said i Kürdi dediğini söyliyor. Hz Ali Söyliyor Ustat o şekilde tevil ediyor , şimdi biri yani talebesi kalkacak Ustadım senin tevilin yanlış Hz. Ali aslında böyle söylemek istemiş demesinden daha abes bir şey olamaz. Velev Ustad öyle bir mektubu kabul etse bile Hz.Alinin işareti ve Ustadın dediğinimi esas sayacağız yoksa ustadın imzasını taşımayan , ustadın bir talebesinin güya mektubundakilerin söylemesini mi esas alacağız? Allah basiret versin, acaba neden bazı arkadaşlar bu kadar basiretten yoksun kal.

      Yanıtla (0) (1)
    • Xalis21 Şubat 2013 Perşembe 11:26berxwedan jîyan e

      min çavê te xwar, ez te pîroz dikim

      Yanıtla (0) (1)
    • QEREQOÇANİ21 Şubat 2013 Perşembe 17:06BU MİLLET ARTIK OKUYOR, İNCELİYOR

      Xwedê Teala te star bıke u bıbexşine keko... "Millet uyanmış muğalata ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir. Hakikat telakki edilen hayalin ömrü kısadır. Feveranı efkarı umumi ile o tesvilat ve muğalatat dağıtılacak hakikat meydana çıkacaktır."(S.N) Yani hadisler arasına uydurmalar konulmuş, Risalelere hayda hayda konulabilir. bunlara ses çıkarılmazsa tevrat ve incilin tahrif edildiği gibi risaleler de tahrif edilecektir

      Yanıtla (0) (0)
    • mamoste-i dirok21 Şubat 2013 Perşembe 20:18xwadw jı we razibe

      gellek sıpas we pır hışyar kırın,inşallah va xebate we şune bıbine

      Yanıtla (0) (0)
    • halil22 Şubat 2013 Cuma 00:31Seyda deste te sağbe

      Geleki spas deste te sağbe. va nivisekı te kıriye me hışyar dıke

      Yanıtla (0) (0)
    • Nureddîn22 Şubat 2013 Cuma 02:05Nûra Nûr-çûyan

      Berî niha bi 15-20 salan ji alimekî Kurdistanê, yekî extiyar û muhterem ku xwendekarê Rîsaleyên Nûr jî bû, ji hinek Nûrçiyan re digot Nûr-Çû. Va ye êdî me aynelyeqîn jî dît. Nûr-çûyên ku bi nûrê têr nabin û xwe bi nijadperestiyê têr dikin, Xwedê wan bi bênûrbûnê li axretê têr bike înşaellah...

      Yanıtla (0) (0)
    • Bir Turk22 Şubat 2013 Cuma 05:33Nurtalebesi olan herkes

      Su yazıyı okuyorumda ırkcılıgı yok edecem dıye kurt ırkcılıgı yaptıgını goruyorum. Barı buna Risale i Nuru alet etmeyin. Dunya kabul etmistirki TURKLER islama sancaktarlık yapmıs ve agır bedel odemıstır.

      Yanıtla (0) (0)
    • Bir Türk Seveni22 Şubat 2013 Cuma 13:25Savurmak hoş değil!

      "Bir Türk" mahlaslı kardeş, yazar hangi cümlesinde Kürt Irkçılığı yapmıştır; göstermen gerekmez miydi? Yoksa, iftira olmaz mı?

      Yanıtla (0) (0)
    • Nureddîn22 Şubat 2013 Cuma 17:47Turklerin İslama Katkısı

      Elbette her kavim gibi Türkler de İslama hizmet etmişler, ama İslama zarar da vermişler. Osmanlı Avrupalılarla savaşmaktan çok müslümanlarla savaştı, müslümanları katletti bu da ayrı bir gerçek. İçkiden ölen bir padişah nasıl İslama hizmet eder? osmanlı sayesinde müslüman olmuş kaç ülke var? Yunanistan mı, Bulgaristan mı, Macaristan mı, hiç? Ayrıca bazıları bilmeli ki biz eski kardeşliği istemiyoruz, kabul etmiyoruz. Ya biz istisnasız her şeyde eşit olacaz, ya da bizi eşit görmeyeni biz de kardeş kabul etmeyiz.

      Yanıtla (0) (2)
    • Mıstefa Sewi23 Şubat 2013 Cumartesi 12:27MASADAK

      Ey Türk kardeş! Bilhassa sen dikkat et. Senin milliyetin İslâmiyetle imtizaç etmiş; ondan kabil-i tefrik değil. Tefrik etsen, mahvsın.Şimdi Avrupa’nın ve frenk-meşreb münafıkların desiselerine uyup şu ayetin evvelindeki hitaba (Ey inananlar, içinizden kim çıkar da dininden dönerse) masadak olmaktan çekinmelisiniz ve korkmalısınız.Mektubat.Türkler bu hitaba masadak oldular ve mahv olacaklar.Üstadımız bir şey sölemişse boşuna değildir.

      Yanıtla (0) (0)
    • furkan22 Şubat 2013 Cuma 15:38bozulsa da mı? Bedel devam eder?

      "TURKLER islama sancaktarlık yapmıs ve agır bedel odemıstır."
      Hilafeti kim kaldırdı. Şeri mahkemelri kim kaldırdı? İslam medeniyetinin harf inkılabını yapıp 1400 yıllık tarihle bağı koparan kim? İslami eğitimi yasaklayan kim? Senelerce Kur'an tefsiri okunduğu için bakın yapan kim? Anayasasında İslamı kaldırıp yerine laiklik ve milliyetçiliği koyan kim? Beni sirail, önce faziletli kılınmışlardı. Sonra zillet ve meskenete müstehak oldukları halde, yinede Beni sirailli olmaklar iftihar ettikleri gibi, bazıları da aynı mantığa yaklaşıyor. Not: Soruların muhatabı halk değil, Türk resmi sistemid

      Yanıtla (0) (0)
    • furkan22 Şubat 2013 Cuma 15:44Deliller keşke asıl belge üzerinde olsaydı.

      Abdullah Can Abiden bir rica; Hasan Feyzi abinin mektubunun orjinalini bulup ve Emirdağ Lahikasında o mektubtan önce o mektup hakkında Üstadıné Tadilime gücenmesin" dediği tadil edip düzelttiği cümleler hangisidir. Yani matbaalarda basılan mektubun farklı biçimleri değilde asıl mektub üzerinde delillenirme yapılsa çok iyi olur. Yarın öbürgün mektubun aslını birisi böyle olmadığını gösterse bu yorumlar havada kalabilir. Ben kendim o ifadeler Hasan Feyziye ait olsa bile üstadın tadil ettiğini düşünürüm. Çünkü Üstad kendisi Hz Alinin kasidesinde Kürt lakabıyla işaret ettiğini söyler.

      Yanıtla (1) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89