Ergenekon ve Balyoz operasyonları kapsamında tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi’ne konulan Jandarma Albay Mustafa Önsel, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na, “Biz yıllarca dağda pusu yattık ama Beşiktaş’ta pusu kurulacağını bilmiyorduk. Dağda düşmedik ama Beşiktaş’ta pusuya düştük” dedi. Askeri cezaevlerini incelemek üzere TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon, Ergenekon ve Balyoz operasyonları kapsamında tutuklanan general, amiral ve subayların kaldığı Hasdal Askeri Cezaevi’nde inceleme yaptı.
Komisyon Başkanı Ak Partili Zafer Üskül, komisyonun generaller tarafından protesto edilmesi konusunda, “Oraya Üskül olarak gitmedim. Komisyon olarak gittik. Bize kimse ‘Sizi protesto ediyoruz. Sizinle görüşeceğimiz bir şey yok’ demedi. Cezaevi yönetimine, generallerin görüşmeye uygun olup olmadıklarını sormalarını istedik. Cezaevi yönetimi generallerin görüşmeyi düşünmedikleri mesajını iletti. Biz de gitmedik. Öyle kapılar yüzümüze kapatıldı diye bir şey yok. Komisyon olarak eğer girmek isteseydik girerdik” dedi.
Komisyon üyesi CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ise, “Subaylar ve generaller açıkça bizi protesto etti. Görüşmek istemediklerini söylediler. Sonra koğuş kapılarını sürekli açıp kapatarak ses çıkardılar” dedi. Önceki gün komisyonla görüşen albaylar ise şunları söyledi:
Kurmay Albay Mustafa Koç: “Siz cezaevi komisyonu değil, insan haklarını inceleme komisyonusunuz. Burada hayatımız söndürülüyor. Terfi şansımız elimizden alındı. Bundan daha büyük bir insan hakkı ihlali olur mu? Bakın Teğmen Emre Baltacı’ya 14 aydır tutuklu. Bir tek tape nedeniyle. O da ‘Terörle mücadele bölümü kuruluyor, katılıyor musun’ sorusuna ‘katılırım’ demiş hepsi bu. Tutuklamaların süresi uzun. Hukuk garabeti olduğunu Yargıtay Başkanı da söylüyor. 15 aydır tutukluyum. En ufak ceza alırsam yüzüme tükürün. Buna el koyun. Genç subaylar endişelenmesinler diye aileleri aradıklarında ‘krallar gibiyiz’ diyor. İntihar eden Yarbay Ali Tatar bizimle kalıyordu. Onun intiharından sorumlu savcı bunun hesabını vicdanında nasıl verecek? Biz eğer intihar etmiyorsak direnmemizden, birbirimize güç vermemizden, haksızlıklara karşı mücadele etmemizdendir. Kendimizi kontrol edip tutuyoruz. Ülkemin hukuku ülkemin subaylarına sahip çıkmıyor. Bari siz sahip çıkın.”
Terfi haklarımız alındı
Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel: “Buradaki subayların terfi hakları ellerinden alınıyor. 20 yıl dava sürerse 20 yıl teğmen olarak kalacaklar. Biz de önümüzdeki şûraya girip paşa olacaktık. Boş yere hayatımızı bitirdiler. Maaşlarımızın üçte ikisi kesiliyor. Ailelerimiz zor durumda. Dedemin ismi Mustafa. Annem her ramazan 30 gün Kuran okumaya giderdi. Biz nasıl camiyi bombalamayı planlarız? Biz yıllarca dağda pusu attık ama Beşiktaş’ta pusu kurulacağını bilmiyorduk. Dağda düşmedik ama Beşiktaş’ta düştük.”
CD’deki esrarengiz ses
Hasdal Cezaevi’nde kalan subaylar, komisyon üyelerine bir CD ve mektup da verdi. Komisyon üyelerine hitaben yazılı mektupta, “Medyaya sızdırılan ve birçoğu tarafımıza dahi ibraz edilmeyen, düzmece belge ve bulgularla başlatılan objektif hiçbir delile dayanmayan, masumiyet karinesinin zedelendiği bu davalar başlı başına insan hakları ihlalidir. Sürecin sonunda ‘Yüce Türk Adaleti’ önünde aklanacağımıza en ufak bir şüphemiz yoktur” denildi. Bir CD’de de 12 Ocak 2009’da mühimmatları gösteren bir dakikalık görüntü yer alıyor. Çeşitli mühimmatlar sergilenirken fondaki bir sesin, “Sesi hallediyorsun değil mi? Eşeği sağlam kazığa bağlayalım” sözleri yer alıyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.