• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 13 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 15 °C
  • Berlin 3 °C

Pervin Buldan: Süreç hâlâ rodeo atı gibi

Pervin Buldan: Süreç hâlâ rodeo atı gibi
12. heyet, son anda bir değişiklik olmazsa bugün İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşecek. Görüşme öncesi Milliyet'ten Serpil Çevikcan, Pervin Buldan'la görüştü.

Devlet-İmralı eksenli süreçte BDP’den HDP’ye geçişin ilk adımı atıldı. Süreci değerlendiren BDP’li Buldan, ‘Hâlâ aynı noktadayız’ derken, umutsuz olmadığını söyledi. Buldan, ‘Sayın Öcalan ile son görüşmemiz 14 Ekim’deydi. O günden bu yana hükümetten olumlu adım atılmadı’ dedi.

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, ‘Ben, hiçbir zaman umudumu yitirmedim, yitirmeyeceğim de sonuna kadar. Ateşkesin sürmesi bile çok önemli bir nokta’ dedi. 

Kızlarla erkeklerin mutlaka yan yana olması gereken bir konuda; çözüm sürecinde, bugünden itibaren yeni bir hareketlenme başlayacak.

12. heyet, son anda bir değişiklik olmazsa bugün İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşecek.

Bundan sonraki heyetlere, “BDP heyeti” diyemeyeceğiz.

Çünkü Öcalan’ın talimatıyla, bayrağı devralmak için partileşen, yerel seçimde BDP’yle ortaklaşacak olan HDP de artık heyette temsil edilecek.

Devlet-İmralı eksenli süreçte BDP’den HDP’ye geçişin ilk adımı atılmış oluyor.

Gezi olaylarındaki aktivistliği İmralı vetosuna mal olan HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e yeniden vize çıktı.

Önder, BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken’le beraber İmralı’ya gidecek.

Önder ismi sürpriz değil aslında.

Silopi’de emniyet amiri tokatlayan Eşbaşkan Sebahat Tuncel’in, daha dışarıdan BDP’li Levent Tüzel’in ya da Sırrı Süreyya Önder kadar sürecin içine girmeyen HDP’nin diğer Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü’nün yerine Önder’in tercih edilmesi daha doğal.

Üstelik, Öcalan’ın Önder’in heyetten çıkarılmasına her görüşmede tepki gösterdiği, bunu devlet yetkililerine defalarca söylediği biliniyor.

Heyet, Öcalan’ı ziyaret konusundaki talebini Adalet Bakanlığı’na iletirken bir isim listesi vermiyor. “En kısa sürede gitmeliyiz” kabilinden bir ifade kullanılıyor. Sonra da tarih ve isimlere ilişkin yanıt bekleniyor.

Bu kez düşünülüp taşınılmış; yanıt verilirken, “Sırrı Süreyya Önder de gidebilir” denilmiş.

Aslında bu gelişmenin işaret fişeği, Önder’in HDP’nin müzakere ve çözüm sürecinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı görevine getirilmesiyle yakılmıştı.

Bu karara, HDP projesinin, “çözüm sürecinin bütün tarafları” açısından gördüğü kabulün bir yansıması da diyebiliriz.

Ayrıca gelen haberler, bundan sonra İmralı heyetlerinde farklı başka isimlerin de yer alabileceğine işaret ediyor. Örneğin, ilk görüşmeyi yapan, ancak sert ifadeleri nedeniyle veto yiyen DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk’e de vize çıkabileceği belirtiliyor.

Kuşkusuz, heyette kimin yer alacağından çok daha önemli olan, Türkiye’nin çözüm sürecinde hangi noktada olduğu.

Hükümet, sürece ilişkin kararlılığını her fırsatta vurguluyor, ancak karşı tarafın beklediği nitelikte adımları atmıyor.

KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın, Ak Parti’nin çözümü seçime kurban etmeye çalıştığı yolundaki suçlamaları ise kendisini tekrar eden bir hale döndü.

Dün, İmralı görüşmesi için bölgeden İstanbul’a geçen BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’la telefonda sohbet ettik.

“Hâlâ aynı noktadayız” dedi, ancak umutsuz olmadığını da söyledi. Buldan’ın İmralı görüşmesi öncesinde yaptığı değerlendirmeleri şöyle özetleyebilirim:

OLUMLU ADIM YOK: Ne bir ilerleme ne bir gerileme yok aslında. Sayın Öcalan ile en son yaptığımız görüşme 14 Ekim’deydi. O tarihten bu yana hükümet cephesinden olumlu bir adım atılmadı. Sayın Öcalan’ın ifade ettiği üç aşamaya ilişkin ya da yasal zeminin oluşturulmasına ilişkin herhangi bir adım göremedik. Dolayısıyla süreç gerilemiyor da ilerlemiyor da. Sayın Öcalan’ın birkaç ay önce yaptığı rodeo atı değerlendirmesi hâlâ geçerli. ‘Süreç lunaparktaki rodeo atı gibi hareket ediyor ama ilerlemiyor. Hükümet ilerlediğini sanıyor ama ilerlemiyor. Kazanımlarımız oldu. Askerin ve gerillanın ölmemesi. Ama daha ileri bir yol kat edemedik’ demişti. Aynı durumdayız.

MEKTUBUNA NE KARŞILIK ALDI ÖĞRENECEĞİZ: Sayın Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi, üçüncü taraf olarak bir İzleme Kurulu’nun hemen oluşturulması ve acil yasal düzenlemelerin yapılması aşamaları ortaya konulmuştu. Son yaptığımız görüşmede Sayın Öcalan, ‘yeni bir format başlattık’ dedi, ancak o yeni formata ilişkin bir ilerleme kaydedemedik henüz. Hükümet, ‘biz aynı noktadayız, çok kararlıyız’ diyor. Yarın (bugün) yapacağımız görüşme önemli. Sayın Öcalan, son görüşmemizde, ‘Bundan sonraki gelişinizde daha detaylı görüşebiliriz. Bakalım bu arada devlet yetkilileri gelip benimle görüşecek mi?’ demişti. Ancak en son kardeşi ile yaptığı görüşmede, ‘kimse benimle görüşmedi’ demiş. Öcalan’ın, hem yazılı hem sözlü bir aktarımı olmuştu devlet yetkililerine. Sürecin ilerlemesine ilişkin önerilerini paylaştığı mektubun somutlaşması konusunda bir görüşme gerçekleşti mi, ne yanıt aldı, bunları yarın (bugün) öğrenme imkanı bulacağız. Bize yansıyan bir gelişme olmadığını söyleriz.

İZLEME KURULU’NDA İLERLEME SAĞLAYAMADIK: Başbakan, demokratikleşme paketindeki yasal düzenlemelerin Meclis’e gelmeye başlayacağını açıkladı. Onların içerisinde çözüm sürecini doğrudan ilgilendiren bir şey görünmüyordu zaten. Sayın Öcalan, oraya çok takılmamak gerektiğini söylemişti. Adalet Bakanlığı ile son görüşmenin ardından temaslarımız oldu. Ancak somut bir şey alamıyoruz. Sayın Öcalan’ın yeni formattan kastı açık. Bir İzleme Kurulu’nun kurulması öncelikle. Daha önce akil insanlar demişti. Şimdi de İzleme Kurulu ya da Hakikatleri Araştırma Kurulu diyor. ‘Türkiye’deki barıştan yana olan akademisyenler, aydınlar, yazarlar, bir tıkanıklık yaşandığı zaman her iki tarafa da çağırılar yapabilen, sözünü de dinletebilecek insanlar görev alabilirler ve normalleşme sürecine kadar da bu görevlerini yapabilirler’ diyor. Ancak biz bu konuda hükümetle yaptığımız temaslarda bir ilerleme sağlayamadık.

TUTUKLULAR TAHLİYE EDİLMELİ: Diğer yandan da Meclis’te yasal düzenlemeler yapılmalı. Cezaevindeki KCK’lıların, hasta tutukluların bırakılması, TCK’da bazı değişikliklerin yapılması, dağdakilere siyaset yolunun açılması ve TMK’nın kaldırılması. Tabii bunlar aşama aşama olur. İlk etapta KCK’lı ve hasta tutukluların tahliye edilmesi gerekiyor. Bizim, adaya hukuksuz gidiş gelişimizin de bir yasal zemine oturtulması, Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi lazım. Sayın Öcalan’ın bu konuda çok uyarıları oluyor. Şu anda bizim yaptığımız görüşmeler bile yasal değil. O yüzden acilen yasal adımlara ihtiyaç var. Demokratikleşme paketine herkes çok büyük bir umut bağlamıştı. Hükümet cephesinden bu paket dışında da bir adım görmüyoruz. Her şey paketlere bağlı değil aslında. KCK’lılar, hasta tutuklular meselesi çok önemli. Bunlar yapılmadığı gibi, önce karakol yapımları, koruculuk vs., ardından sınıra duvar meselesi geldi.

ATEŞKES NOKTASINDAN İLERLEMELİYİZ: Devletle sayın Öcalan arasında yapılan görüşmelerde bizim bilmediğimiz bir şey var mı, onu bilemediğimiz için çok somut bir şey söyleyemiyorum. Ben, hiçbir zaman umudumu yitirmedim, yitirmeyeceğim de sonuna kadar. Ateşkesin sürmesi bile çok önemli bir nokta. Ve bu noktadan süreci hepimiz ilerletmek için çaba sarf etmeliyiz.

Serpil Çevikcan - Milliyet

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89