Susurluk dosyasının son sanığı, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, 'örgüt yöneticisi olmak' suçundan 5 yıl hapis ve ömür boyu kamu hizmetlerinden men cezasına çarptırıldı. Yargıtay kararı onarsa "Vicdanım rahat" diyen Ağar 2 yıl cezaevinde kalacak.
Vicdanım rahat Ağar, avukatları aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, Mahkeme kararlarında hüküm cümlesi şu sözle başlar, Türk Milleti adına . Bizim için o sözle başlayan cümlenin nasıl devam ettiği önemli değildir. Bizim bir ömrü adadığımız o kelimedir dedi. Kendimden eminim ve vicdanen rahatım diyen Ağar, kararın Yargıtay da düzeleceğine emin olduğunu da belirtti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a ‘örgüt yöneticisi olmak’ suçundan toplam 5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca, Ağar’ın ‘müebbeden kamu hizmetlerinden yasaklanmasına’ hükmetti. Yargıtay bu kararı onarsa Ağar 2 yıl cezaevinde kalacak. “Ben kendimden eminim ve vicdanım rahat” diyen Ağar ise kararın Yargıtay’dan döneceğine inanıyor.
Susurluk kazasından sonra ortaya çıkan polis-mafya-siyasetçi ilişkilerine dönemin İçişleri Bakanı Ağar’ın ismi de karışınca yargı harekete geçmiş, İstanbul DGM Savcılığı Ağar hakkında dava açılmasını istemişti. Ancak o dönem ‘Susurluk’ kapsamında açılan dava, Ağar’ın milletvekili seçilmesi üzerine durdurulmuştu. İçişleri Bakanlığı, Ağar’ın 2007’de milletvekili seçilememesi üzerine ise dosyayı Danıştay’a gönderdi.
Danıştay 1. Dairesi, Ağar’a yöneltilen diğer suçlamaların ‘Rahşan affı’ uyarınca ertelendiğini belirterek, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan yargılanmasına karar verdi. Bu karardan sonra dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Başsavcılığın, ‘Ağar’ın vali statüsünde olduğu’ gerekçesiyle dosyayı gönderdiği Yargıtay 8. Ceza Dairesi ise suç tarihinde ‘emniyet müdürü’ olduğuna işaret ederek “görevsizlik” kararı verdi ve dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin davaya konu olan suçun özel yetkili mahkemelerin görev alanı içerisinde bulunduğu kararı üzerine dosya Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ve yargılama burada yapıldı.
Susurluk’ta en yüksek ceza
Davanın dün görülen ve karar duruşması haline gelen 12. celsesine Ağar’ın avukatlarının yanı sıra fail meçhul cinayete kurban giden avukat Faik Candan’ın ailesinin avukatları da katıldı. Candan ailesinin avukatı Selçuk Kozağaçlı, Ayhan Çarkın’ın “İşlediğimiz cinayetlerden Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin’in bilgisi vardı” açıklamaları nedeniyle davaya müdahil olmayı talep etti ve “Çarkın’ın ifadelerinden hemen sonra Ağar, AKP’yi desteklediklerini söyledi. Bu çok manidar bir durumdur” dedi. Kozağaçlı, mahkemenin Çarkın’ı dinlemesi gerektiğini de vurguladı. Savcı Kubilay Taştan ise müdahillik talebinin reddedilmesini ancak Çarkın’ın hazır edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise her iki talebi de reddetti.
Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, tarafların son sözünü sordu. Savcı Taştan, daha önceki esasa ilişkin mütalaasını tekrarladığını söylerken, Ağar’ın avukatları da beraat istedi. 15 dakika aradan sonra kararı açıklayan Başkan Şatır, Ağar’a örgüt yöneticisi suçundan önce 6 yıl ceza verildiğini ancak iyi hali nedeniyle cezanın 5 yıla indirildiğini açıkladı. Ağar ayrıca ömür boyu kamu hizmetlerinden men edildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı duruşmanın ardından, son Susurluk sanığının da ceza aldığını belirterek, “Susurluk olayı bu şekilde tarihe havale edilemez. Ancak Mehmet Ağar en yüksek cezayı alan Susurluk sanığı oldu. Kararı temyiz edeceğiz” diye konuştu.
Ne ile suçlanmıştı
- Cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek.
- Gıyabi tutuklu Abdullah Çatlı’nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek.
- Çatlı ve Öz’e silah taşıma izin belgesi vermek suretiyle görevi kötüye kullanmak.
- Çatlı ve Öz’e hususi damgalı pasaport verilmesini sağlamak.
Susurluk’ta kim ne ceza aldı?
Yaklaşık 4 yıl süren ‘Susurluk davası’nı 12 Şubat 2001’de karara bağlayan İstanbul 6 No’lu DGM, sanıklardan İbrahim Şahin ve Korkut Eken’i, “Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve yönetmek” suçundan 6’şar yıl hapis cezasına çarptırmış, her ikisini ömür boyu kamu hizmetlerinden men ederek, yurtdışına çıkış yasağı koymuştu. Eski özel timcilerAyhan Çarkın, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ercan Ersoy ve Ziya Bandırmalıoğlu ile milletvekili Sedat Bucak’ın şoförü Abdülgani Kızılkaya, ‘katliam hükümlüsü’ Haluk Kırcı, ‘uyuşturucu kaçakçısı’ Yaşar Öz, öldürülen Ömer Lütfü Topal’ın iş ortakları Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir’i de 4’er yıl hapse mahküm edilmişti.
‘Siyasiler de yargılanmalı’
Ağar’ın 5 yıl hapis cezası alması, davayı yakından takip eden avukatlar Turgut Kazan ve Ergin Cinmen tarafından yetersiz bulundu. Kazan, dönemin siyasi sorumlulularının da yargılanması, Cinmen ise Ayhan Çarkın’ın anlatımları doğrultusunda açılan soruşturmaya Ağar’ın şüpheli olarak eklenmesi gerektiğini vurguladı. Kazan, “Faili meçhullerin tartışıldığı bir ortamda bu dava, asıl dava olamaz. Yalnızca Ağar ile sınırlanması da yeterli olamaz. Siyasal sorumluluğu olanlar dahil bütün bir örgütsel yapıyı kucaklaması gerekirdi” dedi. (Radikal)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.