"Öncelikle halkımızı özgürlüğünden yana göstermiş olduğu irade ve kazandığı sonuçlar nedeniyle kutluyoruz. Bu sonuçların alınmasında emek veren tüm çalışanları ve yurtseverleri selamlıyoruz. Verdikleri emek ve yürüttükleri kampanyayla seçimleri kazanan tüm belediye başkanları ve meclis üyelerine de yapacakları demokratik toplumcu yerel yönetim çalışmalarında şimdiden başarılar diliyoruz" diyerek açıklamasına başlayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 2014 yerel seçimlerine eşit olmayan koşullarda gidildiğini açıkladı.
AKP ve tüm düzen partilerinin her yerde BDP’ye karşı birleştikleri; yoğun baskı ve saldırılara rağmen BDP ve HDP'nin devletin çok yönlü baskı ve engellemeleriyle mücadele ederek seçimlere katıldığı belirtilen açıklamada, "Halkımız özellikle Kürdistan’da ve Türkiye’de büyük bir kararlılık ve irade ile seçim çalışmalarını yürütmüş ve seçimlerde başarıyla çıkmıştır" dedi.
Özellikle Kürdistan'da devlet imkanlarının AKP'nin hizmetine sunulduğu belirtilen açıklamada, şunlar belirtildi:
"Devlet imkanlarının kullanılmasına ve birçok yerde yapılan seçim hilelerine rağmen BDP’nin 2009 seçimlerinde kazandığı 8 ile Mardin, Ağrı ve Bitlis’i de ekleyerek 11 ili kazanmış olması büyük bir başarı olarak görülmelidir. BDP il, ilçe ve beldeler bazında hem oylarını hem de belediye sayısını arttırmıştır. Mardin, Ağrı ve Bitlis halkımızı da başarılarından dolayı kutluyoruz. Erzurum’un ilçeleri başta olmak üzere BDP'nin Serhat’taki başarısı haklımızın kendi kimliğiyle özgür ve demokratik yaşamda kararlılığının ifadesi olmuştur. Kürdistan’ın diğer il ve ilçelerinde, yine HDP ile birlikte başta Çukurova olmak üzere Marmara ve Ege’de de oylarını arttırmıştır.
Özellikle Dersim ve Iğdır’da BDP'nin kazanmaması için her türlü çaba gösterilmesine rağmen bu iki şehirde oyların yükselerek seçimin kazanılması halkımızın kültürel soykırımcı zihniyet ve uygulamalara açık tutum koymasını ifade etmektedir. Dersim’de alınan oylar Alevi ve Kırmançki kimliğinin demokratik özerklik içinde özgür ve demokratik yaşam iradesi olurken, Iğdır’da alınan oylar farklı topluluklarla demokratik ulus içinde yaşamanın kararlılığı olmuştur. En yüksek oy oranının Lice’de çıkması ve Karakoçan’da BDP'nin kazanması halkımızın özgürlük mücadelesine ne düzeyde sahiplendiğini göstermektedir."
Urfa'da da başarılı
Bütün devlet imkanlarının kullanılması, hükümet ve devlet yetkililerinin seferber olması; yapılan baskı ve hileler gözönüne alındığında Urfa'nın da seçimden başarıyla çıktığının söyleyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Haklımızın kazanma beklentisi yüksek olan Bingöl’de de devlet imkanları kullanılmış ve hilelere başvurulmuştur. Özgürlük mücadelesine büyük katkıları olan yiğit devrimcilerin çıktığı Bingöl halkımız, bu seçimde ortaya çıkan eksiklikleri tartışıp gidererek gelecek seçimde mutlaka birinci parti olmaya çalışacaktır."
Demokratik Özerklikten yana
BDP’nin Kürdistan’da devlet karşısında almış olduğu bu başarı düzeyinin, halkın iradesini kendisini yönetme ve demokratik özerkliğine kavuşma yönünde kullandığı anlamına geldiğini açıklayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, şunları söyledi:
"Kürdistan halkı bu seçimlerde her türlü hile, entrika, baskı ve zorbalığa rağmen seçim sürecinde sürekli serhıldan halinde olmuş ve özgürlüğüne ne denli bağlı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye’de gerçek bir halk muhalefetini geliştirmenin koşulları bugün daha fazla bulunmaktadır. Klasik inkarcı ve ulusalcı zihniyetten vazgeçmeyen CHP’nin Türkiye’de hiçbir biçimde muhalefet olamayacağı net olarak görülmüştür. Gerçek devrimci demokratik muhalefet BDP ve HDP çizgisi olmuştur. Türkiye'deki mevcut krizden BDP-HDP’nin de içinde olduğu demokrasi güçleri ittifakı dışında çıkmak mümkün değildir.
BDP ve HDP’nin bundan sonra kendisini yeniden yapılandırarak tüm demokrasi güçleriyle birlikte Türkiye’de ve Kürdistan’da rejime karşı gerçek bir devrimci-demokratik mücadeleyi yükselteceğine inanıyoruz.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.