• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 16 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 11 °C

İşte tarihi gecede yaşananlar

İşte tarihi gecede yaşananlar
Komutanların akşam evlerine gitmeyip, karargahta kaldıkları ve toplantı yaptıkları bilgisi Erdoğan'a saat 18.30'da iletilmişti.

Demokrasi tarihimizde 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve hatta 28 Şubat bir ezberi ifade ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte siyasi çalkantılara neden olan 2007 yılı 27 Nisan e-muhtırası da bu açıdan önemli dönemeç. 27 Nisan ezberse 28 Nisan demokrasi tarihimizin yüz akıdır. Komutanların oylamayı Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile birlikte izledikleri haberleri geliyordu kulağımıza. Bir kez daha asker ne der, sorusuna yanıt arıyorduk. Komutanların akşam evlerine gitmeyip, karargahta kaldıkları ve toplantı yaptıkları bilgisi Erdoğan'a saat 18.30'da iletilmişti.

HÜSEYİN ÇELİK'İN DUYUMU

Başbakan da makamını terk etmemişti. Gelişmeleri bir süre Başbakanlık'ta takip eden Erdoğan sonra Başbakanlık Konutu'na geçti. Değişik kanallardan bilgi akıyor, Erdoğan ve Gül ikilisi sürekli değerlendirme yapıyorlardı. Erdoğan'ı saat 23.00'te bu kez dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik aradı, muhtıra verileceğine ilişkin duyumlar aldığını aktardı.

DIŞİŞLERİ KONUTU'NA GEÇİN

Kendisini arayan kabine üyelerine 15 dakika sonra dönüp "Abdullah Bey Dışişleri Konutu'nda... Oraya geçin" talimatını verdi. Bu sırada Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in telefonu çaldı. Gazeteci Taha Akyol, Genelkurmay'ın sitesine bir açıklama konduğunu, bunun bir muhtırayı andırdığını aktardı. Çiçek üst komşusu İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'yu aradı. İrtibat kurdukları Başbakan, onlardan da Dışişleri Konutu'na geçmelerini istedi.

BABACAN'IN ARACI YOKTU

Dönemin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan da Dışişleri Konutu'na geçme talimatını almıştı. Ama bir sorun vardı. Oturduğu konutun garajı olmadığından makam aracını bakanlığa gönderiyordu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün koruma amiri Osman Çanga'yı arayıp araç göndermesini istedi. Muhtıra televizyonlarda dönmeye başlamıştı. Dış dünya, AB'nin karar organları ağırlıklı olarak Dışişleri Bakanı Gül'le irtibat kuruyor, tepki gösteriyorlardı. Gül hükümetin kararlılığını iletiyor, diğer yandan dünyanın nabzını tutuyordu. Büyükanıt'a ulaşılamadı ama artık muhtıra verilmiş, iş siyasi tavır almaya gelmişti. Bakanlar, parti yöneticileri toplanmıştı. Başbakan, Başbakanlık Konutu'ndaki Erdoğan ile sürekli irtibat halindeydiler. Başbakan'ın kararlılığı bakanlara da yansımıştı. Geri adım atılması ya da muhtıranın görmezden gelinmesi eğilimi hiçbirinde yoktu. Gül, Erdoğan ile yaptığı telefon trafiğinin ardından arkadaşlarına dönüp, millet iradesine sahip çıkılacağını söyledi. Bakanlar sırayla söz aldı. Sessiz kalma ya da ürkek bir tavrın iktidarın sonu olacağı konusunda hepsi hemfikirdi.

ARINÇ'IN ELİ KOLU BAĞLI

Muhtıraya karşı çıkılması ve hükümet adına kararlı bir açıklama yapılması gerekiyordu. "Biz de Başbakanlığın sitesine bir açıklama koyalım" önerisi tartışmaya bile gerek görülmedi. Oradan bulunanların en genci olan Ali Babacan bile, "Öyle internet sayfasına bir açıklama koyup kaçmak olmaz" diye itiraz etti. Bülent Arınç, TBMM Başkanı olması nedeniyle hükümetle irtibat kurabilecek durumda değildi. Meclis Başkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra o geceyi, "İçim içimi yedi o gece. Kararlı bir duruş sergilenmesi gerekiyordu. Muhtıraya karşı hükümet adına bir açıklama yapılacağı haberini alınca, rahatladım" sözleriyle anlatacaktı.

5 MİLYAR UÇTU

Sabah 4'te sona eren müzakereler sonundu 'dik durulması' kararı alındı ve evlerin yolu tutuldu. Ali Babacan, piyasanın nasıl bir tepki vereceğini ve yabancı sermayenin etkilenip etkilenmeyeceğini ölçmek için hemen bakanlığa gelen isimler arasındaydı. Türkiye'ye yatırım yapacak ciddi bir teknoloji firmasından gelen emaili heyecanla açtı. 5 milyar dolar yatırım planlayan firma bu kararından vazgeçtiğini bildiriyordu. Hükümet 28 Nisan'da Başbakanlık Konutu'nda toplandı. Açıklamayı da Hükümet Sözcüsü olarak Cemil Çiçek'in yapması kararlaştırıldı. Çiçek kameraların karşısına geçti ve şimdiye kadar darbe bildirilerine alışık olan Türkiye, karşı bildiri ile tanışmış oldu. Sadece bir bildiri değil, bir dönemin habercisiydi bu.

Abdulkadir Selvi - Yenişafak

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89