Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sonrası AKP tartışılırken, iktidar cephesinden çarpıcı değerlendirmeler geldi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, "Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar siyaset yapmak isterse yine birlikte çalışırız. Sayın Başbakanımız Köşk'e daha yetkili bir şekilde çıkmalı" dedi. Tanrıverdi'nin mesajları şöyle:
Köşk'e yetkili çıkmalı
Sayın Başbakanımızın devletin başında olması Türkiyemiz için büyük bir itibardır, onurdur. Başbakanımızın Köşk'e çıkması tamamen kendi takdirlerindedir. Ancak benim kanaatim, Sayın Başbakanımız Köşk'e daha yetkili bir şekilde çıkmalı. Yetkilerinin artırılması, Türkiye ve dünya insanlığı için etkilerinin artırılması demektir.
Obama ve Sarkozy örneği
Sarkozy 'Devlet Başkanı' ve onlarda yarı başkanlık var. ABD'de 'Başkanlık' sistemi uygulanıyor. Dünyaya baktığınızda devlet başkanlarının yetkili olduğu ülkelerde etkileri fark ediliyor. Devlet başkanının yetkileri artırıldığında hem ülkesi için hem dünya için etkisi artırılmış oluyor. 2023'e yürüyen Türkiye'nin hedefine çok çabuk ulaşması adına da bu önemlidir... İsmi önemli değil, yani başkanlık, yarı başkanlık veya şu sistem. Önemli olan devlet başkanının daha yetkili olması.
Uzlaşmaya bağlı
Anayasa değişikliği aşamasında inanıyorum ki TBMM'de grubu bulunan partiler böyle düşüneceklerdir. Sivil toplum kuruluşlarının kanaatinin de bu yönde olacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı, devlet başkanı kim olursa, o yetkilerle etkili bir görev yapmış olur. Tabii bu Meclis'teki uzlaşıya bağlı. Şu an 367'yi bulan ya da 330'u aşan bir parti yok.
İki Meclisli olma şartı yok
Devlet başkanı daha yetkili olduğunda, sistem ona nasıl yardımcı olacaksa o şekliyle oluşturulur. Türkiye, senato ve Meclis'in birlikte çalıştığı dönemi yaşadı. Ancak senatonun çok faydalı olmadığı görüldü. Dolayısıyla illa iki meclisli olma şartı yok. Devlet başkanının gücüne güç katacak bir sistem anayasada yetki verilirken oluşturulur.
CHP'nin 'Meclis seçsin' önerisi
Bunu millete güvensizlik olarak görüyorum. Buradan dönüş olursa yine 'Dağdaki çobanla, benim oyum bir olmaz' diyenlerin, 'bidon kafalı', 'karnını kaşıyan adam' diyenlerin sözleri aklımıza gelmiş olur. CHP nasıl o sözü söyledi hala hafızam almıyor. Biraz daha geri gitseler herhalde 'Milli şefliğe tekrar geçelim' diyecekler.
'Yine birlikte çalışırız'
Tanrıverdi, Başkent kulislerinde dillendirilen 'Erdoğan Köşk'e, Gül AKP'ye' senaryosuna ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Akşam gazetesinin haberine göre, Gül'ün siyasi deneyimlerine dikkat çeken Tanrıverdi, şöyle dedi: 'Siyaseten deneyimi, tecrübesi var. Tekrar siyaset yapmak istediğinde siyasetin kapıları açıktır. Bizde bu konuda kesinlikle bir kutuplaşma, kamplaşma söz konusu değil. Dün nasıl birlikte çalışmışsak, eğer kendileri siyaseti düşünürlerse yine birlikte çalışırız.'
AKP'yi, daha önceki partilerle kıyaslamanın yanlış olacağını savunan Tanrıverdi, 'Bizden öncekilerde makam kavgaları, partililer arasında kutuplaşmalar, ayrımcılıklar söz konusu olmuştur. Biraz da hortumculuk anlayışı gelişmiştir. AK Parti'de ise birlik, beraberlik, ilkeler vardır' diye konuştu. Parti tüzüğündeki 'üç dönem vekillik ve başkanlık' uygulamasına ilişkin olarak ise Tanrıverdi, 'AK Parti'de Genel Başkan'dan mahalle temsilcisine kadar herkes eşit şartlardadır' ifadesini kullandı.
Üç sandık formülü
2014'te yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi, 2015'te ise genel seçim yapılacağını hatırlatan Tanrıverdi, üç sandığın bir arada kurulabileceği mesajını verdi: TBMM oturur, 'Genel seçimleri yerel seçimlerle birleştirelim, bütün seçimleri bir arada yapalım' derse, üç seçim birden yapılabilir. Bunun için TBMM kararı gerekli. Daha 2012 var, 2013 var; 2014'e daha zaman var.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.