• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 25 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 8 °C

Erdoğan: 10 maddeye de karşıyım!

Erdoğan: 10 maddeye de karşıyım!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzleme Heyeti’ni doğru bulmadığını açıklamasının ardından şimdi de 10 maddelik deklerasyona karşı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda hükümet ve HDP yetkililerinin yaptığı ortak açıklamayı değerlendirdi.

Hükümet Sözcüsü Arınç dğn yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğanın açıklamalarını doğru bulmadığını söylemişti. Ukrayna seyahati dönüşünde gazetecilere konuşan Erdoğan bu kez, ‘İzleme Heyeti‘ne olduğu gibi Dolmabahçe Sarayı’nda okunan 10 maddelik deklarasyona da karşı olduğunu açıkladı.

Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila’nın haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

‘Yan yana resmi doğru bulmuyorum’

“Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükümetin Başbakan Yardımcısı ile şu an parlamento içinde olan bir grubun yan yana o resmi vermesini ben şahsen doğru bulmuyorum. Daha önceleri gerektiğinde bir arkadaşımız onlarla görüşmeler yapar ve açıklama yapılırdı. Ama o toplantıda olduğu gibi medyanın karşısına çıkmak suretiyle, iki ayrı metin deklare edilmiyordu. Böyle bir şey hiç yaşanmamıştır. Bunu doğru bulmuyorum.”

’10 maddenin demokrasiyle alakası yok’

“Açıklanan 10 maddelik metne gelince; o metinde bir demokrasi çağrısı yok. Bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim? Metni incelersek oradaki konuların çoğunun demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Hâlâ yeni yeni talepler ortaya çıkıyor. Daha sonra Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok. O zaman neyi görüştüler? Buna ortak bir deklarasyon diyebilir misiniz? Böyle bir şey var mı?”

‘Peki Çözüm Süreci’ni bu noktada nasıl algılamalıyız?’

“Çözüm Süreci meselesi, sadece Kürt meselesi üzerine bina edilmiş bir mesele değil. Sürecin meselesi; Güneydoğu’da, Doğu’da, ülkemizin genelinde ölümler dursun, anneler ağlamasın üzerine kurulu. Süreç, tüm bunlara yönelik bir adımdır. 78 milyon tümüyle sürece dahil. Onun içindir ki tüm vatandaşlarımız buraya katkı sağlıyor. Biliyorsunuz bunun ilk adımı Demokratik Açılım’dır. Ondan sonra Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’dir. Ondan sonra buna Çözüm Süreci dedik. Yani böyle bir süreç gelişti. Bu Kürt sorunundan ari bir süreçtir. Kürt sorunu ifadesini kullananlarla ilgili sürekli olarak diyorum ki demek ki bazıları hala ret, inkâr, asimilasyon politikalarının devam ettiğini sanıyor. Halbuki biz tüm bunlara son verdik. Bunlar ayaklarımızın altında. Kimse kalkıp da bu ülkede ‘Tayyip Erdoğan Kürtleri yok farz ediyor’ diyemez. ‘Kürtlere herhangi bir tavır sergiliyor’ diyemez.”

‘Türk’ün evlatları da öldü’

“Gazetelerden bir tanesinde ‘Evlatlarımızı istiyoruz’ diye yazıyor. Tamam da bu evlatlar öldüyse, öbür tarafta Türk’ün evlatları da öldü. Aynı şeyi maalesef diğer etnik unsurlara mensup olan vatandaşlarımızın evlatları da yaşadı. Zaten bütün derdimizi bunun üzerine bina ediyoruz. 40 bin insan öldürüldü bu ülkede. Yazıktır, günahtır. Diyarbakır meydanındaki anneler niçin ağlıyorlar? Evlatları dağa kaçırıldığı için. Bu anneler Kürt değil mi? Kürt. Beşinci kattan atılan Yasin Börü Kürt değil mi? Kürt. Eee nasıl sen onu hem oradan atıyorsun hem de araçla üzerinden geçiyorsun? Bunun hangi vicdanda yeri var?”

‘Hükümet benimle her an her konuyu görüşmüyor’

“Hükümetle Cumhurbaşkanı her an her konuyu görüşüyor diye bir şey yok. Yani olaya böyle abartılı yaklaşım doğru değil. O dediğiniz başkanlık sistemine geçtiğimiz zaman olabilir. Başkanlık sistemine geçmeden olmuyor. Orada kendi tasarruflarını kullanmışlar. ‘Hayırlı olsun’ demek düşer bana. Ama ben de, bu durumdan rahatsız olduğumu söyleme hakkına da sahibim. Bunu söyledim.”

‘Başkalarının da gitmesine ne gerek var’

“Akil insanlardan böyle bir grubun gönderilmesi konusu benim Başbakanlığım zamanımda da gündeme gelmişti. Bana bunu sordular ve ben dedim ki ‘doğru bulmuyorum.’ Şimdi bu bilindiği halde, şu an böyle bir şey yapılıyorsa, konu bana sorulduğunda ben yine aynı şeyi söylemek durumundayım. Nitekim, yine aynı şekilde, buna katılmadığımı söylüyorum. Niye katılmıyorum? Çünkü birileri hep bundan geçmişte prim yapmışlardır. Mesele, ne dediğini öğrenmek değil mi? Bunu öğrenmek için bunun siyasi temsilcisi olan parti üç temsilci seçiyor ve muntazaman kendisiyle konuşuyorlar. Başkalarının da gitmesine ne gerek var? Mesele, bilgi almak ve mesaj vermekse zaten bu yapılıyor.”

Anadilde eğitim

“Anadilde yaygın eğitim diyorsunuz. Bir defa eğitim sistemimizin içerisinde anadil seçmeli ders olarak konuldu mu? Bitti. Daha ne olacak? Bir de zorunlu mu olsun diyorsunuz? Olabilir mi böyle bir şey? Bu ülkenin resmi bir dili var. Batılı ülkelerde, kendi evlatlarımız için bırakın zorunluyu, seçmeli derse bile müsaade etmiyorlar. Halbuki AB müktesebatının içerisinde var bu. Türkiye’de seçmeli ders olarak biz bunu zaten koymuş durumdayız. Şimdi kalkıp bir de zorunlu istiyorlar. Bu istemelerin ardı arkası kesilmez. Bunlar hep devam eder. Hiçbir alanda bu bitmeyecektir. Niye? Samimi ve dürüst davranmıyorlar.

‘Taleplere evet demek mevcut yapıya ters’

“Partiyi kurup da ben Güneydoğu’yu dolaştığım zaman, oradaki kanaat önderleriyle yaptığım toplantılarda bana ne söylüyorlardı biliyor musunuz; ‘Sadece şu olağanüstü hali kaldırın yeter. Biz sizden başka bir şey istemiyoruz.’ Ve biz olağanüstü hali Abdullah Bey’in başbakanlığı döneminde iki ay içerisinde kaldırdık. Kimileri bugün halen bu ülkeyi bölmeye yönelik adımlar, talepler peşinde. Onun için bölücü terör örgütünün bu tür taleplerine ‘evet’ demek bu milletin tarihine de mevcut yapısına da çok çok terstir.”

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89