Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM) soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden tahliye edilmemesi durumunda tedavisini reddetmeye karar verdiğini söyledi.
Abdullah Demirbaş, tedavi için geldiği Ankara’da açıklamalarda bulundu. “Tromboz”, yani damarlarında oluşan kan pıhtısının giderilememesi hastalığı nedeniyle Diyarbakır’da gördüğü tedaviye Ankara’da devam edileceğini belirten Abdullah Demirbaş, yapılacak tetkikler neticesinde filtre ya da girişimsel radyoloji tekniği ile operasyon geçirebileceğini söyledi.
Operasyonun niteliğine bağlı olarak Hacettepe Üniversite Tıp Fakültesi ya da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavisinin süreceğini bildiren Demirbaş, sağlık durumunun cezaevinde tutulduğu süre içerisinde daha da kötüleştiğini söyledi.
Abdullah Demirbaş, “Nem oranı oldukça yüksek olan Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tahlillerimi zamanında yaptıramadım. Bazen asker yetersizliği gerekçesiyle hastaneye götürülmüyorduk, bazen de çok sayıda hasta tutuklu ile gittiğimiz hastanede muayene olana kadar mesai bitiyordu. Ve ben tahlillerimi yaptıramadığım için ilaçlarımın dozajında yapmam gereken değişiklikleri de yapamadım, ayağımın şu andaki şişliği bundan kaynaklı” diye konuştu.
Sur Belediye Başkanı, kendisine tromboz teşhisi konulan 2002 yılında hastanede yatarken kan pıhtısının akciğerine sıçradığını, ancak o an hastanede olduğu için ani müdahale ile hayata tutunduğunu ifade ederken, benzer bir durumun cezaevinde bulunduğu süre içerisinde tekrarlaması durumunda hayatta kalmasının mümkün olamayacağını söyledi.
Ne ile suçlandıklarını bilmeden tutuklandıklarını, kendisinin 5 ay tutuklu cezaevinde kaldığını, 14 aydır hakim karşısına çıkmamış yüzlerce siyasetçinin bulunduğunu belirten Abdullah Demirbaş, bu süreçte tedaviyi reddetme kararı aldığını açıkladı.
Demirbaş,“Doktorların hakkımda verdikleri ‘cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen tahliye edilmeyişim ve bizlerin antidemokratik, hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutulmamızı protesto amacıyla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde sürmekte olan tedavimi reddetmeye karar verdim. Kararımı eşim ve avukatlarımla paylaştım, hukuksuz uygulamaların kabullenilemez olduğunu belirten eşim ile avukatlarım yine de beni böylesi bir eylemden vazgeçirmeye çalıştılar. Bu sırada mahkemeye yaptığımız son itirazımız kabul gördü ve ben 1 hafta içerisinde tahliye edildim” dedi.
Her şeyin yolunda gitmesi durumunda Ankara’daki tedavisinin 2 hafta süreceğini belirten Abdullah Demirbaş, riski en aza indirmek amacıyla yurtdışındaki hastanelerde de tedavi arayışının sürdüğünü söyledi.
KCK/TM soruşturması kapsamında 24 Aralık 2009 tarihinde tutuklanarak cezaevine konulan Abdullah Demirbaş, hastalığının ağırlaşması üzerine 14 Mayıs'ta tahliye edilmişti. Demirbaş, 2002 yılından bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde “Ven Tromboz”’ hastalığı nedeniyle tedavi görüyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.