Öcalan'ın açıklamalarından sonra BDP Genel Başkanı Demirtaş, "Bizim başkent, dil ve bayrak gibi bir meselemiz yok" dedi.
Öcalan'ın "acele ettiler" açıklamasından sonra BDP'den geri adım geldi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’nin başkenti, bayrağı, dili ve sınırlarıyla ilgili bir meselelerinin olmadığını söyledi. Daha demokratik bir ortak için dile getirdikleri taleplerin yanlış anlaşıldığını anlatan Demirtaş, “Biz anayasanın ilk 3 maddesi de değişsin derken sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti devlet olmaktan çıksın, resmi dili, bayrağı başka bir şey olsun teklifinde bulunuyormuşuz gibi korku yaratılmaya çalışıyor. Biz bu anlayışta değiliz, bizim başkentle, resmi dille, bayrağı ve sınırlarla meselemiz yok. Bunlar hepsi kalsın, ama Türkiye toplumun tamamını bir tek anadil ve ırka hizmet edecek bir anayasayı onaylayamayız. Kürt sorunu bu sorunun temelidir. Meseleyi doğru tartışmamız gerekiyor.” dedi.
Diyarbakır’da bazı sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen ‘Neden Yeni Bir Anayasa’ konulu konferans Cegerxwin Kültür Merkezi’nde yapıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan BDP lideri Demirtaş, günümüzde önemli olan halkın kendi anayasasını yapması olduğunu söyledi. Demirtaş, “Halk kendi anayasasını yaparsa işin parlamento kısmı o kadar zor olmayacak. Anayasa inşa sürecinin en zor kısmı bugünlerdir. Bugünlerde halkın her yerde sadece salonlarda değil, sokak ve caddelerde yaşamın her alanında bütün inanç kesimleriyle yeni bir anayasa inşa sürecini tartışmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Bütün toplumun dertlerine derman olacak yeni bir anayasayı birlikte inşa etmek istediklerini anlatan Demirtaş, “Ama Başbakan'ın derdi başka. Başbakan'ın tek korkusu halktır, onu da biz örgütleyeceğiz, ortaya çıkaracağız. Madem ezilen ve ötekileştirilen biziz, bu anayasa bize rağmen yapıldı, halk olarak kendi demokratik muhalefetimizi ortaya koyacağız.” diye konuştu.
"ÇOCUĞUM TÜRK OLSAYDI DA HER SABAH YEMİN ETMESİNİ İSTEMEZDİM"
Hükümetin 8 yıldır iktidarda olmasına rağmen sivil, özgürlükçü ve demokratik bir toplum adına milli eğitim sisteminde en küçük bir değişiklik yapmadığını savunan Demirtaş, şunları dile getirdi: “Toplumun demokratikleşmesi oradan başlıyor. Tarih kitaplarını bilimsel tarihe göre yeniden yazabilirdiniz. Milli eğitim sistemi demokratik bir dönüşüm daha çağdaş bir sisteme dönüştürülebilirdi. Türkiye tabandan başlayarak kendini tartışmaya açmış bir ülke olmuş olurdu. Halen 6 yaşındaki çocuklar okul bahçelerinde askeri disiplin içinde sıraya diziliyor, varlıkları Türk varlığına kurban ediliyor. Böyle bir sistem olur mu ? Milletvekilleri, askerler bir kez yemin ediyor. Ama 6 -7 yaşındaki çocuklara her sabah yemin ettiriliyor. Benim çocuğum Türk bile olsa her sabah bir ırkın varlığına armağan edilmesini kabul etmiyorum. Eğer ırkçı bir anlayış olmasaydı bu kaldırılırdı.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.