BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, anayasa değişikliği referandumuyla ilgili olarak "Biz böyle yamalara değil yeni çoğulcu bir anayasaya ihtiyaçı olduğunu düşünüyoruz. Referandumda, ‘Eşitlik, özgürlük, adalet isteyenler yeni bir anayasa isteyenler sandığa gitmesin’ diyeceğiz” dedi.
TBMM'de partisinin grup toplantısında konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak “Başbakan hipermetrop, bu halkı da hipermetrop olmaya zorluyor. Silopi’yi görmeyin, Gazze’yi görün, Netenyahu’yu görün beni görmeyin diyor” diye konuştu. Kışanak Başbakan Erdoğan’ın Gazze’yle Ankara’nın kaderinin ortak olduğunu söylediğini hatırlatarak “Eğer Silopi Ankara’ya Gazze kadar yakın değilse bu ülkede vatandaşlık duygusunu korumak, birlik ve bütünlük içinde tutmak o kadar kolay olmayacaktır” dedi.
Geçen hafta Silopi’de barış eylemi sırasında yaşanan olayları hatırlatan Kışanak, eylem sırasında Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın ayağının kırıldığını hatırlattı ve “Ne bu halk bıkacak mücadelesinden ne de bu halkın vekilleri halkın yanından ayrılacak” dedi.
“Çiller silindi, Erdoğan da bedelini ödeyecek”
Demokratik siyasetin 20 yıldır saldırı altında olduğunu, daha önce Vedat Aydın’ın, Mehmet Sincar’ın katledildiğini şimdi de Sevahir Bayındır’ın yaralandığını söyleyen Kışanak, DEP milletvekillerinin Meclis’ten yaka paça götürüldüğünü de hatırlattı. O dönemde “topyekün savaş konsepti”nin sözcüsünün ve dönemin Başbakanının Tansu Çiller olduğunu, daha sonra Çiller’in siyasetten silindiğini belirterek, “Eğer bugün Erdoğan da aynı yaklaşımla topyekün bir savaş mantığıyla, herkesi hedef alırsa kendisinin gideceği yer benzerlerinin gittiği yerdir, bunu çok iyi bilsin. Çiller siyasetten silinerek savaş konseptinin bedelini ödedi. Tayyip Erdoğan da bunun bedelini ödeyecektir” diye konuştu. Silopi’de yaşanan olayların üzerinden bir hafta geçtiğini, ne adli ne idari soruşturma başlatıldığını kaydeden Kışanak, hükümetin saldırılardan sorumlu olduğunu savundu. Kışanak “Hükümet açıkça bu saldırının arkasında duruyorsa biz de hükümeti bu saldırıların sorumlusu olarak tutarız, siyaseten hedef tahtasına oturturuz. AKP bu saldırının bedelini siyaseten ödeyecek” dedi.
“KCK iddianamesi aylardır ellerinde”
Konuşmasında KCK operasyonlarını da değerlendiren Kışanak, iddianamenin hazırlanarak mahkemeye sunulduğu haberlerinin ortalıkta dolaştığını belirterek, “O iddianame aylardır ellerinde, aylardır üzerinde oynuyorlar. Herhalde son bir bir balans ayarı yapıyorlar. O iddianame kapsamında seçilmiş arkadaşlarımız örgüt üyesi olmakla suçlanıyorlar hapis cezaları isteniyor haklarında. Milletvekillerinin de bu iddianame kapsamında değerlendirildiği ve fezlekelerinin Meclis’e gönderileceği söyleniyor” dedi.
“Sivas’ta katliam yaparsan baş tacı ederler, çocukları terörist ilan ederler”
Bu tutumun milyonları yasadışı örgüt üyesi ilan etmekle eş bir tutum olduğunu, herkese terör örgütü üyesi muamelesi yapıldığını kaydeden Kışanak, “Bütün bir halkı, bu partiye oy verenleri terörist ilan etme hakkına sahip değilsiniz. Böyle bir adaletsizlik yapabilirsiniz ama biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkede teröristin ne anlama geldiğini yaşadıklarımıza baktığımız zaman çok iyi anlıyoruz. TMK mağduru çocuklar halen yasa dışı örgüt üyesi terörist muamelesi görüyorlar. Bu çocuklar ailelerinden kopartılıyor. Aileleriyle görüşme imkanları uzağa gönderilerek ortadan kaldırılmak isteniyor. Ama Sivas katliamı mahkumları aileleriyle daha iyi görüşebilsinler diye hepsi Sivas’a götürüldü. Sivas’ta katliam yaparsan baş tacı ederler ama çocukları, savaşın mağduru çocukları terörist ilan ederler. Bu ülkenin mantığı budur” diye konuştu.
“Diren’i Netenyahu mu katletti?”
Şırnak’ta geçen hafta Diren Baran isimli 10 yaşındaki bir çocuğun bisiklet kullanırken zırhlı aracın altında kalarak can verdiğini kaydeden Kışanak, “Buna trafik kazası diyebilirler. Peki bu kaza İstanbul’da niye olmuyor. Bodrum’da niye olmuyor. Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde niye olmuyor. Demokratik hangi ülkede bir çocuk bisiklet sürerken zırhlı aracın altında kalıp eziliyor. Böyle demokratik bir ülke var mı? Evet var, Başbakan’ın da gösterdiği gibi Filistin’de Gazze’de, Batı Şeria’da var. Başbakan bunu yapanlara bunlar bisiklet üzerinde çocukları bile katletttiler diyerek ateş püskürtüyor ama Diren’in yaşadığı zulümden hiç bahsetmiyor, peki Diren’i kim katletti, Netenyahu mu katletti, burası Şırnak değil de Gazze miydi acaba” diye konuştu.
“Silopi Ankara’ya Gazze kadar yakın değilse bu ülkede vatandaşlık duygusunu korumak, birlik ve bütünlük içinde tutmak o kadar kolay olmayacaktır” diyen Kışanak, Başbakan Erdoğan’ın İsrail’in devlet terörü uyguladığını söylediğini de kaydeden Kışanak, “İsrail’in uyguladığı şiddet nedeniyle devlet terörü diyorsun senin yaptığın ne? Bu ülkede yaşananlar ne, bunun adını niye koymuyorsun, bunun hesabını, Filistin’deki zulmün hesabını İsrail verecekse bizim ülkemizde savunmasız insanlara karşı yürütülen devlet terörünün hesabını da AKP hükümeti verecektir” şeklinde konuştu.
Kışanak, “Sayın Başbakan hipermetrop. Yakınını görmüyor, bu halkı da hipermetrop olmaya zorluyor. Gazze’yi görün, Silopi’yi görmeyin. Netenyahu’yu görün beni görmeyin diyor. Ama bu halkın gözü kulağı sağır değil” dedi.
“Referandumda sandığa gitmeyin diyeceğiz”
Grup toplantısında Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen anayasa değişikliği paketini de değerlendiren Kışanak, mahkemenin kararıyla ilgili olmadıklarını, hangi yönde karar çıkarsa çıksın, bakışlarının değişmeyeceğini söyledi. Kışanak, “Biz böyle yamalara değil yeni çoğulcu bir anayasaya ihtiyaçı olduğunu düşünüyoruz. Referandumda, ‘Eşitlik, özgürlük, adalet isteyenler yeni bir anayasa isteyenler sandığa gitmesin’ diyeceğiz” diye konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.