Geçtiğimiz hafta Yüksekova'da Kürt kökenli 3 vatandaşın öldürülmesi, hemen ardından da 4 askerin kaçırılması, Çözüm Süreci'nin geleceğine ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi.
Tüm gözlerin bölgeye çevrildiği günlerde ise BDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken, Pervin Buldan ve HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder'den oluşan 13. İmralı Heyet'i, PKK lideri Abdullah Öcalan ile bir araya geldi.
Öcalan, Yüksekova'da yaşananları "Sürece dönük büyük bir provokasyon" olarak değerlendirdi. Görüşme sonrası yaptığı yazılı açıklamada "Yeni ve daha büyük provokasyonlara karşı herkesin dikkatli olması" gerektiğinin söyledi.
Açıklamalar sonrası tansiyon düşerken, kaçırılan askerler de serbest bırakıldı. Öcalan aynı mesajında çözümün daha sağlıklı ilerlemesi için üç madde sıraladı.
13. İmralı Heyeti'nde yer alan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Öcalan ile görüşmelerini ve süreci BBC Türkçe'ye değerlendirdi.
Öcalan, talepler için süre koydu mu?
İdris Baluken, son ziyaretlerinin "sıkıntılı ve sürece ilişkin kaygıların yaşandığı günlerde" gerçekleştiğini anımsatıyor ve "Deyim yerindeyse getirdiğimiz mesajlarla Türkiye siyasetinde bir rahatlama oldu" diyor.
Kürt halkı ve hareketi açısından Öcalan'ın "her cümlesinin ayrı bir değeri" olduğunu savunan Baluken, kaçırılan askerlerin serbest bırakılmasında da bu açıklamaların etkisi olduğunu düşünüyor.
Askerlerin kaçırılması için "merkezi bir karar olduğu kanaatinde değilim" diyen Baluken, "yerel halkın inisiyatifi" olarak değerlendiriyor.
İdris Baluken, görüşmelerinde PKK lideri Öcalan'ın "üçayaklı taleplerinin" gerçekleşmesi için bir zaman sınırlaması koymadığını belirtiyor. Baluken, "Sürecin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği noktasında son sözü Sayın Öcalan söyler" diyor.
Fakat sürecin seçim sonrasına bırakılmasının sakıncalı olduğunu da özellikle vurguluyor.
"Hükümet kanadı bazı çalışmalar yaptığını söylüyor ancak somutlaşmış bir yol haritası olarak önümüze konan bir şey yok. Sürecin devamı açısından yasal ve hukuki zeminin bir an önce yapılması bizim için en hayati mesele" diyen Baluken, heyet ve Öcalan arasında geçen konuşmaları da şöyle aktarıyor:
"AKP'nin yaklaşımının seçim endeksli olduğunu, seçimleri beklemeden anlamlı, derin müzakerelere mutlaka geçilmesi gerektiğini belirtti. AKP, eğer seçim hesapları üzerinden çözümsüzlük politikalarını devam ettirirse bunun sonucunda bir kaos ve çatışma ortamı yeniden gelebilir uyarısında bulundu. Seçimle ilgili tespiti süre tanımadan çok bir uyarıdır."
"Hükümet hantallık içinde"
Hükümetle temasların Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay üzerinden yürüdüğünü kaydeden BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Ancak hükümetin, Sayın Başbakan'ın onayını almadan net bir bilgi aktarma ya da karar sunma durumu yok. 'Tartışıyoruz, önemli buluyoruz. Bunları Sayın Başbakan'a götüreceğiz' diyorlar" eleştirisinde bulunuyor.
Baluken, İmralı'ya basın ve akil insanlardan bir heyetin gitmesi konusunda ise "Görüşmelerden edindiğimiz izlenim, AKP bu konuda ciddi bir zorlanma yaşıyor. Bu yönüyle de bir adım atma ihtiyacının ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Sanıyorum önümüzdeki günlerde hükümet çevreleriyle bazı görüşmelerimiz olacak. Net bilgileri o zaman elde edebiliriz" diyor.
İdris Baluken, BDP kanadının "aceleci davrandığı" yönündeki eleştirileri ise kabul etmiyor. Öcalan'ın sıraladığı yasal düzenlemelerin sürecin ikinci aşamasında yapılması gerekenler olduğunu belirten Baluken, "Tam tersine hükümet, sürecin ruhuna denk düşmeyen hantallık içinde" diyor.
Baluken, "Süreçte sıkıntılar" olduğunu kabul ediyor ama benzer süreçlerin her yerde "sıkıntılar ve gelgitler yaşadığını" söyleyerek normal karşılıyor.
Baluken, "Sayın Öcalan, görüşmemizde, sürecin demokratik çözümle sonuçlanması için üstün bir gayret göstermeye devam edeceğini ifade etti. Eleştirmemize rağmen Sayın Başbakan da son Meclis konuşmasında 'kaybetsek bile bu süreci devam ettireceğiz' gibi bir irade ortaya koydu" diyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.