Osman Telli askerde intihar etti. Mahkeme mahkûmiyet kararında avukatın sözlerine yer verdi: Bu gence, adeta al sık kafana, elimizi kana bulama dendi.
Neredeyse her gün duymaya alıştığımız asker intiharlarından bir tanesinin öyküsü, bu şüpheli ölümlerin hiç de sıradan intihar vakası olmadığını ortaya koyuyor. 2007’de Isparta’da nöbet yerinde intihar eden Şanlıurfalı Osmen Telli isimli 21 yaşındaki askerle ilgili Askeri Yüksek İdari Mahkemesi’nde görülen bir davanın gerekçeli kararında şu ifadeler kışladaki intihar vakalarına da ışık tutacak nitelikte: “Komutanlarının şiddetine ve pskilojik baskısına maruz kalan bu askere sanki ‘al silahı sık kafana, bizim elimizi kana bulama’ denilmiştir.” Soruşturma savcısının da komutanları suçlu bulduğu davada Mahkeme, Milli Savunma Bakanlığı’nı ölen gencin ailesine tazminat ödemeye mahkum etti.
Şanlıurfa doğumlu Osman Telli’nin hikayesi 2007’de Isparta’da askeri birliğine teslim olmasıyla başladı. Üç ay acemilik dönemini geride bırakan Telli, vatani görevinin kalan kısmını burada tamamlayacaktı. Ancak, Isparta’daki birliğine teslim olmasından çok kısa bir dönem sonra, 10 Mart 2007’de Osman Telli’nin nöbet yerinde çenesinin altına dayadığı tüfeği ateşlemek suretiyle intihar ettiği haberi ailesine verildi. Aile, intihar olayına ilişkin kuşkularını bir süre sonra resmi yetkililere ileterek soruşturma açılmasını istedi ve Milli Savunma Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı.
Isparta Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Telli’nin komutanları tarafından ağır baskı ve şiddet gördüğü belirlendi. Hazırlanan soruşturma raporunda Telli’nin maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik şiddete şöyle yer verildi.
‘Artık dayanamıyorum’
“Bölük Astsubayı P.Kd.Bşçvş Yusuf Ünlü’nün öğle yemeği öncesinde yemekhanede tokatla yüzüne vurduğu,Telli’nin yemekhanede bir miktar acemi erle birlikte izinsiz olarak Kürtçe seslendirilmiş komedi içerikli CD izlediği, bölük komutanı P.Üsteğmen Tolga Genç’in odasında Telli’yi duvara doğru bir kaç kez çarptığı, ardından altına alarak tokatla bir kaç kez vurduğu, bu arada bağırarak azarladığı,1.Takım Komutanı P.Üsteğmen Onur Müftüoğlu’nun ise müteveffa askerin yüzüne bir kaç tokat attığı, askerin yere düştüğü, yerde de tekme attığı belirlendi...”
‘Soruşturmada, bu muamelerin ardından Osman Telli’nin koğuşuna giderek ağladığı, yanına gelen bazı arkadaşlarına da “Artık dayanamamıyorum. Çok üzerime geliyorlar. Ağrıma gidiyor”dediği tesbit edildi. Telli’nin yazdığı bir mektubu gizlice arkadaşına verip “Bana birşey olursa gereken yerlere ver” dediği de ortaya çıkarıldı. Soruşturmada, bu olaydan kısa süre sonra askerin intihar ederek yaşamına son verdiği belirlendi. İntihar üzerine Telli’yi daha önce döven Piyade Üsteğmen Tolga Genç’in bu mektuba el koyduğu da tesbit edilen önemli ayrıntılar arasında. Soruşturma sonunda Askeri Yüksek İdare Mahkemesi aileye tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme anne, baba ve kardeşlere belli bir miktarda para ödenmesini kararlaştırırken askeri dövdükleri belirlenen komutanlar hakkında ise çok farklı bir yorum getirdi.
MSB tazminata mahkum edildi
Davayı karara bağlayan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Daire Başkanlığı karar metninde ise oldukça ilginç bir değerlendirme yaptı. Başkanlık, Telli’nin avukatı Samir Altunkaynak’ın dile getirdiği görüşlere aynen yer vererek katıldığını gösterdi. Gerekçeli kararda aynen şu ifadeler kullanıldı:
“İdarenin askerlik görevini yapmaya gelen vatan evlatlarını eğitim adı altında döven, psikolojik sağlığını bozan komutanları yeteri kadar eğitmemek ve bunca şiddete maruz kalan bir gence sanki ‘Al bu silahı sık kafana, bizim elimizi kana bulama’ dercesine eline silah verip nöbete göndermekle kusurlu olduğu saptanmıştır.”
Metinde bu saptamalar nedeniyle sözkonusu komutanlara ‘Ast’a müessir fiil”suçlamasıyla dava açıldığı belirtildi.
Tazminat kazanmalarının kendilerini mutlu etmediğini belirten Temel ailesi, “Bizim isteğimiz oğlumuzu ölüme, intihara sürükleyenlerin cezalandırılmasıdır” dediler. (Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.