• BIST 9524.59
  • Altın 2493.026
  • Dolar 32.5178
  • Euro 34.7154
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 10 °C

Arınç, idam cezasına noktayı koydu

Arınç, idam cezasına noktayı koydu
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Türkiye'de artık idam cezasının geri gelmesi ve uygulanması mümkün değil.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ’idam" cezası tartışmalarına ilişkin, "Matematik olarak şunu bileceğiz ki, Türkiye’de idam cezasının artık geriye gelmesi ve uygulanması mümkün değildir" dedi.

"20. Yerel Medya Eğitim Seminerine" katılan Bülent Arınç, Harran Oteli’nde basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Arınç, "idam cezasının geri getirilmesi" tartışmalarına ilişkin sorusu üzerine, şahsi kanaatleri ve gönülden geçenleri söylemenin zamanı olmadığını söyledi.

Arınç, "Türkiye idam cezasını 10 yıl önce kaldırdı. Hem de farklı ölçüde kaldırdı. Ben de o zaman TBMM’de partimin grup başkan vekiliydim. Yani bir insan inancı itibariyle veya daha caydırıcı olması bakımından ölüm cezalarının kalmasını isteyebilir. Bugün Amerika’nın birkaç bölgesinde idam cezası kalmıştır. Ama dünyanın pek çok ülkesinde idam cezası kaldırılmıştır" diye konuştu.

Bunun belki insan haklarında gelinen bir nokta, belki de telafisi mümkün olmayacak bir zararın önlenmesi açısından değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Tartışmaları bir kenara koyalım. Türkiye’de 2000-2001 yılında önce terör olaylarıyla ilgili istisna tutuldu. Sonra da idam cezası Anayasa’nın her yerinden ve Türk Ceza Kanunu’ndan hiç şüphesiz kaldırıldı. 10 sene sonra bu cezanın geri gelmesi mümkün değildir. Mümkün değildir, doğru da değildir. Dolayısıyla bu tartışma sanal bir tartışma olmuştur. ’Ben idam cezasını istiyorum’ diyene saygı duyacağız, ’Olmaz mümkün değil’ diyene de saygı duyacağız. Ama matematik olarak şunu bileceğiz ki, Türkiye’de idam cezasının artık geriye gelmesi ve uygulanması mümkün değildir. İçimizden ne geçiyorsa geçsin, şahsi kanaatimiz ne olursa olsun, ben durumun Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle, dünyanın geldiği nokta itibariyle artık bu cezanın geriye dönmeyeceğini düşünüyorum. Bu olaylar gündeme geldiği için ölüm cezasını tartışıyorsak, bu yanlış olur. Ölüm cezası yıllardır Türkiye’de tartışılmıştır. ’Evet caydırıcı olması bakımından bu ceza kalmalıdır’ diyenlere, ben şunu hatırlatmak istiyorum, Öcalan yakalandığında, mahkum edildiğinde ve hakkında idam cezası verildiğinde 3 parti koalisyondaydı. DSP, MHP ve ANAP... Önce idam cezasını durdurdular, ertelediler sonra da ceza kendisi ortadan kalktı. Ama o tarihte anayasa komisyonunda bekleyen idam dosyasının adedi yanlış hatırlamıyorsam 187 civarındaydı."

Arınç, o dönemde mahkemelerin idam cezası verdiğini, Yargıtay’ın tasdik ettiğini, ancak cezanın uygulanmasının da Meclis’in kararına bağlı olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"Meclis’te yine yanlış hatırlamıyorsam, 10-12 seneden beri hiçbir idam cezasını onaylamamıştı. Yani kendiliğinden bu cezanın infazı imkansız hale gelmişti. Sadece Öcalan için bu uygulansaydı, ne olurdu? O ayrı bir konu, ama eğer idam cezası bütün infazlar yapılsın denseydi, o zaman 187 kişiyi asmak gerekecekti. Rakam yanlış olabilir, yani 11 sene öncesinden bahsediyorum size. Ama o zaman hem adalet komisyonu üyesiydim, hem de partimin grup başkan vekiliydim. Dolayısıyla TBMM bile o zamanlar idam cezalarını onaylamıyor ve infazlar yapılmıyordu. Herkes hücresinde ’Ne gün idam edileceğim’ diye beklemeye başlamıştı.

Şimdi ceza kanunu değişti ve idam cezası kalktı ve ağırlaştırılmış müebbet, ağır hapis cezası geldi. Caydırıcı olması bakımından, o cezanın idam cezasından daha etkisiz olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ağırlaştırılmış müebbet ve ağır hapis cezasının nasıl infaz edileceği de ceza muhakemesi kanununda yazılıdır. Aslında toplumu bu tür suçlardan uzak tutacak çalışmalar yapmamız lazım. Bu ahlaksızca işlenen, gaddarca işlenen, ben iyi bir ceza avukatıyım, Türk Ceza Kanunu’nda bunun karşılığı ya taammüden öldürmektir 448 ve 450. maddelerde, bir de canavarca his saikiyle adam öldürmektir. Bütün bu olaylar canavarca his saikiyle adam öldürmektir. Bir masum çocuktan, bir boşanmış kadından veya bir başka suçsuz günahsız veya aradaki ilişkilerin bitmiş olduğu insanlardan nasıl böyle vahşice onların hayatına kastedebilirsiniz, bunu düşünmek bile insanı ürpertiyor. Önemli olan toplumda suç işleme eğilimlerini azaltmak, toplumu daha huzurlu ve barışçı bir noktaya getirmektir. Tabi bir taraftan toplumu etkileyen bir takım yayınlar, bir taraftan ahlaki boşluk, bir taraftan aile hayatının eski gücünü kaybetmesi bir taraftan başka çekişmeler ve çatışmalar insanları suç işlemeye yöneltebilir."

HSYK’NIN TAMALARI

Arınç, "Bu savcılardan, (HSYK’nın yaptığı son değişiklikler) bir veya birkaç tanesinin isimleri kamuoyu tarafından çokça bilindiğinden, görevlerinden bir şekilde ayrılmış olmalarının belli bir çevrede adeta bir sevinç meydana getirdiğini görmekteyiz" dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89