12 Eylül'den bu yana devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine karşı basının, hükümetin ve Avrupa Birliği'nin sessiz kalmasına tepki gösteren AP eski üyesi Feleknas Uca, "Bu eylemim; sizi dinlemeyenler, duymayanlar, körler ve dilsizlere karşı bir eylemdir" dedi.
Avrupa Parlamentosu (AP) eski Üyesi Feleknas Uca, PKK ve PAJK'lı tutsaklar tarafından 12 Eylül'den bu yana başlatılan ve giderek yayılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine dikkat çekmek amacıyla, İHD Diyarbakır Şubesi binasında bir günlük açlık grevine başladı.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ile şube yöneticileri ve çok sayıda KESK'e bağlı sendika temsilcisinin destek verdiği eylem öncesi Uca, eylemine ilişkin kısa bir bilgilendirme açıklaması yaptı. 12 Eylül'de başlayıp 43'üncü gününe giren eylemde Kürt gençleri ve çocuklarının saat saat, saniye saniye ölüme yaklaştığına dikkat çeken Uca, Avrupa'da siyaset yürüten bir Kürt ve Kürt halkının bir çocuğu olarak yaşananları vicdanen kabullenmediğini vurguladı.
Cezaevlerinden her an ölüm haberinin gelebilme ihtimaline karşın Avrupa, Türk kamuoyu, basın kuruluşları, AKP hükümeti ve bakanların sessizliğini korumasına dikkat çeken Uca, "AB Komisyonu tecride ilişkin yaptığı açıklamada İmralı tecridinin insan haklarına aykırı olduğunu söylemişti. CPT cezaevleri gözlemcisi ve izleyicisi ise 'tecrit bu kadar süredir neden devam ediyor?' diyordu. Bunun Avrupa Birliği'ne sorulması gerekiyor. Eğer diyorsanız insan hakları ayaklar altına alınıyor, bu tecrit neden 455 gündür devam ediyor?" diye sordu.
Açlık grevi eyleminde talep edilen bir diğer husus olan anadil önündeki engeli de hatırlatan Uca, "Avrupa ve dünyada bu çok onurlu bir şeydir. Birçok ülkenin anayasasında anadil resmi dil olarak kabul edilmiş. Belçika, İsveç, İngiltere ve çok ilginçtir ki Hindistan'da. Hindistan'ın bölgesel anayasası 28 dili resmi dil olarak kabul etmiştir. Türkiye hükümeti neden böyle bir şey yapmıyor? Neden ayrımcılık yapılıyor? Artık bu sorunlara bir çözüm bulunsun. 43 gündür devam eden eylemi birkaç gündür buradan izledim. Polis de basın da bütün gücü ile eylemin gündeme girmemesi için çaba sarf ediyor. Su ile gaz bombaları ile engellemeye çalışıyor. Sembolik olabilir, 43 gündür devam eden bir eyleme karşı 24 saatlik bir eylem. Fakat vicdanım kabul etmiyor. Siz 43 gündür açlık grevindesiniz ben de sizin eyleminizi destekliyorum. Sizi dinlemeyenler, duymayanlar, körler ve dilsizlere karşı bir eylemdir. Bu eylem ile bu mesajı veriyorum. İsterdim ki cezaevi kapısı önünde oturayım ve eylemcilere daha yakın olayım. Ama aramızda soğuk bir duvar. Bu duvar bırakmıyor ki birbirimizi görelim. Bırakmıyor ellerimiz bir birine ulaşsın. Ama gün çaba gösterme günüdür, fedakarlık ve kucaklaşma günüdür. Bu yüzden herkesi bayramı cezaevi önünde karşılamaya çağırıyorum" dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.