Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın anlaştığı ve 27 Nisan E-Muhtırası'nın da AK Parti'yi iktidara getirmek için verildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu'na cevap verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kılıçdaroğlu'nun iddialarını zavallı bulduğunu belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan ile Yaşar Büyükanıt anlaştı iddiasına ölüler bile güler" dedi.
Çelik, Kılıçdaroğlu'nun mantığına göre, 22 Temmuz seçimlerinden önce yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini CHP'nin başvurusuyla "367 gereklidir" kararıyla iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin de AK Parti ile işbirliği yaptığı anlamına geldiğini söyledi.
Hüseyin Çelik, Kılıçdaroğlu'na,"Sizce Balyozcular, Sarıkızcılar, Ayışığcılar, Yakamozcular, Eldivenciler, Kafesçiler, Poyrazköycüler ve bilumum Ergenekoncular da Ak Parti ile gizli bir ittifak içinde olabilirler mi?" diye sordu.
Hüseyin Çelik şunları kaydetti:
DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİ SAKLI DEĞİL
"Ne Genelkurmay Başkanlığı kurumsal olarak ne de Sayın Büyükanıt bireysel olarak muhtıra olduğuna dair bir söylem için de olmamıştır. Bu yüzden Ak Parti herhangi bir suç duyurusunda bulunmamıştır. Biz Başbakan ne zaman gerekli görürse Genelkurmay Başkanı’nı davet eder ve görüşür.
Herhalde sayın başbakan her seferinde bu görüşmelerini tutanak altına alıp deşifrelerini Sayın Kılıçdaroğlu’na göndermek zorunda değildir. Dolmabahçe’deki görüşme gizli saklı bir görüşme de değildir. Görüşmede hiçbir şekilde Sayın Büyükanıt’ın eşiyle ilgili bir konu gündeme gelmemiştir. Bugüne kadar emekli olan tüm Genelkurmay Başkanlarına zırhlı araç alınmıştır. Bu olağanüstü bir uygulama değildir. Sayın Büyükanıt’ın hükümet tarafından ödüllendirildiği iddiası abesle iştigaldir.
ÖLÜLER BİLE GÜLER
Sayın Kılıçdaroğlu 27 Nisan bildirisinin hükümeti tekrar iktidara getirmek için kurgulandığını iddia etmiştir. Bu zavallı iddiaya pes diyorum. Bu iddiaya ölüler güler.
Bu iddiaya göre 367 saçmalığını ortaya atan Sayın Sabih Kanadoğlu'dur. Buna mal görmüş mağribi gibi sarılıp, Meclis Genel Kurulu'na girmeyerek Cumhurbaşkanlığı seçimini engelleyen ve bu meseleyi Anayasa Mahkemesi'ne taşıyan Sayın Kılıçdaroğlu'nun partisi CHP, malum ve meşhur 367 kararını veren Anayasa Mahkemesi de AK Parti'nin yeniden iktidara gelemsi için tıpkı Sayın Büyükanıt gibi AK Parti'yle çıkar işbirliği yapmış demektir. Bu mantık bunu gerektirir. Buna ne dersiniz Sayın Kılıçdaroğlu, sizin partiniz böyle bir ihanetin faili nasıl oldu?
Sizce Balyozcular, Sarıkızcılar, Ayışığcılar, Yakamozcular, Eldivenciler, Kafesçiler, Poyrazköycüler ve bilumum Ergenekoncular da Ak Parti ile gizli bir ittifak içinde olabilirler mi? Bu ne komplo teorisi üretme dehası bu ne zavallı mantık."
DUBAİ ANLAŞMASI İDDİASI
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun 2003'de dönemin Dışişleri Bakanı olan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Dubia anlaşmasında Türkiye'yi 1 milyar dolar karşılığın pazarladığı şeklindeki iddialarına da cevap verdi.
Çelik şunları kaydetti: "2003'te Ali Babacan'ın ABD yetkilileri ile imzaladığı anlaşma da çok kabaca itham ediliyor. Başbakan'ı ihanetle suçluyorlar. Türkiye'nin Irak'ın işgaliyle doğan zararlarının telafisi için bir anlaşmaya varılmış, Türkiye kendisini siyasi kayıtla sınırlandırılmamıştır. Ama ABD Kuzey Irak'a müdahale olursa parayı vermeyeceğini açıklamıştı. Türkiye ekonomik gelişmelere bağlı olarak bu paraya ihtiyaç kalmadığı için anlaşmayı yürürlüğe koymadı. Gerçek bu iken Kılıçdaroğlu'nun Başbakan'ı ihanetle suçlaması milletin ferasetine sunulacak bir gelişmedir."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.