• BIST 9079.97
  • Altın 2325.509
  • Dolar 32.3459
  • Euro 34.8864
  • İstanbul 13 °C
  • Diyarbakır 7 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 16 °C
  • Berlin 9 °C

Niyet birliği var, ya görüş birliği?

Doğu Ergil

Güneydoğu’dan uzun süredir duyulmayan silah sesleri gelmeye başlayınca AK Parti Genel Merkezi Ar-Ge Başkanlığı'nca geçen hafta Diyarbakır’da "Yeni Türkiye'nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci” adlı bir toplantı yapıldı. Bu toplantıdan basına yansıyan AKP erkanının sözleri oldu. Diğer çağrılıların “çalıştaya" katkılarının ve önerilerinin ne olduğu pek anlaşılamadı. Herhalde yapılmak istenen yükselen tansiyonu düşürmek ve hükümetçe “çözüm” niyetinin devam ettiği konusunda Kürtler’e güvence vermekti. Maksat hasıl oldu mu?

Bunu orada bulunan AKP’li yönetici ve bakanların sözlerinden çıkarmaya çalışalım:

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Türkiye'nin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda, batısında, akil adamlar programı uygulanınca farkına vardık ki vicdanlar aynı dilden konuşuyor” demiş. Çok doğru bir tespit! Ama bu heyetlerin titizlikle hazırlanan raporları ve önerileri ne oldu? Hangi uygulamalara dönüştü? Dönüştüyse neden bundan kimsenin haberi yok?

Anlayış değişikliği olmadı mı?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, toplantıda "Bugün, 30 yılı aşkın süredir ülkemizin canını yakan, 40 bine yakın insanımızın hayatına mal olan, yüzlerce milyar dolarlık ülke kaynağının heba olmasına sebep olan terörü bitirecek çözüm sürecini konuşacağız" diyerek 30 yıllık yaklaşımda hiçbir anlayış değişikliği olmadığını mı ima etmek istedi? Yoksa değişimden habersiz mi? Habersizse, bu kritik konunun sorumluluğunu doğru kişiler üstlenmiş diyebilir miyiz?

Bunca kan ve gözyaşı zaten sorunu sadece bir güvenlik ve şiddet meselesi olarak görmekten ve üzerine daha kapsamlı şiddetle gitmekten kaynaklanmadı mı?

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "Bu sorun Türkiye'nin sorunu" dedikten sonra herkesin “katkı sunması gerektiğini” belirtmiş. İyi de insanlar neye ne biçimde katkıda bulanacaklarını biliyorlar mı? BDP (şimdi HDP) mensupları bile ne olup bittiğini bilmediklerini söylüyorlar.

Bir yol haritası var mı?

İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Bu süreçte önlerine yol haritasını koyduklarını, üzerinde çalıştıklarını” belirtirken Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ”Eğer yol haritası gerektiriyorsa yasal düzenlemeler de yapılacağını” bildirmiş. Bir yol haritası var mı? Varsa ve her sorumlu yurttaşın katkısı isteniyorsa neden sır gibi saklanıyor?

Bu soruları ben sormuyorum. Doğu illerinde görüştüğüm insanlar soruyor ve bu sözlere güvensizlik duyuyorlar. Onların artan güvensizlik ve sabırsızlık duygularını gençler ve etkisinde kaldıkları “örgüt”, çabuklaştırıcı eylemlere dönüştürüyor.

Bir süredir duyulmayan silah sesleri yeniden duyulmaya başlayınca bölge dışında bu soruna artık bitmiş gözüyle bakma rehavetine kapılanlar tedirgin olmaya başladılar. Salı günü çıkan “Misak-ı insani” yazıma gelen yanıtlardan biri yılgınlığı ve bıkkınlığı dile getiriyor: “Çözüm kangren olmuş uzvu kesip atmak... Ayrılsınlar bizden, devlet mi ne kuruyorlarsa kursunlar. Gitmek isteyen Kürtler de gitsin. Yeter be!”

Güvensizlik ortak zemini daraltıyor

Bir tarafta meselenin önemini ve aciliyetini anlatamayan sabırsızlar ve güvensizler; diğer tarafta bunca çekişmenin nedenini anlamadıkları (anlatılmadığı) için bıkkın ve tedirgin olanlar, akıl, ruh ve ortak bir gelecek tasavvurunda buluşamıyorlar. İşte “çözüm süreci” bu ortaklığı sağlayacak ve Türkiye’nin iki yakasını birleştirecekti. Ama nedense belirsizlik, kuşku, güvensizlik ve sabırsızlık ortak zemini sürekli daraltıyor. Çünkü çözüm niyeti var ama süreç yok.

Atalay’ın sözleriyle bitireyim: “Zihninizdeki donmuşlukları bırakacaksınız. Düşüneceğiz; aklı, vicdanı kullanacağız. Burada devletten daha devletçi, örgütten daha örgütçü olarak çözüm sürecini yürütemezsiniz. Siyaset kesimi farklı olacak.” Ah keşke!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89