Türkiye halkı her kamuoyu yoklamasında hükümetin Suriye batağına saplanmaması gerektiği doğrultusunda kanaat bildiriyor. Ama resmi Türkiye çok etkin biçimde Suriye iç savaşına müdahil oluyor. Amaç çok meşru: Kendi halkına acımasızca davranan bir diktatörlük yönetimini sonlandırmak. Amaç doğru ama yöntem isabetli mi?
Bunu kestirebilmek için şu sorulara cevap aramak lazım: 1- Uluslararası camia ile aynı doğrultuda mı hareket ediliyor? 2- Seçilen yöntem ülkeye zarar veriyor mu?
Belli ki dünya Suriye yönetiminden nefret etse de bu ülkede hükümet devrildiğinde oluşacak boşluk ve belirsizlik ile onu dolduracak güçlerin niteliği ve amacı endişe uyandırıyor. Bu böyle olduğu sürece ara formüller aranacak. Yani hükümet yerinde kalacak ama verdiği zarar ve benimsediği saldırganlık en aza indirilecek. Ta ki inandırıcı bir iktidar alternatifi oluşsun.
Ankara buna pek razı değil ama fiili olarak Beşşar el Esed hükümetini devirmeye destek verirken Cenevre-2 Konferansı'na katılmaktan geri durmadı. Yapılması gereken buydu. Ama konferansın akıbeti ne olacak?
Cenevre-2
İsviçre'nin Montrö kentinde toplanan konferansa, ABD ve Rusya yanında BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve 25 başka ülke heyetleri katılıyor. Arap Ligi, İslami İşbirliği Örgütü ve AB temsilcileri de konferansta. Suriye'den hükümet temsilcileri ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) 20 kişilik bir heyetle katılıyor. Diğer muhalifler ve Kürtler yok. Zaten Suriye muhalefeti arasında bir uyum da yok. Bu da ellerini hayli zayıflatıyor. Suriye'de halk ayaklanmasının başladığı yaklaşık 3 yıldan bu yana ilk kez rejim yetkilileri ile muhaliflerin temsilcileri aynı masada bir araya geliyor.
Amerika Dışişleri Sekreteri John Kerry, kesin çözümün Beşşar Esed'in görevini bırakmasından geçtiğini söylüyor ama bunun "Ortak bir uzlaşma ile oluşturulmuş bir geçiş hükümeti" ile olmasını vurguluyor. Ancak gerek uluslararası dengeler, gerekse Şam hükümetinin taviz vermez tutumu, geçiş hükümetinin bile mevcut rejimin ortaklığı ile oluşabileceğine işaret ediyor. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim çok tanıdık şeyler söylüyor: "Suriye halkı adına söz almak isteyenler ne düşmanla işbirliği yapmalı ne de hain olmalı. Neden kimi ülkeler (komşu ülkeleri ilzam ederek) ülkemizde terörizmi teşvik ediyorlar? Biz ülkemizin milli egemenliğini koruyoruz?"
Tanıdık geliyor bu söylemler değil mi? Görülen o ki, bölge dengeleri, uluslararası güç dağılımı ve kararsızlığı, Suriye muhalefetinin dağınıklığı, hükümetin direnci ve askeri gücü, siyasi bir çözüme pek olanak bırakmıyor. Bu durum yeni bir Suriye politikasını gerektiriyor, aksi tutum Türkiye'ye zarar verecek.
Brüksel ziyareti
Başbakan Erdoğan, ülkesinin AB'ye üyelik ilişkilerini canlandırmak için Brüksel'e Türkiye'nin oldukça çalkantılı bir döneminde gitti. Hükümetinin otoriterleştiği ve keyfileştiği, yolsuzluk soruşturmalarının örtülmeye çalışıldığı, yargıya müdahale edildiği iddialarının Avrupa'da yankı bulduğu bir döneme rast geldi ziyaret. Hükümet ise tüm olan bitenin bir iftira ve devleti kuşatmış bir çetenin eseri olduğu iddiasında. Başbakan bu tezi Brüksel'de de tekrarladı.
İstediği sonucu elde etti mi? Bir kısım Türk medyasına göre etti. Batı basını pek o kanıda değil. Sayın Erdoğan'ın, "kuvvetler ayrılığı ve hukuk devleti konusunda durumu başka türlü tasavvur ettiği" izlenimi doğmuş görünüyor. Pek çok Batılı yayın organı, AB yetkililerinin "Türkiye'de yargı bağımsızlığı" konusunda endişelerinin sürdüğünü belirtiyor. "Türk hükümetinin yolsuzluk soruşturması üzerine polisleri ve yargı görevlilerini ceza olarak başka yerlere sürmesini", "Gezi protestolarına vahşice müdahale edilmesiyle" başlayan yeni bir dönemin göstergesi olarak sunuyor.
Türk hükümetinin "Kuvvetler ayrılığını, Avrupa Birliği'nde hukuk devleti prensiplerine göre yorumlamadığını, 'Birlik'e dahil olmak için, yargının hükümetin etkisinden bağımsız olmasını sağlamakla yükümlü" olduğunu vurguluyor AB yetkilileri.
Öyle anlaşılıyor ki Başbakan'ın Brüksel ziyareti, muhataplarını iknadan çok eleştirmenlerin elini güçlendirdi. Bu durum, Türkiye'de doğru yolda adımların atılmasına mı yoksa AB'den uzaklaşmaya mı yol açacak? Yakında göreceğiz. Deney alanı da ekonomi olacak. Çünkü uluslararası standartlara ve etkilere en açık alan orası.
- BIST 10642.6
- Altın 4352.924
- Dolar 40.5254
- Euro 47.6148
- İstanbul 25 °C
- Diyarbakır 33 °C
- Ankara 21 °C
- İzmir 29 °C
- Berlin 19 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
İki puslu dış politika konusu

Doğu Ergil / Bugün
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Koruculuk22 Eylül 2015 Salı 08:43
- Görüşme romantizmi bitti (*)17 Eylül 2015 Perşembe 09:21
- Allah bu ateşe su döke15 Eylül 2015 Salı 07:15
- Çözümsüzlük06 Eylül 2015 Pazar 07:49
- Aldanıyor muyuz aldatıyor muyuz?27 Ağustos 2015 Perşembe 07:46
- Aklın duygulara yenik düşmesi16 Ağustos 2015 Pazar 10:33
- Türkiye’nin genel gidişatı13 Ağustos 2015 Perşembe 06:47
- Kumar02 Ağustos 2015 Pazar 08:49
- Uyarıyorum26 Temmuz 2015 Pazar 11:41
- Savaş bilmecesi09 Temmuz 2015 Perşembe 11:35
- Seçmenin cevapları28 Haziran 2015 Pazar 09:37
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.