• BIST 10760.3
  • Altın 4300.192
  • Dolar 40.6691
  • Euro 46.4764
  • İstanbul 27 °C
  • Diyarbakır 36 °C
  • Ankara 25 °C
  • İzmir 30 °C
  • Berlin 18 °C

HDP ne yaptığının, ne dediğinin farkında mı?

Amberin Zaman

HDP’nin parti olarak seçimlere girme kararı siyasette bomba etkisi yarattı. Türlü spekülasyonlara yol açtı. Kürtler barajı aşabilecek mi? Ya aşamazlarsa? Kendi parlamentolarını mı kurarlar? Sokağı mı hareketlendirirler? Kürtlerin sandalyelerini kapan AK Parti Anayasa’yı değiştirip Erdoğan’ın başkanlık hayallerini mi gerçekleştirir? Apo’yla Erdoğan arasında gizli bir anlaşma mı var? Kandil bu “oyunu” bozmak için HDP’ye “seçimlere asılarak girin” talimatı mı verdi?

Askerlerin Kürtleri dışlamak için icat ettiği yüzde on seçim barajı demokrasimizin en büyük kamburlarından biri. AK Parti’nin “istikrar” bahanesine sarılarak barajı savunması Kürt sorununun çözümü konusundaki çifte standartlarını gözler önüne seriyor. HDP’lilerin seçimlere ilk kez parti olarak girerek meydan okumaları anlaşılır bir tepki. Ancak siyasi strateji olarak pek anlaşılır değil.

HDP diyor ki: “Elimizdeki anketler gösteriyor ki bu kez barajı aşacağız. Bize oy verin hep birlikte daha demokratik, daha adil, tüm dinlerin mezheplerin ırkların cinsiyetlerin barış içinde beraber yaşayacağı bir Türkiye kuralım.” Ama barajı aşamazsa ne yapacaklar? HDP’nin verdiği cevap, eğer yanlış anlamadıysam, aşağı yukarı şöyle: “Güneydoğu’da yerel yönetimlerimizi güçlendiririz. Kendi meclislerimizi, kantonlarımızı kurarız.” Özetle “Kürtler olarak kendi yolumuza devam ederiz,” diyorlar. Dolayısıyla HDP’ye oy veren seçmen baraj altında kaldığı takdirde Kürtlerin fiilî özerklik inşasına ve bunun tetikleyeceği neticelere yeşil ışık yakmış olacak. Bu iki tablo arasında bariz bir uçurum yok mu peki?

Derdi “AK Parti’yi nasıl çökertirim, Erdoğan’ı nasıl bertaraf ederim” olana her iki senaryo acayip cazip gelebilir. Kürtler 70 civarında vekille Meclis’e girince AK Parti’nin saltanatı sona eriyor. Erdoğan’ın başkanlık rüyaları buharlaşıyor. Veya Kürtler Meclis dışında kalıyor. Kürtlere artık ihtiyaç duymayan iktidar sözlerini tutmuyor. Kürt gençleri sokağa dökülüyor. Hizbullah, Hüda-par derken kaos ortamı doğuyor. Barış süreci çöküyor. Savaş yeniden başlıyor. Ekonomi krize giriyor vesaire… AK Parti’yi iktidardan indirmek için tüm yollar mubahtır diyenlerin canına minnet…

Peki, ya Türkiye’de gerçek demokrasi isteyenler ve tam da demokrasi istedikleri için Kürtlerin de haklarının anayasal güvence altına alınmasını isteyenler açısından durum nedir? Ve elbette Kürtler açısından… Birinci senaryo “kazan kazan”. Ama ikincisi kocaman bir soru işareti. Ben şahsen HDP’nin “B” planını anlayabilmiş değilim. Son iki yıldır ülkeyi anti-demokratik yasalara boğan iktidar Kürtlerin kendi yoluna gitmelerine seyirci mi kalacak? Yoksa Güney Kore’den sipariş ettiği iddia edilen 1,9 milyon adet gaz bombasını mı devreye sokacak? Erdoğan’ın Kobane’ye ilişkin son açıklamaları hayra alâmet değil.

Türkiye’nin şu günlerdeki en parlak siyasetçisi Selahattin Demirtaş Birikim dergisine verdiği mülakatta barış sürecinin en büyük kazancını bakın nasıl tarif etti: “Şu bir buçuk yıl içerisinde kat ettiğimiz mesafe, 24 yıl içerisinde kat ettiğimiz mesafenin birkaç katıdır. Toplum ilk defa Kürt sorunu nedir, Kürtler kimdir, tanımaya, tartışmaya başladı. Ve işte anketlere göre yüzde 84-85 oranında ‘Kürtlerin hakları verilmeli, çözüm süreci makuldür, görüşmeler yapılmalı’ noktasına geldi. En büyük ve kalıcı kazanım budur.

HDP Meclis dışında kalınca bu kazanımlar ne olacak? Üzerine bina edebilecekler mi? Yoksa Türkiye genelinde demokratikleşme pahasına da olsa “kendi yollarına” mı devam edecekler? Geleceklerini Türkiye’den ayrı görüyorlar ve Ortadoğu’da yeni bir konum üzerinden formüle ediyorlarsa bu strateji riskli olsa da zaman içerisinde fayda sağlayabilir. Kürtlerin bu tercihlerini de destekleyebilirim. Ama önce şu “B” planını tüm ayrıntılarıyla bilmek, anlamak istiyorum. Bir de şunu: Az ihtimal olsa da ya Abdullah Öcalan son dakikada “seçimlere bağımsız olarak girin” derse ne olacak?

  • Yorumlar 5
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • felat30 Ocak 2015 Cuma 13:30hdp kötü niyetinize cevap vermek zorundamı?

      son dönemlerde hdp nin barajı geçmemesi üzerine niyet okumalarını ibretle okuyorum.. 1- hdp şimdiki sürecinde içinde olduğu ''siyasal mucadelenin'' gereği olarak parti olarak girmek zorunda..2-barajı geçmese dünyanın sonu değil ve kürtler strateji değiştirmezler,yine aynı siyasi hedefle yasal siyasal mucadele devam eder..3-yerel parlamento falan bahane,şimdi de var olan örgütlenmeleri hedef alan kötü bir senaryo kokuyor.hdp kitlesini her zaman örgütlü tutan bir radikal partidir zaten 4-hdp 2015 seçimleri için kurulmuş bir parti değil,bir stratejik siyaset partisidir.. anlamıyorsanız biz ne yapalım

      Yanıtla (0) (0)
    • Azadî30 Ocak 2015 Cuma 14:10maşallah

      Zaten Kürd leri anlasaydiniz şaşardim.

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi30 Ocak 2015 Cuma 20:35Amberin Abla sen" şunu" yazarmısın ?

      Siyasi karekterlerini Kurd ler olarak hiç we asla beyenmediğimiz o CMHP'ler bile komhalisyon dönemlerinde kişilere özel idam yasalarını bile kaldırdılar ama 12 yıldır iktidar olan o akepe " bir toplumun siyasi iradesini İDAM eden" onluk barajını halen kaldırmadıysa ,, yenilik,demokrasi,barış we çözüm teraneleri,, külliyen yalandır kandırmacadır we hiledir.olsa olsa despot bir rejimin kandırmacalarıdır.

      Yanıtla (0) (0)
    • ahe31 Ocak 2015 Cumartesi 09:41ya hep ya hiç

      AKP, MHP, CHP hepsinin bindiği dal birdir. % 10 barajı bu dalı oluşturmaktadır. HDP bu dalı kesmeye niyetlidir. Ve tüm sair taraflar bunu görmüşlerdir. Siz seçime bağımsız girin demeye başlamışlardır. Seçime Parti olarak gir. Milletvekilin olmazsa özerk kantonların olur. Bulunduğun alanlarda kendi kendini yönetişin. Hiç kimsenin aklına seçim barajını düşürüp Türkiye'de bir arada yaşamayı düşünmüyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ilhan Bulut01 Şubat 2015 Pazar 01:50Bilgi eksikliği

      Amberin hanım yazdığı konu hakkında yeterince araştırma yapmadığı görülmektedir. Şayet gündemi iyi takip etseydi, HDP'nin seçimlere parti olarak girmeleri konusunda önerinin sayın Öcalan'dan geldiğini görürdü.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89