• BIST 9574.22
  • Altın 2493.407
  • Dolar 32.6002
  • Euro 34.8556
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 26 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 23 °C
  • Berlin 8 °C

Gazeteci Hakan Aksay: 'Esad ve PYD arasında anlaşma olabilir'

Gazeteci Hakan Aksay: 'Esad ve PYD arasında anlaşma olabilir'
Rusya’da yaşayan gazeteci Hakan Aksay, “Esad’ın Moskova ziyareti ve Kürd konferansının aynı zamana denk gelmesi tesadüf olabilir, değilse o zaman bu, Kürdler ve Suriye açısından büyük bir organizasyondur” dedi.

Rusya’nın Suriye müdahalesinin ardından Ortadoğu’daki dengelerin yeniden değişeceğine dair yorumlar yapılırken, Moskova’da bir yandan PYD bir konferans düzenlerken, diğer yandan Beşar Esad, 2010 yılından sonra ilk yurtdışı ziyaretini Moskova’ya yaparak Putin ile görüştü. Kürdlerin konferansı ve Esad’ın yıllar sonra konferansın gerçekleştirildiği hafta Moskova’ya gitmesi akıllara; “Kürdler, Esad ve Moskova ile işbirliği içinde mi?” sorusunu akıllara getiriyor. Konuyla ilgili BasHaber’e değerlendirmelerde bulunan ve yıllarca Rusya’da yaşayan gazeteci Hakan Aksay, “Esad’ın Moskova ziyareti ve Kürd konferansının aynı zamana denk gelmesi tesadüf olabilir, değilse o zaman bu, Kürdler ve Suriye açısından büyük bir organizasyondur” dedi.

“Rusya, doğru zamanda başarılı diplomasi yürüttü”

Rusya’nın uzun zamandan beri başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin bir dizi Ortadoğu ülkesinde hâkimiyet kurmasından, yönetimlerini değiştirmesinden ve en azından bu yönetimleri değiştirmek için girişimlerinden rahatsız olduğunu belirten yazar Hakan Aksay, Rusya’nın artık ikinci-üçüncü sınıf bir ülke olarak görülmekten rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Rusya’nın en son Libya siyasetinde Medvedev döneminde ciddi bir özeleştiri vererek pasif siyaset yaptığını ve Suriye konusunda bu hataya düşmek istemediğini dile getiren Aksay, Rusya’nın Suriye için tedirgin olduğunu ve ipin ucunu kaçırmak istemediğini söyledi. Rusya’nın Hafız Esad’dan bu yana Suriye ile işbirliğinin çok güçlü olduğunu ve bu bağın kolay kolay koparılamayacağını ifade eden Aksay, Rusya’nın Suriye politikasında 2011 yılından bu yana çok başarılı bir diplomatik başarı elde ettiğinin altını çizdi.

Cenevre görüşmelerini örnek veren Aksay, “Rusya, Batı’nın ‘Esad gitsin bu iş bitsin’ dayatmasından, Cenevre-1 Cenevre-2’ye uzanan, fiilen Esad’ı kabul ettiren, çok başarılı bir diplomasi örneği verdiler. Diğer taraftan Suriye’de savaş sürüyordu; ama Putin Batı’nın artık bu işe çok ciddi atılmadığını gördü. 1 yılda 20 bin küsur operasyon yapılmış, bu operasyonların çok da başarılı olmadığı aşikâr. Ayrıca ABD’de 15 ay sonra bir seçim var ve Obama dışarıda savaşmak istemiyor. Diğer taraftan da Esad ordularının gücü de epeyce zayıflamış durumda. Buradan ne çıkar bilinmez ama Rusya kendisinin askeri hamlesiyle ciddi puan kazanabileceğini, dengeleri değiştirebileceğini hesapladı ve iyi bir zamanlamayla müdahale etti. Bu müdahalesi şu ana kadar çok başarılı gidiyor” şeklinde konuştu.

“ABD arayış içerisinde”

Rusya’nın bölgede IŞİD’in dışındaki tüm güçlerin desteğini aldığını ve bu durumun batıyı etkilediğini belirten Aksay, Esad Ordusu’nun da bazı bölgelerde İran ordusu, Hizbullah ve Kürdler’den destek alarak karşı atağa geçtiğini ifade etti. Bu durum karşısında bazı ülkelerin de Rusya’yla işbirliği içerisine girmek istediğini ve dolayısıyla ABD’nin Türkiye, Rusya, Suudi Arabistan gibi ülkelere birlik çağrısı yaptığını dile getiren Aksay, “ABD, bu çağrıyla güçsüz olduğunu ve arayış içinde olduğunu da belli etti. Bugün için ciddi bir puan aldı demek mümkün” dedi.

“Kürdler büyük başarılar elde etti”

Güney Kürdistan’da, Rojava’da ve Türkiye’de Kürdlerin büyük başarılar elde ettiğini ve hem askeri, hem de siyasi açısından çok tecrübe edindiklerini ifade eden Hakan Aksay, “Kürdler son yıllarda yaşadıkları bölgelerde çok avantajlı konumlar elde ediyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi de Rusya’yla ilişki kurma çabası içerisine girdi. Kürdler hem Suriye’de hem de Irak’ta şimdi de Moskova’da (eskiden Kürdler Moskova’dan nefret ediyorlardı) ciddi ilişkiler içerisine girdi. Güney Kürdistan’da uzun zamandan beri Rusya’yla ilişkiler çok sıkıdır. Güney Kürdistan petrolünün yüzde 17’si yabancı şirketler arasında Rusya’nın ciddi bir ağırlığı var. Şimdi ise son dönemde Rojava’da Kürdlerle ciddi ilişkiler” gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.

“Konferansta Kürdlerin ve PYD’nin konumu tartışıldı”

Rusya basınının Kürd-Rus ilişkilerine yoğun ilgi gösterdiğine dair yorumlarda bulunan Aksay, Kürdler’in Moskova’da temsilcilik açmak istediğini ve Rus yetkililerinin de bundan memnun olduklarını dile getirdi. Moskova’da gerçekleştirilen 4. Ulusal Konferansı’nda sadece IŞİD’le mücadelenin ele alınmadığını belirten Aksay, bu konferansta Kürdlerin yeni şekillenen Ortadoğu’da konumu ve PYD’nin geleceğinin masaya yatırıldığını ifade etti. Ayrıca konferans gerçekleşirken Rus Dışişleri Bakanlığı’nda da resmi görüşmelerin yapıldığını ve yakında Moskova’da bir temsilciliğin açılabileceğini söyledi.

“Esad ve PYD arasında anlaşma olabilir”

Konferansın gerçekleştiği gün Esad’ın da Moskova’da oluşunu büyük bir “tesadüf” olarak değerlendiren Aksay, “Belki de tesadüftür, ama bu bir tesadüf değilse hele ki Moskova’nın bilinçli bir organizasyonuysa Esad’la Kürdler arasında bir görüşme yapılmış olabilir. Esad’ın PYD temsilcileriyle bir araya gelmesi, önümüzdeki günlerde açıklanacak bir sözleşme içeriyorsa bu çok büyük bir organizasyon olacaktır. Böyle bir şey olursa bu, ileriki dönemde Rusya ile ABD ve Türkiye arasında ciddi bir sürtüşmeye neden olabilir” dedi. Rus yetkililerin Kürd-Rus yakınlaşmasını desteklediğini belirten Aksay temsilciliğin açılması halinde Türkiye’nin vereceği tepkiye Rusya’nın aldırmayacağını söyleyerek, Türkiye’nin kendi hatasıyla bölgede bir bataklığa girdiğini ifade etti.

“Kürd düşmanlığı Türkiye’ye bela oldu”

Türkiye’nin Ortadoğu’da güç kaybetmesini kendi iç sıkıntılarına ve komplekslerine bağlayan Aksay, “Türkiye kendi içinde Kürdler ile barışamadığı için, onları hep bir tehlike olarak gördüğü için sınırın dışındaki Kürdleri de bir tehdit olarak algılıyor” dedi. PYD’yi IŞİD’den daha tehlikeli görmenin ve güneyinde bağımsız bir devlete müsaade edilemeyeceğine dair yorumlarda bulunmanın bedelinin verildiğinin altını çizen Aksay, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’ya yönelik “Doğalgazı başkasından alırız, Akkuyu’dan vazgeçeriz” şeklindeki açıklamalarının siyaseten bir karşılığının olmadığını söyledi. Rusya’dan yüzde 55, İran’dan yüzde 16 civarında doğalgazın karşılandığını söyleyen Aksay, “Sırf  Rusya’nın Suriye politikasını beğenmediği için bundan vazgeçemez. İran’ın da Suriye politikaları beğenilmiyor. Ne olacak? İran’dan karşılanan doğalgaz da yüzde 16 civarında. Yani her ikisinden de vazgeçerse yüzde 70 gaz olmayacak ve yüzde 30’la mı idare edilecek? Bu hiçbir şeye benzemez, Türkiye donar, insanlar ısınamaz” şeklinde konuştu.

“Türkiye bölgenin kaybedeni Kürdler kazananı”

Türkiye’nin bölgede kaybeden en büyük unsurlardan birisi olduğunu ve Rusya’nın ciddi anlamda çok büyük bir güç kazandığını belirten Aksay, Kürdler’in uzun vadede kazançlı çıkacaklarının altını çizdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in BM Genel Kurulu’nda “Suriye’de Esad hükümeti ve Kürd milisler dışında hiç kimse IŞİD’le gerçek anlamda mücadele etmiyor” şeklindeki sözlerini değerlendiren Aksay, bunun Suriye politikası açısından Kürdlerin ne kadar önemsendiğinin bir işareti olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstelik, geçtiğimiz yıl Selahattin Demirtaş’ın Moskova’ya ziyaretinin ardından HDP’nin de Moskova’da temsilcilik açabileceğine dair haberler çıkmıştı. Rusya bölgeye çok daha fazla ilgi gösteriyor ve Kürdlerle ilişkilerini çok daha aktif geliştiriyor.” (Adem Özgür-BasHaber)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89