• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 11 °C

Siyasetin doğası

Doğu Ergil

Siyasetin bir geniş bir de dar tanımı var. Geniş tanımına göre siyaset, yurttaşların ortak yaşamı birlikte tanzim etme faaliyetidir. Barış içinde yaşamak ve ihtiyaçlarını karşılamak için gereken şartları müzakere etmek ve kurallara bağlamak (yasa yapmak) ve bunun için sorumlu kıldıkları kadroları görevlendirme sürecidir.

Dar anlamda siyaset, iktidar mücadelesidir. Bu mücadelede kimin üstün geleceğini sandık belirler. Ama anayasal sınırlar, kuvvetler ayrılığından doğan hukukun üstünlüğü, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasını ve görevlilerin sorumluluk sınırlarını aşmamasını güvence altına alır.

Sandıktan önde çıkan, görev ve sorumluluklarında bu anayasal sınırları ve kurumsal yetki çerçevesini aşarsa, gücünü denetimsizlik ve sınırsızlık boyutlarına taşır. Bu da siyasetin hukuktan uzaklaşıp istikrarsızlık ve hoşnutsuzluk yaratmaya başladığı andır. Artık uzlaşma ve anlaşma arayışı değil çoğunluğun dayatması devreye girer.

Sandıktan çıkan iktidar, hangi kurumun veya zümrenin vesayetini alt ederek siyaset sahnesine çıkmış olursa olsun, yeni bir vesayetin mimarı olacaktır. Bu aşamada tüm söylemler nesnelliğini ve doğruluğunu yitirir. Tüm kavramlar, güçlünün propaganda araçlarına dönüşür.

Örnekler

İşte birkaç örnek:  1- Ciddi yolsuzluk iddiaları, somut delillere rağmen soruşturulmaz ve önce iktidara, sonra ülkeye yönelik bir uluslararası komplo olarak sunulur. Böylece ne onların doğruluğu ne de onları yasa dışı yollarla teşhir edenlerin gerçek kimliği ortaya çıkarılabilir. Adalet tecelli etmez.

2- Askeri ve bürokratik vesayeti kırmak için hükümet bir anayasa değişiklik paketi hazırlayıp 12 Eylül 2010'da referanduma sundu. Değişiklikler %58 halk desteğiyle onaylandı ve yürürlüğe girdi. Değişikliğin en önemli maddeleri, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı ve yetkilerini yeniden düzenleyen, bu kurumların özerkliğini güvence altına alan hükümlerdi. Şimdiki muhalefet değişikliklere şiddetle itiraz ederken iktidar çağdaş bir hukuk düzeni ve demokrasi adına değişiklikleri savundu. Diğer demokratik ülke hükümetleri de iktidara destek verdi.

Ama aradan dört yıl geçtikten sonra iktidar, kuvvetler ayırımının giderek ağır basan yürütme yetkisini sınırladığına, tasarrufları üzerinde yargı kontrolünün kendisini sıkıştırdığını görüp yeni bir HSYK yasası hazırladı; Meclis çoğunluğuna dayanarak kanunlaştırdı. Bu kurumu adeta Adalet Bakanlığı bürokrasinin bir parçası haline getirdi.

Bu sefer başta söz konusu değişikliklere karşı çıkanlar, HSYK yasasındaki değişikliklere itiraz ettiler. AYM'ye taşınan itiraz, yüksek mahkemece kuvvetler ayrılığı ve HSYK'nın yetkilerini düzenleyen Anayasa'nın 159. maddesine aykırı bulunarak iptal edildi.

Önce yaptığını sonradan çıkarına aykırı bulan iktidar kararı "gayrimilli" buldu. AYM'ye verdi veriştirdi. Kabinenin güçlü bir bakanı, yurttaşlar arasında "Acaba tekrar bir yargı vesayeti mi gelişiyor" endişesinin oluştuğunu dile getirdi. "Keyfilikler başlarsa ülkeye çok ciddi kaos getirir" dedi.

Ülkenin bir bölümü de asıl yönetimin keyfiliklerinin kaosa yol açtığı kanısında. Vesayetin bu kez yargıyı yedeğine alan yürütme merkezli kurulduğuna inanıyor. İşte siyaset dar anlamda anlaşılıp uygulandığında doğan sonuç bu...

Son olarak geçen yıla kadar İtalya'da mafyayı dize getiren savcı ve şimdi Senato Başkanı olan Pietro Grasso'nun sözlerine kulak verelim: "Yolsuzlukla mücadelenin yolu, yolsuzluklarla mücadele edenlerden kurtulmak olamaz." Neyi hatırlatıyor bu sözler? "Terörizmle mücadele sadece teröristle mücadele ile bitirilemez!" Bugün ülkede nispi bir sükûn varsa bu öğüt dinlendiği içindir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89