Saçmalık, genelde anlamakta zorluk çekilen kavramların anlatılmaya çalışılmasıyla ortaya çıkan karmaşadır. Saçmalık görecelidir, kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Saçmalığın tanımlanmasında anlam kapasitesi, ispatlanabilirlilik ve insanın kabullenme erdemi önemlidir.(Vikipedi, özgür ansiklopedi)
Bu tanıma bakınca anlıyoruz ki; anlama zorluğunun kıyısında bir ülkedeyiz.
Sürekli saçmalık yağıyor yaşamımıza, sağanak halinde.
Karmaşa çoğalıyor bu yüzden.
Karmaşaya kapılıp gidiyoruz çoğunlukla hiçbir şey anla(ta)madan, hiçbir şey yapamadan.
Heybemizde biriktirdiğimiz tek şey bu saçmalıklardan artakalan bu anlamamazlıklar ve değişkenliklerin yalnızlığı oluyor sadece.
Farkında değiliz yaşadığımız bu trajedinin...
İlla saçmalıkların azaldığı daha anlamlı daha anlaşılır günlere/gündeme/geleceğe çıkacağız diyoruz, bunun için mücadele ediyoruz ama nafile çıkamıyoruz.
Yetmiyor çabamız, azınlıkta kalıyoruz, sesimiz bastırılıyor.
Bir sigara bitmeden başka bir sigara yakan adamın tiryakiliği misali, bir saçmalık bitmeden başka bir saçmalığı ortaya atan bir hükümet var bu ülkede.
Kurnazlık bu ya, ancak böyle kirletip dağıtabilir gerçek gündemin rengini/sesini.
Kimse gündemi anlamıyor bu yüzden, takip edemiyor, değiştiremiyor, değişmiyor, yükselemiyor.
Bu taklacı/faşist izan sahipleri sayesinde daha daha yeni saçmalıklar peyda olacak, hiç şüphemiz yok bundan.
Bu ülkenin ciğerini daha çok yakmaya devam edecek bu saçmalıkları.
Daha dün işledikleri ‘Roboskî Katliamı’nı unutturmak için ortaya attıkları ‘‘Her kürtaj bir Uludere’dir’’ saçmalığının karmaşası bitmeden, ‘‘Kürtçe seçmeli ders olacak’’ saçmalığını ortaya attılar.
Kürtçeyi, (Kürtlerden) talep olması halinde seçmeli olarak vereceklermiş okullarda.
Bu kadarına yuhh artık!
Kürtler başka bir ülkeden mi geldiler ki Kürtçeyi seçmeli ders olarak veriyorsunuz?
Kürtçeyi yabancı dil statüsünde seçmeli yapacaksanız, Kürt olmayanlar için yapabilirsiniz. Çok güzel olur. Türklerin ve bu ülkede yaşayan diğer halkların Kürtçe’yi öğrenmeleri bugüne kadar işledikleri ırkçı günahlarının kefareti yerine geçebilir belki. Fakat Kürtler için seçmelinin sözü edilemez. Kürtçe Kürtlerin için ancak eğitim dili olur ve olacaktır!
Ustalık dönemi adı altında, çok vahim yanlışlar, çok kötü işler yapıyor bu hükümet; vicdanları sızlatıyor, insanların akıllarıyla dalga geçiyor, sinir uçlarıyla oynuyor.
Kendilerini ateşe sürüklüyor bu hükümet, yazık; ne bu dünyada affedilir bu yaptıkları, ne de ahrette.
Halkı, güdülecek, oyuna getirilecek, ölümü gösterip sıtmaya razı edilecek olarak görmek atalarının da mutadı idi.
Kendileri de vazgeçmiyorlar bundan.
Oysa unutuyorlar; ne bu halk bildikleri o eski halk, ne de bu dünya o eski dünya…
Dünya değişiyor, Ortadoğu değişiyor, Türkiye değişiyor, Kürdistan değişiyor, Halklar değişiyor ama bu kafalar hiç değişmiyor; yüz sene önceki otoriter devlet eksenli militer kafa...
Toplumu kuru kalabalığına iterek, ekmek kavgasına boğarak, kardeşlik nakaratını tekrarlayarak, başka halkların onurunu hiçe sayarak, kalplerini kırarak, yollarına devam edeceklerini zannediyorlar.
Böyle giderse bundan fazla devam edemezler.
Hükümet, yoluna devam etmek istiyorsa, saçmalıklarını çoğaltmaktan vazgeçmelidir. Daha iyi daha doğru işler yapmalı ve bozulan düzeni onarmalıdır.
Kızılderililerin şu atasözünü okuyup biraz düşünmelerini salık veriyoruz:
“Yapmamız gereken, her şeyi eski sadeliğine döndürmektir. Böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.