“Terör örgütünü, yaptığı resmin tuvaline, yazdığı makalesine, fıkra ve şiirlerine, sanatına yansıtarak destek verenler de var. Terörü besleyen arka bahçe var, propoganda var. Birileri bildiği halde saptırma yaparak, kendine göre gerekçeler göstererek, makulleştirerek destek veriyor. Makalesine, fıkrasına, şiirlerine yansıtıyor. Resim yaparak tuvaline yansıtıyor. Hızını alamıyor. Görev alan askeri, polisi doğrudan çalışmasına, sanatına konu yaparak demoralize ediyor.”
“Maydanozla pırasalar birbirine karışıyor. Bir kısmı zehirli, bir kısmı faydalıdır. Ancak bunu yiyince anlıyorsunuz. Bazıları hepsini yeşil görüyor. Arka tarafını ayırt etmekte zorlanıyoruz. Terör, bu zorluktan faydalanarak ‘ben faydalıyım, iyi işler yapıyorum’ diyerek, demokrasinin bütün nimetlerinden faydalanarak her tarafa uzanmış durumda.”
Bütün yorumcular İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in bu veciz sözleriyle yakından ilgilendi.
Elbette ilgilenecek.
Boru değil, anlı şanlı İdris Naim Şahin.
Araklı, Türkeli, Ermenek, Devrekani, Eleşkirt, Cizre ve Elmalı ilçelerinde kaymakamlık, İçişleri Bakanlığı’nda Mülkiye Başmüfettişliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter Yardımcılığı, Başkan Danışmanlığı ve Teftiş Kurulu Başkanlığı, Adapazarı Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Koordinatörlük yapmış, AK Parti’nin kurucuları arasında yer almış, iki dönem İstanbul milletvekili ve son olarak da Ordu milletvekili seçilmiş bir adam.
Elinden gelmeyen iş yok.
Tepeden tırnağa yetenek, zekâ ve beceri.
Devlet hizmetinde geçirdiği yıllar ve kazandığı engin deneyim sayesinde, Türk’e zarar verebilecek her şeyi anında görüyor.
Hiçbir şey gözünden kaçmıyor.
Devletin istihbarat örgütleri, gizli servisleri, polisi ve jandarması mışıl mışıl uyurken, İdris Naim Şahin hep tetikte, hep uyanık.
Arka bahçeyi gözetliyor.
Arka bahçenin çok tehlikeli bir yer olduğunu iyi biliyor.
Ağaçların, çiçeklerin arasında, kuşlarla kelebeklerin uçuştuğu yerde devlete karşı nasıl büyük tehditlerin oluşabileceğini iyi anlıyor.
Bu sayededir ki, tüm güvenlik güçlerinin bunca zamandır gözden kaçırdığı düşmanı İdris Naim Şahin şıp diye yakalayabildi.
Teröristler meğerse ressamları ve makale, fıkra ve şiir yazarlarını örgütlemiş!
Eyvah ki eyvah. Memleketin elden gitmesine ramak kalmış, haberimiz bile yok!
Askerin ve polisin bu durumu çakamamış olması doğal.
Çünkü teröristlere alet olan bu ressam ve şairler, askeri ve polisi resimlere ve şiirlere konu yaparak demoralize etmiş.
Asker ve polis bir milletin en yüce değerleridir. Damarlarında akan asil kandır. İlelebet payidar olmasının güvencesidir.
Askeri ve polisi demoralize olan bir milletin geleceği karanlıktır.
Bu moral bozucu resim ve şiirleri ben henüz göremedim.
Belki de masum insanlara karşı şiddet kullanan, biber gazı atan, panzerli, vahşi görünümlü, yağlı boya polis tabloları yapılmıştır.
Gerçek hayatta munis, insansever, dost canlısı olan polislerimiz bu tabloları görünce üzülüyordur tabii. Moralleri bozuluyordur.
Çalışamaz hale geliyorlardır.
Belki de,
“Ben bir küçük askerim,
vatanımı beklerim,
sıkıldığında canım,
kafanızı bombalarım”
gibi şiirler yazılıyordur.
Ve bunları okuyan moralsiz askerler vatanı bekleyemez hale geliyordur elbet.
Bu durum böyle devam edemez.
Derhal önlem alınması gerekir.
Benim İdris Naim Şahin‘e önerim şudur:
Askerî personelin ve emniyet görevlilerinin resim müzeleriyle sanat galerilerine gitmesi derhal yasaklanmalı, şiir kitabı okumaları derhal engellenmelidir.
Roni MARGLULIES - Özgür Gündem
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.