• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 25 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 19 °C
  • Berlin 8 °C

Türkiye Cumhuriyeti Park ve Bahçeler Müdürlüğü

Roni Margulies

Türkiyeli kelimesini İngilizceye çevirmek mümkün olmadığı için, demişti İlber Ortaylı, Türkiye vatandaşlarına “Türkiyeli” denemez.

Ben Taraf’ta yazarak çok para kazanıyor olmakla birlikte, bazen daha da fazla kazanmak için tercüme yapıyorum. Ve resmî dairelerin isimlerini çevirirken zorlanıyorum en çok.

Mesela TC Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Ağaçlandırma Dairesi Başkanlığı, Meşe Şubesi Şefliği”. Bunu kelime kelime, bire bir çevirmek mesele değil. Ama bir İngiliz’in okurken nasıl garipseyip şaşıracağını düşünmeden edemiyorum.

Yaptığım çeviriyi okuyanlar “Republic of Turkey Parks and Gardens Directorate” ibaresini okuyunca, “Türkiye’nin Park ve Bahçeler Müdürlüğü niye adının başında ‘Republic of Turkey’ diye belirtmek ihtiyacı hissediyor acaba? Başka hangi ülkenin park ve bahçelerine bakacaktı ki?” diye düşünmez mi? Benim tercüme yaparken saçmaladığımdan kuşkulanmaz mı?

Ankara’da bulunan ve Türkiye vatandaşlarının sağlığından sorumlu olan bir Sağlık Bakanlığı niye adının başına “T.C.” ibaresini koyar?

Sağlığı bozuk olan Paraguay vatandaşları gelip kendisine başvurmasın diye mi?

Türkiye kimindir?

Ya da Eğitim ve Savunma Bakanlıkları’nın adı niye Millî Eğitim ve Millî Savunma Bakanlıklarıdır? Millî Eğitim Bakanlığı’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti çocuklarına eğitim vermeyi reddedeceğini veya Türk çocuklarına Kongo eğitimi değil millî Türk eğitimi vereceğini belirtmek için mi?

Tabii, niye sadece bu iki bakanlığın “millî” olduğunu da düşünmek gerekir bir boş zamanımızda. Diğer bakanlıklara kuşkuyla yaklaşmamızı gerektiren bir durum mu var acaba?

Madem başladık...

Türkiye’nin çokça satan bir gazetesinin logosunda niye “Türkiye Türklerindir” yazar?

“Türkiye bizimdir aslında” diyen herhangi bir Çinliye, Zimbabweliye veya Peruluya rastlayan oldu mu?

Aşağıdaki fotoğrafa bir bakın. Zonguldak’ta bir tören, 19 Mayıs veya 29 Ekim olsa gerek. Tahminen 1940’lar veya 50’ler.

Flamada “TÜRK İNKILÂBI TÜRKÜNDÜR” yazıyor.

Kimin olacaktı yahu?

Başka bir yerde “Türk inkılâbı Norveçlinindir” yazıyor da, ona mı karşı çıkıyor bu töreni yapanlar?

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım

Doksan yıldır niye sürekli vurgulanıyor bu? Niye sürekli “Türk’tür”, “Türk’ündür”, “millîdir”, “Türk’üm, Türk’sün, Türk” ve “TC, TC, TC”?

Ne gerek var?

Bu garip korkunun, paranoyanın, şirretliğin nedeni ne olabilir?

“Bu memlekette her şey Türk’e aittir”
diye kime haykırılıyor?

Hiçbir yabancı bunun tersini iddia etmediğine göre, bütün bu naraların, bayrak sallayıp heyheylenmenin hedefi yabancılar olamaz herhalde.

İçerideki birileri olmalı.

Burada yaşayıp da Türk olmayan birileri.

Bütün bu efelenmeler, “Bi dakka, her şey senin değil ki, ben de yaşıyorum burada” diyenlere karşı.

Eskiden Rumlara, Ermenilere, Yahudilere satılırdı bu tafralar. Onlar tehdit olarak görülür, onların yüzüne karşı bayrak sallanırdı.

Artık onlar yok.

Bugün bütün Atatürkler, millîler, bayraklar, TC’ler, bütün hezeyanlar, Kürtlerin tanınmasına ve Kürtlerle barışılmasına karşı.

“TC”
ibaresini kutsayanların başka neleri kutsadıklarına bakın, görürsünüz.

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89