• BIST 9995.07
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 29 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 23 °C
  • Berlin 17 °C

İktidar sahipleri

Ersin Tek

Kritik ve fırtınalı bir tarihsel dönemin içinden geçiyoruz. Bir yanımızda insanlığın gözü önünde büyük acılar yaşanmakta, diğer yanımızda ise trajik umursamazlıklar yükselmekte.

Savaşlar çoğalıyor, cinayetler çoğalıyor, kötülükler çoğalıyor, ölümler çoğalıyor…

Bütün bunlar pragmatik ve büyülü kavramların himayesinde gerçekleştiriliyor. İktidar olmak için işleniyor bütün bu zulümler. Evet, yalnızca iktidar sahibi olmak için, insanoğluna kalmayacak bir dünya için…

Tarih boyunca hep böyle oldu; her din, düşünce, ideoloji, dünya görüşü ve lider iktidar olmak için mücadele verdi ve bunun için de her şeyi yaptı. Büyük günahlar, büyük zulümler, acımasız katliamlar işlediler ve telafisi imkânsız yıkımlara sebep oldular.

Ve maalesef! bugünde tarih tekerrür etmekte; iktidar sahipleri varlıklarını devam ettirmek için çoğu zaman sert ve acımasız, çoğu zaman da ılımlı ve aldatıcı politikaları yürürlüğe koyuyor ve istisnasız olarak tüm iktidarlar kendi hakimiyet alanına müdahale ettiğini düşündüğü oluşumları/kimseleri bir an önce yok etmek veya dejenere etmek içinden elinden geleni yapıyor.

Ancak bütün bu iktidar sahipleri yalnızca ve yalnızca kendilerini kandırıyor. Çünkü iktidar, para, güç, şan, şöhret, azamet peşinde koşanlar, insanları kendilerine kulluk etmeye zorlayanlar, zulmedenler, yarın geriye dönüp sığınacak bir sığınak bulamayacak ve toprak olacaklardır.

Tolstoy, bu hakikatleri ‘Meksika Hükümdarı’nın diliyle güzel ve açık bir biçimde ifade etmişti.

Meksika Hükümdarının vasiyetnamesinden:

‘‘Dünya üzerinde her şeyin bir sınırı vardır. En bahtiyar ve iktidar sahibi olanlar, o azamet ve talihleriyle beraber ansızın düşer ve toprağa dönüşürler. Dünya baştanbaşa büyük bir kabristandır. Onun sathında hiçbir varlık yoktur ki, bir gün gelipte batnını karargâh edinmesin. Nehirler, seller, sular, çağlayanlar daima kendi mukadder olan vazifelerini icra ederler ve hiçbiri için kendi mutluluk kaynağına dönmek kolay olmaz. Hepsi ileriye, okyanusun sonsuz yüreğine gömülmek için koşarlar. Dün var olan bugün yoktur ve bugün mevcut olan yarın için mevcut değildir. Bu mezarlık bir zamanlar canlılık, mutluluk ve sevinçle yaşayan hükümdarların, cihangirlerin, fatihlerin, galiplerin, iktidarlarıyla övünenlerin, bütün cihana hâkim olanların, bütün insanları kendilerine taptıranların, azametli kibir sahiplerinin, debdebe ve saltanat düşkünlerinin enkaz ve perişanlıklarıyla doludur. Ama bütün bu şan ve şöhretler, yanardağın zirvesinden çıkan siyah duman gibi kısa bir zaman içinde yok oldu ve tarihin beyaz sayfası üzerindeki bir iki siyah noktadan başka hiçbir şey, hiçbir iz bırakmadı.

Ey azamet sahipleri! Akıllılar, bilginler, cesurlar, bahadırlar, kahramanlar, bahtiyarlar, servet ve şöhret sahipleri, güzelliğiyle bütün dünyayı kendine tutkun ve âlemi aciz sayanlar!

Heyhat! Onlar şimdi nerede? Onlar çoktan toprağa karıştılar ve öncülerin başına gelen kaçınılmaz hüküm biz ve bizden sonra gelecekler için de kaçınılmazdır.

Lâkin uzak görüşlü memurlar, ey meşhur amirler, müdürler! Ey gerçek dostlar! Ey muhterem, sadık tebaa ve ahali! Sizler bundan ibret alınız, cesur olunuz. Hepimiz el ele vererek yok olmaktan, ölüm ve leş kokmaktan münezzeh ve ebedi olan semaya, Allah’a ulaşmaya çalışalım.

Karanlık, güneşin parıldama beşiğidir. Yıldızların nurunun görünmesi için gecenin karanlığı gereklidir.’’

Aziz İslam, tövbe ve istiğfar sürecini ne olursa olsun ertelenemez ve tek bir an’a sıkıştırılamaz bir gerçeklik olarak kabul ediyor. ‘İki günü bir olan ziyandadır’ ilkesi bu gerçeğin bir ifadesidir. İktidar sahipleri, hatta tüm insanlık ziyanı çoğaltmadan ve o geri dönülmez karanlığa batmadan kendilerini hesaba çekmeli, hatalarını gözden geçirmeli, tövbe etmeli ve hakikatler ışığında kendilerini yeniden inşa etmelidirler.

Bugünkü iktidar sahipleri için de geç kalınmış sayılmaz. Yol yakınken, zulümlerden, yanlışlardan, hatalardan geri dönülebilir ve de dönülmelidir. Aksi takdirde yarın çok geç olacak…

Bu makalede yer alan görüşler yazara aittir 

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89