BDP milletvekillerinin Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmenin içeriğini basına kim sızdırdı? Niye sızdırdı?
Herkes gibi ben de bu soruların cevabını merak etmedim değil.
Ama fazla düşünmeye vakit kalmadan, görüşmede söylenenlere milliyetçilerin gösterdiği tepkinin çok daha eğlenceli olduğunu fark ettim.
Ve eğlenmeyi tercih ettim.
Aydınlık gazetesini çok uzun zamandır bu kadar keyifle okumamıştım doğrusu.
Ana manşet, “Bölemeyeceksiniz Yıkılacaksınız” diyor.
Bunun hemen yanında Başbakan’ın resmi ve resmin üzerinde Başbakan’dan bir alıntı var: “Türklüğü ayaklar altına aldık”.
Ben Erdoğan’ın bu sözlerini kaçırmışım. Bu kadar açık sözlü olduğunu da bilmiyordum. Şaşırdım vallahi.
Türklüğü ayaklar altına almak neyse ne, ama insan bunu böyle dobra dobra ilan eder mi yahu?
İhanet ve komplo
Baş sayfada dört kişinin görüşlerine yer verilmiş. Başlıklar şöyle: “Komplonun belgesidir”, “Başbakan’ın parafı var”, “Gücünüz yetmeyecek” ve “Suçüstü yakalandılar”.
Örneğin Devlet Bahçeli, “Mektupların Başbakan tarafından paraf edilerek Kandil’e götürülmesi sözün bitişine ve ihanetin artık her yeri kapladığına kanıt sayılmalıdır” demiş.
Birisi “Susmak bu ihanet projesine destek vermektir” demiş.
Bir başkası “Görüşme zabıtları milletimize ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı girişilen yıkıcı komplonun açık bir itirafı ve belgesidir”.
“İhanet” kelimesi çokça kullanılmış.
Bir de “komplo” kelimesi.
Bunu biraz şaşırtıcı buldum.
Adam zaten ne yaptığını söylemiş, “Türklüğü ayaklar altına aldık” diye açık açık beyan etmiş. Komplo dediğin gizli olur. Bu gizli değil ki!
Mustafa Kemalleşmek
Bu arada, manşetteki “Yıkılacaksınız” ifadesi de beni düşündürttü.
“Nasıl?” diye düşündüm. Anketlere göre yüzde 50’nin üzerinde desteği olan bu hükümet nasıl yıkılacak?
Ana manşetin üstünde yer alan Doğu Perinçek röportajında bazı ipuçları buldum.
Demiş ki: “Milletimize gerçeği bildiriyorum: Türk ordusu Mustafa Kemalleşiyor. Göreceksiniz: Ordumuz bu bunalımdan kendisini yenileyerek.. çelikleşerek çıkacaktır.”
Perinçek, Genelkurmay Başkanı’nın derhal istifa etmesini istiyor.
Ben bu talebi çok haklı buldum. Barış görüşmeleri sürerken Kandil’i bombalayan, Roboski’de katledilen 34 kişinin hesabını 14 aydır vermeyen, Sevag Balıkçı’nın askerlik yaparken Ermeni olduğu için öldürülmesine göz yuman bir ordunun başkanı elbette istifa etmelidir.
Ama Perinçek, Orgeneral Necdet Özel’in istifasını bu nedenlerle istemiyor. “İmralı süreciyle uygun adım yürüdüğü için” istifa etmelidir diyor: “Cumhuriyeti ve vatanı savunma kararlılığından yoksun bir görüntü vermektedir.. Türk Ordusu’nun varlık nedeninin bitirilmesine seyirci durumundadır veya bu tertibin içindedir.”
Cezaevinde uzun süre kaldığı için gerçek dünyayla ilişkisi zayıflamış bir adam. Dalga geçmek doğru olmaz. Geçmeyelim, ciddiye alalım.
Ne diyor? Hükümeti devirip ihanete son vermeye pek meraklı görünmeyen Özel’den şikâyetçi, onun yerine “Mustafa Kemalleşmiş, çelikleşmiş” bir Genelkurmay başkanı istiyor. Darbe yapmaya daha yatkın bir Genelkurmay başkanı olabilir mi acaba kastettiği?
Masanın iki ucu
“Meczuplarla ne uğraşıyorsun? Ne düşünürlerse düşünsünler, kim takar?” diyebilirsiniz.
Peki. Doğru.
CHP’ye bakalım o zaman.
Cumhuriyet’e göre, “Muharrem İnce başkanlığındaki 20 milletvekili tarafından sert yanıt geldi”. “AKP-PKK anayasasını yaptırmayacağız” demişler. İfade etmemişler, ama Mustafa Kemalleşmiş bir anayasa bekliyor olsalar gerek.
Kılıçdaroğlu ise, “Masanın bir ucunda Erdoğan’ın, diğer ucunda da Öcalan’ın oturduğunu” belirtmiş.
E bravo vallahi!
Ne bekliyordun? Senle ben mi oturacaktık?
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.