Kürdler, tarihlerinin çok hassas ve zor bir döneminden geçiyor.
Önlerinde çok zorlu bir viraj bulunuyor. Bu viraj, tarihsel mücadelenin seyrini değiştirecek kadar önemli…
Bu yüzden her kürdün bunun farkında olması gerekiyor. Yaptığı, yazdığı, söylediği şeylerin, attığı adımların boşa gitmediğini ve yaptıklarının bu zorlu süreçte kendi gelecekleri için bir artı veya eksi olarak bu tarihsel dönüşüme katıldığını iyice bilmesi gerekiyor.
Son dönemdeki yazı ve tartışmalardan hareketle, birkaç şey söyleyeyim;
Kürd aydınları/entelektüelleri kategorisine girenlerin daha hassas ve uyanık olması gerekiyor.
Kürd aydınları/entelektüelleri geçmişin saplantılı yaklaşımlarından, ideolojilerinden, ilişki ağlarından arınmalı ve bunun için daha özverili bir çaba sergilemelidirler.
Klasik okumalarla ve tekrarlarla kürdistanî mücadele verilmez.
Kürdistan mücadelesi, afra tafra yapanların işi değildir.
Kürd aydınına/entelektüeline kibir ve kıskançlık yakışmaz.
Özellikle 45 yaş üstü Kürd aydınların acil ve ciddi bir vicdan muhasebesi, zihinsel iyileştirme yapmaları ve yeni döneme entegre olmaları gerekiyor.
Geçmişte belli bir düşünce çizgisi üzerinden hareket edenlerin, mücadele edenlerin, emek harcayanların bedel ödedik edebiyatı artık bir yerleri doldurmuyor, doğruları çoğaltmıyor; geçmişin anılarını/izlerini/yanlışlarını/kinlerini depreştirmekten başka…
Ne Kürdistan ne de Kürdistan Mücadelesi tekelleştirilemez. Zaten varoluşsal/tarihsel hakikat buna izin vermez.
Kürd aydınına/entelektüeline kürdistan mücadelesi üzerinden rant devşirmek yakışmaz.
Kürdistan mücadelesi entelektüel kavga ve hazlara kurban edilemez. Eli kalem tutan kimselerin bunu anlaması gerek.
Ne Kürd İslamcısı ne de Kürd Solcusu kusursuz, eksiksiz, hatasız değildir. Geçmişteki hatalarını da çok iyi biliyorlar. Bu yüzden fazla da kurcalamaya gerek yok.
Dirayetli bir duruş sergilesinler, geçmişin yanlışlarını tekrarlamasınlar.
Geçmişe saplanıp kalmak birbirlerine saldırmaktan öte bir işe yaramıyor. Çünkü, kimsenin kendi geçmişinden ders aldığı yok. Herkes kendisini daha az hatalı, daha az günahkâr, daha çok doğru, daha çok biliyor gösterme uğraşında.
Bu anlayışla bu gemi yürümez.
Öncelikle kimse kimseye ‘Kürdistanî’ olma dersi vermesin.
Ya da herkes kendi inancındaki/ideolojisindeki/düşüncesindeki bireylere(yeni nesillere) geçmişin yanlışlarını hatırlatsın ve Kürdistanî tepkiye/mücadeleye katkı sunmaya davet etsin. Çünkü herkes kendisi gibi inanların/düşünenlerin zihnin kodlarını, zaaflarını, yapacağı yanlışları, vereceği tepkileri iyi bilir ya da bilmelidir.
İslamcılığı ve Solculuğu yarıştıran ve Kürdistan’da ideolojik ütopya satan her kim varsa bizden uzak olsun. Biz onlardan uzağız.
Deniz Geçmiş ve arkadaşlarını yerin dibine batırmak ne kadar büyük insafsızlıksa, göğe yükseltmek de o kadar büyük insafsızlıktır. Bu iki yaklaşımda Kürdistan mücadelesine bir şey katmaz.
Kimse kimsenin sevdiğine/argümanlarına/referanslarına dil uzatmasın, hakaret etmesin, sadece anlamaya çalışsın, özgürlük zeminine katkı sunmasına müsaade etsin.
Herkes kendi bilgisiyle/argümanlarıyla/imkânlarıyla bu özgürlük mücadelesine omuz versin.
Kürdler olarak, içinden geçtiğimiz süreç kollektif monologa dönüşmesin, kolektif çalışma bilincine dönüşsün. Bundan zarar gelmez. Ehmedê Xanî ve onu takip edenler bunu söyler, bu gerçeğe/ihtiyaca işaret eder.
Kürdistan’ın farklı inançları/ideolojileri/ırkları/anlayışları barındırması her anlamda bir zenginliktir ve doğru bir biçimde işlenmelidir.
Ben müslümanım, bana İslamın derinliğini bir ateist/solcu/hristiyan vs. başkası anlatamaz. Çünkü bu kimseler islamın ruh derinliğinin içinde değildir. Aynı şekilde seküler düşünen birine de seküler düşüncenin kendisini ben anlatamam. Çünkü Müslüman da seküler ruh derinliğinin içinde değildir.
Bunlar varoluşsal gerçeklik ve Quantum evrenin bazı incelikleridir. Bu noktalar, daha geniş bir anlamda tartışmaya açılabilir ve anlaşılabilir.
Dinin/İdeolojin için Irkını ya da Irkın için Dinini/İdeolojini bırak günleri geride kalmıştır. Bunu hâlâ anlamamış olanlar, bu dönemin ruhunu ve gidişatını da anlamamış ve anlamayacak.
Tüm Kürdler birlik, itidal ve adalet ekseninde Kürdistan davası için elinden geleni yapmalıdır. Aksi takdirde boş beleş tartışmalarla/yazılarla/konuşmalarla zaman kaybeder, geçmişteki çatışmaları/saplantıları/ayrışmaları tetikler ve derinleştirir.
Böylesi anlamsız/saplantılı bir iç çatışma yalnızca Kürdlerin işgalcilerinin işine yarar; Kürdlerin kendi işgalcilerine daha kolay bir yem olmasını sağlar.
Geçmişte böyle oldu hep ve zarar eden yalnızca Kürdistan/lılar oldu..!
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.