• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 16 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 14 °C
  • Berlin 5 °C

Tornistan

Mesut Yeğen

Türkiye’nin uluslararası siyasetinde bir zamandır gözlenen yeni işaretleri değerlendirmeye çalıştığım iki hafta önceki yazı için “ricat” başlığını uygun görmüştüm. Geçen birkaç günde atılan yeni adımlar Türkiye’nin bölge siyasetinde yaşananları tarif etmek için ricat teriminin fazla ölçülü, fazla edepli kaldığını gösteriyor. İsrail ve Rusya siyasetinde geçen hafta atılan adımlar Türkiye’nin dış siyasetinde yaşananları anlatmak için daha vurgulu bir terime ihtiyaç olduğunu gösterdi. Mısır siyasetinin ve hatta Suriye siyasetinin bile dönüşeceği belli olduğuna göre, Türkiye dış siyasetinde yaşananları anlatmak için daha uygun terim tornistan olsa gerek. Belli ki Türkiye ricattan biraz fazla bir şey yapıyor, geri manevrayla dönüyor, tornistan ediyor.

İyi ki de ediyor elbette. “Niye tornistan etmek zorunda kalındı”, “tornistan etmeye mecbur kalınmayacak bir dış siyaset izlenseydi daha iyi olmaz mıydı” soruları önemli, sormaya da devam etmez lazım. Ancak bugünün daha acil görünen soruları başkadır. Esas sorular elbette bu hayırlı tornistanın nereye varacağıyla ilgili. Bu hayırlı tornistan, Suriye ve Rojava siyasetlerine, ABD ve AB’yle ilişkilere ve ardından da iç siyasete ve onun da en önemli kısmını oluşturan Kürd meselesi siyasetine nasıl aksedecek? Esas meseleler, acil sorular bunlar.

Türkiye bölgesel siyasetteki hasımlarını, gerilimleri azalttıktan sonra AB’yle ve ama bilhassa da ABD’yle daha uyumlu bir bölgesel ve küresel bir siyasetin peşine mi düşecek, yoksa hasımlarını ve gerilimleri azaltmış olmanın verdiği rahatlamayla yetinip, ABD ve AB’ye “Türkiye eski Türkiye değil” diyerek babalanmaya devam mı edecek? Keza, “düşmanları azaltma, dostları arttırma” siyasetinin menziline PYD ve PKK de girecek mi, yoksa tam tersine düşmanları azaltmış olmanın yaratacağı ‘enerji fazlası’ PYD ve PKK’ye karşı daha da sert bir mücadele vermek için mi kullanılacak? Son olarak, dış siyasette olduğu gibi iç siyasette de düşmanlaştırılmış kesimlerle bir yeni durumun peşine mi düşülecek, yoksa tam aksine buradaki husumetin bir önemi yok denip, iç siyasetteki gerilim aynen devam mı ettirilecek?

Büyük tornistanın ardından cevaplanması gereken önemli sorular bunlar ve kendi adıma cevaplarından hiç emin değilim. Yapılan tornistanın büyüklüğü ve Mavi Marmaracılara söylenenler sözü edilen bütün gerilim alanlarında büyük tornistanların ardı ardına yapılabileceğini gösteriyor. Lakin, bir de bu devletin alışkanlıkları, yatkınlıkları, hesapları var. Bunları hesaba katınca bugünkü tornistanın sınırlı kalacağını, en fazla dışarıda ABD ve AB’yle, içeride de sekülerlerle olan gerilimleri azaltmaya yetecek kadar olacağını öngörebiliriz. Devlet bildiğimiz devletse ki öyle görünüyor, bu bildiğimiz devletle pek güzel kaynaşmış görünen Erdoğan ve Ak Parti tornistan işlerini Rojava ve Kürd meselesi siyasetinde enerji biriktirmeye yetecek seviyede tutmayı tercih edebilir. Bu da bildiğimiz Türkiye’yle devam demek olur.

“Bildiğimiz Türkiye’yle devam mı edeceğiz”, yoksa “önemli değişiklikler kapıda mı” sorularının cevaplarından emin olmak için zamana ihtiyacımız var. Ama bu arada emin olabileceğimiz bir şey var: Bu kadar kati ve sert bir geri dönüş yapmak zorunda kalınmış olması Ak Parti fikir erbabına, bilhassa da dış siyaseti şekillendiren fikir erbabına en az iki şeyi şimdiden göstermiş olsa gerek. 1. Uluslararası siyaset büyük fırsatların peşinde ani değişiklikler yapmaya uygun bir yer değilmiş ve 2. Seküler elitin kurduğu o çok küçümsenen dış siyaset çerçevesini o kadar hafife almamak gerekiyormuş. (basnews)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89