• BIST 8898.23
  • Altın 2919.746
  • Dolar 34.2096
  • Euro 37.8395
  • İstanbul 21 °C
  • Diyarbakır 20 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 11 °C

Süreç, seçim kurbanı mı?

Fehim Işık

İlk açıklama, Güney Kürdistan’da Öcalan’a özgürlük için toplanan imzalar Kandil’de KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’a verilirken yapıldı. Bayık, Kürtçe yaptığı uzun açıklamasında bir iki cümle ile hükümetin adım atmadığından söz ederek “gerillayı durdurduk” diyordu.

Haber medyaya bomba gibi düştü.

Sevinen, zil takıp oynayan bir kısım “Ben dememiş miydim”cilerin yanı sıra ciddi kaygı taşıyanlar da vardı.

En çok sorulan soru ise “Bundan sonra ne olur?” du...

Geniş açıklama, iki gün sonra geldi. KCK tarafından yapılan açıklamada özetle Öcalan’ın koşullarının süreci yönetecek biçimde düzenlenmediği, hükümetin sorumluluklarını yerine getirmediği, adım atmadığı, seçim politikalarına endeksli hareket edilip sürecin taktik olarak ele alındığı belirtiliyor ve “Ateşkes devam edecek ama gerillanın geri çekilmesini durdurduk” sözcükleriyle, top olduğu gibi hükümetin kucağına bırakılıyordu.

BDP ve DTK cephesi, KCK açıklamasından sonra da, bu noktaya gelinmesinde hükümetin sorumlu olduğunun altını çizmekle birlikte, nispeten soğukkanlı açıklamalar yaparak sürecin devam edeceğini söylediler. Bir diğer dile getirdikleri de PKK lideri Öcalan ile bir an önce görüşülmesi, talebiydi.

Peki, gerçekten şu anda ne olacak?

Silahlar yeniden patlayacak mı?

Savaş yeniden başlayacak mı?

Önce şunun altını çizelim: Sanıldığı gibi savaş hiç bitmedi; sadece savaşın bitmesi için taraflarca bir irade beyanında bulunuldu ve bu amaçla çatışmalara ara verildi. Öncekilerden farklı ve ileri olan durum, çatışmaların karşılıklı olarak durdurulmasıydı.

Ancak Suriye’deki iç savaş sonrasında anladık ki verilen ara sadece Kuzey’de olmuş. Suriye’de ortaya çıkan yeni gelişmeler, Türkiye ile savaşı adeta Batı Kürdistan’a, Rojava’ya taşımıştı...

Hükümet, Kuzey’de çatışmasızlık ortamının devam etmesi için Öcalan üzerinden BDP’liler aracılığıyla oyalamacı bir mantaliteyle de olsa süreci yürütürken, Rojava’da da PKK’ye yakın PYD’nin etkinliğini kırmak için her yol ve yöntemi deniyordu.

Çatışmasızlığın başlaması ve geri çekilme sürecinin devreye sokulmasıyla birlikte yapımına hız verilen kalekol/karakollardan, yeni alınan koruculardan, Kürt siyasetçilerin cezaevinde tutulmasından, seçim barajından, ana dilde eğitimden söz etmeye gerek bile yok.

Bir diğer duruma, belki de sürecin en belirleyici olgusuna dikkat çekmekte de yarar var.

Seçimleri esas aldığı gözlenen hükümetin milliyetçiliği ve Türkçülüğü bir koz olarak kullanacağı açık olan muhalefeti gözleyerek süreci ağırdan aldığı, görünen bir durum...

Süreci seçim sonrasına uzatmak istemesinin bir nedeni olarak bu da gösterilebilir.

Hükümet, bir taraftan PKK ile görüşürken diğer taraftan da milliyetçiliğin, Türkçülüğün doruk yaptığı kitlelerin karşısında seçime girip iktidarını koruyamazdı.

Deyim yerindeyse, büyütülen milliyetçilik, ırkçılık, Türkçülük geri dönüp sahiplerini vuruyordu artık. Türkiye’de sağıyla soluyla geniş bir kesim ne yazık ki bu cendereye kapılmış durumda.

Hükümet, belki de süreci seçim sonrasına uzatmak için gelinen tabloyu bilerek benimsedi. Yani adım atmayarak, deyim yerindeyse süreci sadece PKK’nin adım atmasına endeksleyerek seçim döneminde kitlelere daha rahat oynamak, MHP ve CHP ile seçim döneminde yaşanması muhtemel “biz daha iyi asarız, daha iyi bitiririz” yarışını sürdürmek için bu noktaya gelinmesini, isteyerek arzuladı.

Gezi’yle birlikte kitlelerin muhalif damarının kabardığı, artık her hükümet uygulamasının tepkiyle karşılandığı, kitlelerin neredeyse günübirlik olarak alanlara indiği bir ortamda, AKP’nin, kendi devamlılığını sağlamak amacıyla MHP ve CHP çeperine dönüş yapmaya başlayan ırkçı ve milliyetçileri kaybetmemek için de olsa süreci en azından seçimlere kadar eski biçimiyle yürütmeyeceği görülüyor.

Hükümet yerel seçimler sonrasına kadar atacağı bazı kısmi adımları ise Kürt hareketine bağlı olarak değil, kendi politik çıkarları ve tercihleri paralelinde atacak.

Artık seçim sath-ı mailine girildi. Bu tablodan sonra süreç, devam edecekse seçim endeksli olarak devam edecek...

Ve eğer Ortadoğu’nun tümünü etkileyecek yeni bir durum ortaya çıkmaz ise destekçisiyle, karşıtıyla tarafların her biri seçimi esas alan politikalarla yürüyecek...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89