• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • İstanbul 13 °C
  • Diyarbakır 11 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 14 °C
  • Berlin 14 °C

‘Sultan’ın kabusu, halkların hayali’

Fehim Işık

HDP’nin de açıklamasıyla toplumun geniş bir kesimi tarafından yakından gözlenen 3 parti seçmene projelerini sundu.

Öncelikle açıklanan bildirgelerin ruhundaki en temel farktan başlayalım.

Farkındaysanız, her partinin beyannamesini bir erkek açıkladı. HDP’nin beyannamesini açıklayanlar ise bir erkek ve bir kadındı. “Kadınlar siyasete el koyuyor” diyen HDP, Eş Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın açıkladığı bildirgeyle, esasen geleceğin eşitlik üzerinden kurulacağının güvencesini verdi...

Elbet tek fark bu değil ama farklara bakmadan önce diğer partilerin seçmene ne sunduğuna bakalım.

İlkin iktidarının 12 yılını tamamlayan AKP’ye bakalım.

Önce bir soru: AKP’nin seçmene sunduğu beyannamede insanı gören oldu mu?

Ne yazık ki yok!

İnsanı görmeyen, büyük çoğunluğu ile teknik, özgürlükleri dışlayan, üstüne üstlük “olmazsa olmazımdır” dediği çözüm sürecini matbaaya giderken yolda düşüren bir beyanname açıkladı, AKP’nin lideri. O beyannamenin tek yenisi var; o da tekçi yönetimi güçlendirecek Türk tipi başkanlık sistemi...

CHP’nin kabul etmek gerekir ki sosyal ve ekonomik politikalar açısından üzerinde ince düşünülmüş, geçmişe nazaran gelişkin bir beyannamesi var. CHP 7 Haziran Bildirgesi ile yüzünü daha çok AKP’nin oy deposu olan yoksul semtlere dönmüş görünüyor. Ama adaylarının önemli bir kesiminin kimliği nedeniyle Alevilere daha fazla hitap edeceğini, haklarını teslim edeceğini düşündüğümüz CHP, buna rağmen Aleviler başta olmak üzere farklılıklara dönük temel olgulara çözüm geliştirmekte hâlâ ikircikli ve korkak davranıyor. Seçim bildirgesinde bir kez daha görüldü ki CHP, “Siz yeter ki oy verin. Alevilerin de, Kürtlerin de, tüm farklılıkların da sorunlarını ben çözerim, onlara ben hak veririm” anlayışından vazgeçmiş değil.

MHP henüz açıklamadı ama onun beyannamesinde yer alan bir başlık, yani ‘Güvenlik ve Terörle Mücadele’ başlığı Türkiye’ye yeni bir şey vadetmediğini göstermeye yetiyor.

Açıklanan ve açıklanmayan tüm bu beyannameler içinde, hiç kuşku yok Türkiye’ye sunulan en gerçekçi ve bir o kadar da nitelikli beyanname HDP’nin...

Dayatmayı dışlayan, farklılıkların tümünü gözleyen, herkesin kendini ifade etmesindeki engelleri ortadan kaldıran anlayış HDP Seçim Bildirgesi’nin neredeyse her zerresinde var.

Eş Başkanlar tarafından açıklanan bildirgede seçme ve seçilme yaşından, kadınlar ve gençler başta olmak üzere toplumun tümüne yönelik sosyal güvenlik politikalarına; zorunlu askerlikten, LGBTİ’lerin yaşam zorluklarının ortadan kaldırılmasına; çocuk haklarından her türlü otoriter ve vesayetçi yaklaşımlara karşı, eşit yurttaşlığı esas alan, insanlık esaslı, halkları ve kimlikleri gözleyen sivil bir anayasa yapılmasına; adaletle ilgili sorunlardan, güvenlik anlayışının yeniden düzenlenmesine; nefret suçlarıyla ilgili düzenlemelerden, soykırımların araştırılması ve hakikatlerin gün yüzüne çıkarılması amacıyla hakikat komisyonlarının kurulmasına; geri dönüşlerden koruculuk sisteminin kaldırılmasına; hayvan haklarından doğanın ve yaşamın korunmasına; Ortadoğu barışından AB ile müzakere ve tam üyelik yaklaşımının temel ilkeler göz ardı edilmeyerek yeniden değerlendirilmesine; güvenceli yaşam ekonomisinden, kamusal toplu taşıma güvencesine; işsizlik fonundan asgari ücretin yaşanabilir bir düzeye çekilmesine kadar, en azından sol ve Kürt yurtsever hareketi açısından yeni olarak değerlendirebileceğimiz birçok yaklaşımı görmek mümkün.

Yeni diyorum, çünkü sol ve Kürt yurtsever hareketi şimdiye kadar hep büyük fotoğrafı görmüş, lokal sorunlara çözümü büyük fotoğrafın parçası olarak değerlendirmişti. Bu kez ise HDP, iddiası olan bir parti olarak iktidara talip olduğunu, bu nedenle ayakları yere basan yaklaşımlarla seçmenin karşısına çıkmak istediğini gösteren bir yaklaşımı benimsedi. Bu yönüyle HDP Seçim Bildirgesi gerçekçiliği esas almış diyebiliriz. Yani yüzü daha fazla Türkiye’ye dönük olan bu bildirgede, temel çözüm önerileri yerine herkese dokunan lokal çözüm önerileri önemsenerek öne çıkarılmış. Bu bildirge ile temel sorunlara dönük çözümün olmadığı iddia edilemez ama bu temel sorunlara dönük çözümün de her birine tek tek dokunulan lokal sorunlardan üretilebileceğini, üstelik daha demokratik, daha özgün bir biçimde üretilebileceğini görebilmek mümkün.

Şunu da belirtelim ki HDP, Türkiye’nin geleceğini kurmanın yeni adı olarak öne çıkıyor. “Sultan’ın kabusu da” da bu zaten. Ama bilmek gerekir ki yeni Türkiye’de “Sultan’ın kabusu, halkların hayali” olacak...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89