Sayın Cumhurbaşkanı,
Yine ilginç bir cümle kurdunuz.
Türkçesi biraz bozuk, ama derdini anlatan bir cümle.
“Tayyip Erdoğan gitsin demek, bizim tüm siyasetimizi, tüm çalışmalarımızı üzerine bina ettiğimiz milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı yıkılsın demektir.”
Ana fikri hemen anlayan herkes, cümleyi kendine göre kısalttı:
“Ben gidersem devlet çöker!”
Aslında fikrin hemen anlaşılmasının bir nedeni de, belki bu cümlenin bir benzerini geçtiğimiz Ekim ayında Sedat Peker’den duymuş olmamızdı:
“Türkiye Cumhuriyetinin kaderi ile Recep Tayyip Erdoğan kaderi birlikte devam etmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’a diz çöktürürlerse, bu devlete de diz çöktürecekler.”
* * *
Nasıl yani?
Tayyip Erdoğan olmadan bu devlet ayakta duramaz hale mi geldi artık?
3,5 yıl sonra, sizin görev süreniz dolduğunda ne olacak?
Ya da şöyle sorayım:
Bir gün siz iktidardan ayrılınca devletimiz çat diye çatlayacak, un ufak mı olacak?
Bu soruyu sordum ve doğrusu kendi sorumdan korktum.
Ne demek “Erdoğan’ın iktidardan ayrılması?”
Öyle bir ihtimalimiz var mı ki?
Yani...
Elbette...
Ortalık bu kadar karışık olmasa, bir gün torunlarınızı sevmek, biraz kitap okumak, dünyayı dolaşmak için falan iktidarı uygun birine bırakabilirdiniz belki...
Ammaaa...
Olmaz ki!..
Ortalık çok karışık...
Kimisi 17-25 Aralık der, iyice karıştırır...
Kimisi Roboski der, Gezi der, Cizre der; dava mava yaratır...
Ülke bölünür...
Müslümanlar ezilir horlanır...
Somalı işçileri tekmeleyenlerden milletin a.... koyanlara kadar bir sürü kıymetli şahıs incitilir...
Hatta aile mahremiyeti bile bozulup çoluk çocuğun rızkıyla oynanır...
Evet evet, haklısınız.
Siz giderseniz her şey çöker.
“Tüm siyasetinizi, tüm çalışmalarınızı üzerine bina ettiğiniz” her şey!..
* * *
Sayın Erdoğan....
Siz...
Siz...
Asla gitmemelisiniz!
Allah hepimizin ömrünü birbirine ekleyip size versin ve yüzlerce yıl yaşayın inşallah!
Velakin...
Bu konuştuklarımız aramızda kalsın; Türkler arasında yani.
“Dünyalılar” anlamaz bunları; özellikle de Batılılar.
Hani siz yakında ABD’ye gideceksiniz ya!..
Orada koltuğunu Kasım’da terk edecek sıradan bir faninin son aylarında size söyleyeceği bazı sözler sinirlerinizi bozabilir.
... diye düşündüm.
Ve Obama’nın size mesajını, sizin önceden öğrenip kendinizi üzmemeniz, ayrıca cevabınızı erkenden hazırlamanız için, Beyaz Saray’daki dostlarım aracılığıyla ele geçirip zatıalinize iletmeye karar verdim.
Buyurun!
* * *
“Ben ikinci dönemimdeyim.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak hizmet etmek olağanüstü bir ayrıcalık.
Bundan daha fazla gurur verici ve ilgi çekici bir iş düşünemiyorum.
İşimi çok seviyorum.
Ama anayasamıza göre başkanlık için yeniden aday olamam.
Aslında iyi bir başkan olduğumu düşünüyorum.
Yeniden aday olsam yine kazanabilirim.
Ancak yapamam.
Amerika’yı ileri götürmek için yapmak istediğim daha çok şey var.
Ama kanun, kanundur.
Ve hiç kimse kanunun üstünde değildir. Başkan bile olsa…
Ve size karşı dürüst olacağım. Başkanlıktan sonraki hayatımı dört gözle bekliyorum. Çevremde bu kadar geniş bir koruma ordusu olmayacak. Bu da rahatlıkla yürüyüş yapabileceğim anlamına geliyor. Ailemle daha çok vakit geçireceğim. Hizmet etmek için farklı yollar bulabilirim. Afrika’yı daha sık ziyaret edebilirim.
Gelmek istediğim nokta şu: Neden insanlar daha fazla görevde kalmak isterler anlamıyorum. Üstelik de çok paraları olduğu halde!
Bir lider sadece görevde kalmak için oyun esnasında oyunun kurallarını değiştirmek isterse, bu, istikrarsızlık ve kavga gibi riskleri beraberinde getirir.
Burundi’de gördüğümüz gibi.
Ve bu genellikle çok tehlikeli bir yola doğru giden ilk adım olur.
Bazen liderlerin ‘ben bu milleti ayakta tutacak tek kişiyim ’dediklerini duyarsınız.
Bu doğruysa o lider kendi milletini inşa etmekte başarısız olmuş demektir.
Hiç kimse ömür boyu başkan olmamalıdır!
Ülkeniz taze kan ve yeni fikirlerle daha iyi olacaktır.
Ben hâlâ genç bir adamım.
Ama biliyorum ki taze bir enerji, yeni anlayışlara sahip olan biri, ülkem için daha iyi olacaktır.
Bazı örneklere bakarsak, bu, sizin için de daha iyi olacaktır.”
* * *
Sayın Cumhurbaşkanı,
Siz “Ben gidersem devlet çöker!” dediniz ya...
Bu da giderken devletinin çökmeyeceğini söyleyen Obama’nın size mesajı.
Mart sonunda Washington’da görüştüğünüzde – eğer görüşürseniz tabii – kendisine Türkiye’nin ne kadar “özel” bir örnek olduğunu, burada dünyanın tüm öteki ülkelerinden farklı olarak her şeyin neden “Türk tipi” olması gerektiğini iyice anlatın.
Bakarsınız o da ikna olur.
Hatta bir bakmışsın, Donald Trump’mış, Hillary Clinton’mış, hepsini derdest eder...
“Silahsız terörist” ilan edip hapislere atar...
Sürüm sürüm süründürür...
Ve kendisi de ölene kadar başkanlıktan ayrılmaz.
Bu arada Hüseyin’in “tam Müslüman” olmasını sağlayacağınıza da eminim.
Şimdiden gazanız mübarek olsun!
P.S.: Obama, yukarıda kopyasını verdiğim konuşmayı, aslında geçen Temmuz ayı sonunda Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki Afrika Birliği Genel Merkezi’nde yaptı. Afrikalı ülkeleri “geri kalmış” diye küçümsedi ve kürsüden onlara sözüm ona “demokrasi dersi” vererek liderlerin ömür boyu iktidarda olmalarına karşı çıkmaya çalıştı. (İnanmayan buradan izlesin)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.