• BIST 9203.37
  • Altın 4296.947
  • Dolar 39.6155
  • Euro 45.6765
  • İstanbul 20 °C
  • Diyarbakır 26 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 21 °C

Roboskî – Goyîler

İsmail Beşikci

28 Aralık 2011 Roboskî katliamı, bana şu olayı çağrıştırdı. Bu konu ile ilgili olarak üç konuya değinmek istiyorum:

1. 1960 yılı sonlarında, Irak Devlet Başkanı Abdülkerim Kasım’la, Kürdler arasında, Mele Mustafa Barzani arasında çelişkiler baş gösterdi. Irak Devlet Başkanı Abdülkerim Kasım, Kürdlere, Kürdistan Demokrat Partisi’ne, Mele Mustafa Barzani’ye verdiği sözleri tutmuyordu. Vaatleri yerine getirmiyordu. Bunun üzerine Mele Mustafa Barzani Bağdat’ı terk etti. Kürdistan’a, Barzan’a ulaştı.

Irak yönetimi 1960’ın sonlarından itibaren, Kürdlere, Kürdistan Demokrat Partisi’ne baskısını durmadan artırmaya başladı. Ordu, jandarma ve polis güçleri, el Muhaberat, Kürdlere karşı devlet terörünü durmadan tırmandırıyordu. Kürdistan Demokrat Partisi, Mele Mustafa Barzani, bu baskılara karşı silahlı mücadelenin gereği üzerinde durmaya başladı.

Bu konuda şöyle bir olay anlatılar. Mele Mustafa Barzani, halkın silahlı mücadeleyi destekleyip desteklemeyeceğini, ne kadar destek vereceğini anlamak için güvendiği birkaç arkadaşıyla birlikte, Barzan’dan Zaho’ya doğru geziye çıkar. Beldelere, köylere uğrar. Halkla sohbet eder. Mücadelenin gereği üzerinde durur. Halkın nabzını yoklar. Zaho’ya, Zaho kırsalına kadar varır. Aradığını, görmek istediğini bulamaz, göremez. Çeşitli köylerde yaptığı sohbetlerde, böyle bir mücadeleye katılım olmayacağını fark eder. Kimse Barzani’nin yürüyüşüne katılmaz. Mele Mustafa Barzani, arkadaşlarına, bu durumu açıklayacağı, mücadeleyi ileriki bir tarihe ertelemek gerektiğini belirteceği anda, grup içinde yer alan, gruba Haftanin taraflarından katılan, Goyîler, hemen ileri atılırlar. “Biz mücadeleye katılıyoruz, mücadele başlamalı…” derler. Gerek Güney Kürdistan’da, gerek Kuzey Kürdistan’da, yer alan Goyîler, 1961’de, 9 Eylül’de, silahlı mücadelenin başlamasında büyük rol oynarlar. Mele Mustafa Barzani, buradan aldığı moral güçle, destekle, bu sefer Barzan’a doğru yola çıkar. Yine, köylere beldelere uğrar, halkla sohbet eder. Bu sefer Barzani’nin yürüyüşüne katılmalar olur. Goyîler’den başka aşiretler de yürüyüşe katılır.

Mele Mustafa Barzani, benzer bir geziyi, Barzan’dan Süleymaniye yönüne de yapar. Bu defa daha kalabalık gruplarla hareket eder. Süleymaniye’den tekrar Barzan’a dönüşte grup iyice kalabalıklaşır. 9 Eylül 1961’de, Güney Kürdistan’da silahlı mücadele böyle başlar.

2. 15-16 Haziran 2013 tarihinde, Diyarbakır’da, “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” yapıldı. Bu konferansa Barış ve Demokrasi Partisi yöneticiler ve milletvekilleri de katıldı. Konferansa katılan bazı Kürd örgütlerinin temsilcileri, konuşmalarını Kürdçe yaptılar. BDP yöneticiler ise Türkçe konuştular. BDP yöneticilerini, Diyarbakır gibi bir yerde, dinleyicilerin ve konuşmacıların çoğunun Kürd olduğu bir yerde Türkçe konuşmaları şüphesiz yanlış. Ama BDP hep böyle yapıyor. Kişi olarak bunu fazla sorun yapmam…

Konferansta Roboskî’den bir kişi de konuşma yaptı. Devletin Roboskî köylülerini nasıl bombaladığını, insanların bombalarla nasıl parçalandığını, ceset parçalarının nasıl toplandığını, karda çamurda bu sürecin nasıl yaşandığını, yakıcı bir dille anlatmaya çalıştı. Ama Roboskîli arkadaş, konuşmasını Türkçe yaptı. Bu, bende derin bir hayal kırıklığı yarattı. Burada, duygularımı, düşüncelerimi anlatmaya çalışıyorum. İnsanların acılarını kendi anadilleriyle anlattıkları, anadilleriyle daha iyi anlattıkları söylenir. Ama bu katliama yaşamış biri bunu Türkçe anlatıyordu. Diyarbakır gibi bir yerde, konuşanların ve dinleyicilerin çoğunun Kürd olduğu bir yerde konuşmanı Türkçe yapıyorsun… Konuşmasının üç yerinde, “devlet bize para verdi, biz kabul etmedik” dedi. Bunu bir direniş edasıyla dile getirdi. Bu, bende sadece bir tebessüm yarattı. “Sen devletin sana verdiğini, zulümle, baskıyla, zorla verdiğini zaten almışsın, parasını almamışsın, o kadar önemli değil. Devletin senin bu tutumun karşısındaki düşüncesi şudur: Bak, sen Türkçe konuşuyorsun, güzel konuşuyorsun, senin oğlun senden daha güzel Türkçe konuşacak, torunlarınsa Kürd olduklarını bile hatırlayamayacak…” Bu olay, devletin, çözüm konusunda neden ciddi adımlar atmadığını da gösteriyor. Zaman, devletin lehine işliyor. Zaman ne kadar uzarsa, asimilasyon da o kadar pekişecek

Kürdçe konuşmak bu kadar önemli midir? Önemlidir. Bunu, 1984’de çarpıcı bir şekilde fark etmiştim. 1984 sonlarından itibaren, Bulgaristan’da Türk azınlığa Bulgar isimleri verme operasyonları vardı. Bulgaristan hükümeti, Türklere, “Eğer Bulgar isimleri alırsanız, Bulgaristan Komünist Partisi’nde, Bulgaristan devlet bürokrasisinde, görev alır, görevde hızla yükselirsiniz, ama Türk isimleriyle günlük yaşamınızda bile sıkıntılarla karşılaşabilirsiniz…” diyordu. Bulgar isimleri almayanlara işkenceler de yapılıyordu. Tuna Nehri üzerindeki Belene Kampı işkence merkeziydi.

Bu operasyonlara karşı Türkiye’de çok büyük tepkiler gelişmişti. Bulgar isimler almak istemeyenler Türkiye’ye sığınıyorlardı. Çok yoğun bir göç vardı. Ekim 1984 de bir akşam koğuşta TV de haberleri dinliyorduk. Çok büyük bir koğuştu Koğuşun mevcudu 120’yi aşıyordu. Tek tip elbise direnişine katılanların çoğu bu koğuştaydı. Dev-Yol, Dev-Sol, Halkın Yolu, Halkın Birliği, Halkın Kurtuluşu, Kurtuluş, Partizan… örgütlerine mensup arkadaşların çoğu bu koğuştaydı. O günlerde, Bulgaristan’la ilgili haberler birinci haber olarak verilirdi. Muhabir, Bulgaristan’dan göç eden bir kişiyle röportaj yapıyordu. Göçmen kişi, Bulgar ismi almayanlara nasıl işkence yapıldığını anlatıyordu. Belene Kampı’nda yapılan işkenceleri vurguluyordu. Ama Bulgarca konuşuyordu. Konuşmalarını Türkçe’ye tercüme ediyorlardı. İşkenceleri Bulgarca anlatıyordu. Arkadaşlar, Bulgarca konuşan bu Türk’ün anlatımlarının değerli bulmadılar. Bu Türk’ü kendilerinden saymadılar.

Muhabir ikinci bir kişiyle röportaja başladı. O Türkçe konuşuyordu ama çok kötü bir Türkçe konuşuyordu. Özneler, fiiller hiçbiri yerli yerinde değildi. Ama o kişi ısrarla Türkçe konuşuyordu. Arkadaşlar, o kişiyi hayranlıkla dinlediler. Anlatımlarını dikkate aldılar. Türkçe konuşan o kişiyi kendilerinden saydılar.

Türkiye’de sol, Bulgarca konuşan Türk’e itibar etmiyor. Ama Türkçe konuşan bir Kürd’e, onun Türkiyelileşmesine, Kürdistani olmaktan uzaklaşmasına çok itibar ediyor.

Bu açıdan, Kürdlerin bu durumunu Filistinlilerle karşılaştırmakta yarar vardır. Filistinli Araplardan acaba İbrani diliyle konuşan yazan var mı?

3. Goyîler (Goyan), Roboskî, Goyî köyleri, gerek Güney Kürdistan’da kalan kesimiyle, gerek Kuzey Kürdistan’da kalan kesimiyle, milli duyguları yüksek olan Kürdlerdir. Ekonomik sıkıntılardan dolayı korucu olmayı kabul etmişlerdir. Ama PKK’yle ciddi bir savaş yürüttükleri söylenemez. Korucu oldukları için sınırda, küçük çaplı “kaçakçılık” yapmalarına da göz yumulmuştur. “Kaçakçılık” aslında, Güney’le ilişkileri canlı tutan, ilişkilerin sürmesini sağlayan bir durumdur. Burada, “kaçakçılık” kavramı elbette yanlıştır. Çünkü kaçakçılık, bir ülkeden başka bir ülkeye gizlice geçmeyi anlatır. Kürdlerse hep kendi ülkelerinde dolaşmaktadır, Güneyden Kuzeye, Kuzeyden Güneye vs. Kürdlerin kendi ülkelerinde, neden bir taraftan öbür tarafa gizlice geçmeye çalıştıkları irdelenmeye değer bir konudur.

Bu açıdan Goyîlere bakmakta yarar vardır. Roboskî, Goyîler her zaman Kürd kalmıştır. Kürd milli değerlerine sahip olmuştur. Kürd milli değerlerinin her zaman savunmuştur. Resmi ideolojinin söylemlerin her zaman karışı durmuştur. Referansı her zaman Güney’dir. Katliamın temel gerekçesi de kanımca budur. Referansı Güney olanların, Kürdçe konuşanların Türk Devleti’ne, Türklere bir yardımı olmaz…

Şeyh Said direnişi sırasında bir olaydan söz edilir. 47 kişiye idam kararı verilir. Ama infaz sırasında bir kişinin eksik olduğu fark edilir. Hükümlülerden biri bir yolunu bulup firar etmiştir. Durum Ankara’ya bildirilir. Ankara, çarşıdan bir Kürdün yakalanarak getirilmesini, sayının 47’ye tamamlanmasını ister. Böyle bir kişi yakalanarak getirilir. Fakat bu kişi de direnişle hiç alakalı değildir. Şeyh Said’i de bilmemektedir. Yaşanan çatışmaların da farkında değildir. Kişinin bu durumu da Ankara’ya bildirilir. Bunu üzerine Ankara, o kişinin Türkçe bilip bilmediğini sorar. O kişi Türkçe bilmemektedir. Ankara, o kişinin de asılmasını ister. “Türkçe bilmeyenin Türk Devleti’ne bir yararı olmaz.”

Sabahat Tuncel’e bir-iki not

21 Aralık 2013 günü, Bilkent Üniversitesi’nde “Barış Etkinliği” adlı bir toplantı düzenlendi. Bu, öğrenciler tarafından düzenlenen bir toplantıydı. Bu toplantıya, Halkın Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Sabahat Tuncel de katıldı. Basına yansıyan haberlere göre, Sabahat Tuncel, “kadınım, sosyalistim, Aleviyim” dedi. Kürd olduğunu söylemedi, Kürd kimliğinden söz etmedi. Bunu unuttu veya önemsemedi. 28 Aralık 2013’te, Roboskî katliamının yıldönümünde, Yargıtay 9. Dairesinin Sabahat Tuncel’in cezasını onayladığına dair haberler ajanslara düştü.

Bu haberleri nasıl yorumlamalıyız? Sabahat Tuncel Kürd olduğunu unutabilir, Kürdlüğünü önemsemeyebilir. Ama devlet, Sabahat Tuncel’in Kürd olduğunu hiçbir zaman unutmaz. Cezanın onaylanması, Sabahat Tuncel’e, “kadın, sosyalist, Alevi” olduğunun yanında bir de Kürd olduğunu hatırlatacaktır. Ceza, kadın olduğu için, sosyalist olduğu için, Alevi olduğu için değil Kürd olduğu için verilmiştir. Sabahat Tuncel’i milletvekili seçen oylar sosyalist oylar mıydı? Bunlar evleri yakılan yıkılan Kürdlerin bu süreçte nasıl ezildiğinin bilincine varan Kürdlerin oyları değimliydi? O zaman, Kürd kimliğini açıklamaktan neden kaçınıyor?

Sabahat Tuncel konuşmasında, “Kürdlerin sorunu çözüldü, artık birlikte emek sorununu çözeceğiz” dedi. Bu da çok şaşırtıcı bir beyan… Çözüm nedir acaba? Kürdler kendi geleceklerini belirleme hakkına mı sahip olmuş, Kürdistan’ı Kürdler mi yönetiyor? Kürd valiler, Kürd kaymakamlar, Kürd yargıçlar mı var? Çocuklar okullarında Kürd diliyle mi eğitim alıyor? Terörle Mücadele Yasası mı yürürlükten kaldırılmış? Neden hala “Terör örgütüne üye olduğundan…” davaları var? Bunların hangisi gerçekleşmiş? İstanbul Milletvekili ve HDP Eşbaşkanı Sabahat Tuncel, “devlet kötüdür, biz devlet istemiyoruz” diyor. Yani Kürd Devleti’ne karşı çıkıyor? Devlet kötüyse, Türklerin, Arapların, Farsların vs. devletine neden karşı çıkmıyor?

Sabahat Tuncel’in konuşmasında “Barzani, ABD ile birlikte, Kürd petrolünü satıp yiyorlar…” şeklinde bir beyan da var. Bu çok kaba, seviyesiz, çirkin, ahlaki olmayan bir beyandır. Kürd petrolünden elde edilen gelirler, halka yansıyor. Okullar, yollar, hastaneler, Sağlık, eğitim, konut konusunda büyük ilerlemeler var. Yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi temel altyapı hizmetlerinde büyük ilerlemeler var. Gelir, halka böyle yansıyor. Saddam Hüseyin döneminde, Kürdistan petrolünden elde edilen gelir Kürdistan’a savaş uçakları, zehirli gazlar, mayınlar olarak geri dönerdi. O zaman Kürdlerin fert başına düşün milli geliri 50-60 dolar civarındaydı. Günümüzde büyük bir inşaat, kalkınma var. Fert başına düşün milli gelir 6 bin, 7 bin dolar arasında… Gelir dağılımında dengesizlikler olabilir. Ama en alttaki gelir grubunun gelirinde de artmalar olduğu açıktır. Ankara’da, İstanbul’da, Diyarbakır’da, Malatya’da, Paris’te dilenciler var ama Hewlêr’de, Süleymaniye’de, Duhok’ta dilenci yok… Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin elbette eleştirilecek yönleri vardır. Örneğin, Güney Kürdistan pazarının, neden Kuzey Kürdistanlı iş adamlarına açılmadığı önemli bir eleştiridir. İbrahim Küreken’in, “Em birayê hev in lê ne şirîgê hev in” yazısı bu bakımdan çok değerlidir (www. kurdinfo.com 8.12.2013).

“İmralı’daki Öcalan Diyor ki”

Aydınlık Gazetesi, 16 Aralık 2013-24 Aralık 2013 tarihleri arasında 9 gün “İmralı’daki Öcalan Diyor ki” başlıklı dizi yazı yayımladı. Bu yazı dizisine karşı, şimdiye kadar, Barış ve Demokrasi Partisi’nin, Halkların Demokratik Partisi’nin, Qandil’deki PKK ve KCK yöneticilerinin, Demokratik Toplum Kongresi’nin, bir açıklama yapmamış olmaları, bu yazı dizisine karşı bilmiyor, görmüyor, duymuyor tavrı izlemeleri dikkate değer bir durumdur. Bu yazı dizisine karşı Abdullah Öcalan’ın da açıklama yapması elbette önemlidir. Aynı zamanda gereklidir.

Bu konuyla ilgili olarak kurdistan-post.eu da Fikret Yaşar Hoca, “Kürdistan tarihinde Pazuki Aşireti ve Öcalan” başlıklı bir yazı yayımladı. Fikret Hoca’yı eleştirmeye alışanlar da bu yazı dizisine hiç dokunmadan bu işi yapmaya çalışıyorlardı.

Bu yazı dizisinin Abdullah Öcalan’ın, yakalanıp İmralı’ya getirilmesinden sonraki sorgusu olduğu anlaşılıyor. Öcalan, devlete katılmak için geldiğini, devlete hizmet etmek için geldiğini anlatıyor. Hiçbir şey istemediğini, hizmet için fırsat verilmesini istiyor. “Devletin bir eriyim” diyor. “Şehit analarında özür dileyeceğim” diyor.

En iyi Türk benim diyor. Kendimi Türk’ten daha fazla Türk hissederim diyor. “Anayasal hak istemenin anlamı yok çünkü siyasal haklar zaten Anayasa güvencesi altında” diyor. “Irak’ta ve İran’da kullanacağınız güç oluruz” diyor. “Talabani ve Barzani ilkeldir, ABD işbirlikçisidir”, diyor. PKK’nin Barzani’ye ve Talabani’ye saldırması için, Genelkurmay’ın plan yapmasını öneriyor.

Türkçe’yle yaşarım, bütün işlerimi Türkçe’yle hallederim diyor. Hakkâri’ye de Türkçe öğreteceğim diyor. İstanbul Türkçesi. 9 gün boyunca, Öcalan bunları benzer önerileri defalarca dile getiriyor.

Şurası çok açık: Biz son yıllarda Kürd/Kürdistan sorununu çok konuşuyoruz. Kavramları, sözcükleri yerli yerinde kullanıyoruz. Fiili bir özgürlük! Bu sürecin yaşanmasında, gerilla mücadelesinin, PKK’nin çok büyük rolü var. Kefensiz olarak çukurlarda, kıyılarda köşelerde yatan Kürd yurtseverlerinin çok büyük rolü var. Bu süreçte, kemiklerine bile ulaşılamayan Kürd yurtseverlerinin çok büyük rolü var. Ama Abdullah Öcalan’ın yukarıda ettiği lafları etmek için özgürlüklere falan gerek yok ki… Devlet zaten böyle olmasını, böyle yaşanmasını istiyor. Böyle yaşayanlara ödül de veriyor. Bu bakımdan bu açıklamalarla, PKK’nin var olma biçimi arsında derin bir çelişki, uzlaşmazlık görüyorum.

9 gün boyunca, Öcalan, devlete hizmet etmek istediğini defalarca vurguluyor. Öcalan, devlete şöyle de hizmet edebilirdi. Tapu müdürü olarak, emniyet müdürü olarak, vali olarak, İçişleri Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak da hizmet edebilirdi. Çünkü Atatürk’e, Türklüğe bu kadar bağlı olanın, kendini Türk’ten daha çok Türk hissedenin, Kürdler için de fazla bir şey istemeyenin… önü açıktır. Türk devlet bürokrasisinde, her kademede görev alabilir, görevlerde hızla yükselebilir. Türk siyasal hayatında, Kürdüm diyenlerin, Kürdler için hak, özgürlük isteyenlerin önünün tıkalı olduğu açık bir gerçekliktir.

  • Yorumlar 65
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • erziromi01 Ocak 2014 Çarşamba 22:45Hakikatler

      Bazen bakınca hakikaten bizim siyasetçilerimizin ne yapmaya çalıştıklarını anlamıyorum. Özellikle bazı siyasetçiler sanki devlet tarafından bizi asimile etmek için gönderilmiş gibi. Yeter çektiğimiz ...

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet sav02 Ocak 2014 Perşembe 02:09...

      bizi temsil edenlerin daha dik durmasını bizde çok istyoruz hocam.

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet02 Ocak 2014 Perşembe 02:16tuhaflık bir iş

      sayın Hocam, Kürtlerin dostu olduğunuza şüphesiz inanıyorum, çok bedel ödemişsiniz, Cenabı Allah hayır defterinize yazsın, inşallah. ve şunu soramadan edemeyeceğim: Abdullah Öcalan o kadar devletin hizmetinde ise neden 7 metre karelik yerde? neden o hizmet kendisine gördürülmüyor? Neden BDP bölücü olarak görülüyor? hâlbuki ki BDP Kürt konusunda en omurgalı duruşu sergiliyor, BDP aynı zamanda bir sosyalist karakter taşıyor tüm ezilmişleri savunuyor, ve tüm Türkiye'nin partisi olma yolunda ilerliyor.SELAMLAR

      Yanıtla (0) (0)
    • Deniz kaya02 Ocak 2014 Perşembe 02:45Sen

      Sende mo brutus

      Yanıtla (0) (1)
    • Selçuk02 Ocak 2014 Perşembe 07:13Sayın Sarı Hoca

      Sarı hoca, ona bakarsan sen de Türk olduğun halde yatıp kalkıp Kürtlere verip veriştiriyorsun. Senin mantığınla hareket edecek olursak; Herkes kendi devletine milletine baksın, kimse kimsenin sorunlarıyla veya sorunların ortak olmasından ve ortak mücadeleden bahsetmesin dememiz gerekir, Fakat bu yanlış. Nasıl ki senin milletinden tek bir insan bile sana sıradan bir kürt kadar sahip çıkmıyorsa, ben de seninde Kürtlere ve Kurdi değerlere böyle yaklaştığına inanmak isterim. Bu Kurdi değerler ne kadar güneyli Kürtlerse en az bir o kadarı Sayın Öcalan ve Kuzeyli Kürtlerdir. Elştirdiğin sol gibisin.

      Yanıtla (0) (0)
    • Selçuk02 Ocak 2014 Perşembe 07:20Sayın Sarı Hoca

      Abdullah Öcalan da bir insandır, korkmuş olabilir, baskı altında olabilir. Birçok yanlış iş yapmış olabilir. Ama Bugün Kurdistan halkının önderi ise ve baş müzakereciliği tartışmaya kapalı bir konu ise, senin gibi aydınlara da saygılı olmak düşer. Netice itibariyle çünkü bugün savaş ve barış kararlarını da doğru temellerde verebilen bir durumdadır ve bu fazlasıyla değerlidir. Ama ne ironiktir ki, böl yönetin teorisini deşifre eden adam, kalkmış eleştirdiği türk solunun içine gir, bulandır, böl, yönet tavrını uygular hale gelmişsin. Bdp ye alternatif gösterdiklerin, devlete tek 1 taş atıyormu?

      Yanıtla (0) (0)
    • Selçuk02 Ocak 2014 Perşembe 07:24Sayın Sarı Hoca

      Az sussak da artık dövüşenler konuşsa sayın beşikçi ? Devlete tek bir taş atmamış olanları hangi akla hizmet sen Kürtlerin tepesine çıkartmaya çalışıyorsun ki? Yani sayın Öcalana devlet memurluğu için yaptığın öneriyi zaten öcalan dışındaki tüm kürt yapıları çoktan uyguluyor. Onlara bir eleştiri yaptığını görmedim. Devletle ticaret, anlaşma, görüşme gibi her tür ilişkiyi yürütenlere de birşey demiyorsun. Ama kanıyla canıyla tüm ömrünü vermiş insanlardan ne istiyorsun acaba? Hiç masum gelmiyorsun. Eskiden aydındın, şimdi .... olmuşsun.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ehmed02 Ocak 2014 Perşembe 10:01Hoca haklı

      Hoca her zamanki gibi çok güzel yazı yazmış ve eleştirmiş. yanlız bazıları yanlış anlamış olmalı ki hoca Abdullah Öcalan devletin adamıdır demiyor bizzat Öcalan'ın kendini savunurken kullandığı cümleleri yazıyor yani bir itham sözkonusu değil. BDP\'nin sosyalist bir parti olma gibi bir lüksü yok Kurdistanî bir parti olmaktan başkada çaresi yok. BDP Kürd partisiyim diyorsa ideolojik olarak Kurdayetî olmak zorunda yok ben türkiye partisiyim diyorsa o zaman sosyalist olur Kürd milliyetçileride desteği keser. Verilen oylar da zaten 3-5 milliyetçi vekil içindir. onun dışındakilere de kimse itibar etm

      Yanıtla (0) (0)
    • mêr nezan02 Ocak 2014 Perşembe 10:30ji binî ta serî rast e

      Va ye malpera ku herî pir em dişopînin "ilkehaber" ma nikare bijareyek bi kurdî deyne û nûçeya xwe bi kurdî jî biweşîne."Kirîvo hale me eynî wiha binivîs": kurd ne kurd in wekîlên kurd ne kurd in malperên kurdcne kurd in Qasî "Mamostê Beşîkiyê tirk"ne kurd in. bo çi ne kurd in: rihê kurdî na fekirin bi kurdî naxwînin şîrove nakin nanivîsînin. hemu jî dibên em kurdî xeberdin kese fêm nake:Ma kurdino tu bi kurdî nexwîni nenivîsi weşan neki xeber nedi daw û doza kurdîtî çi ye!

      Yanıtla (0) (0)
    • can02 Ocak 2014 Perşembe 10:47sizde mi hocam!

      kıtaplarınızla büyüdüm hocam.. cezaevi sürecinizi hiç bir zaman unutmadım.. ama insaf hocam,zor ama yüreğim sizde mı hocam dıye baskı yapıyor.. bu haksızca yönelmelerınız incitiyor hocam,acı verıyor, resmi idolojiyi eleştırdığınız bu dünyada onların ne kadar alkış tuttuklarını tahmın edersın hocam.. aydınlık yazıyormuş.. girin arşivlere hocam onlar sızın için neler yazdılar hocam.. hep hocam doyorum çünkü sıze saygı duymak ayrıcalıktı ama tüm bu olanlar haksızlık.. bır gün çıktığında o zaman söylersın ona ... halkın göz yaşlarında yücelen değerlere sızde saygılı olun hocam.

      Yanıtla (0) (0)
    • aydın örün02 Ocak 2014 Perşembe 11:06haklısınız hemde allahına kadar

      Saygıdeğer hocam sizi çok seviyoruz. bence gerçek kürt sensin.

      Yanıtla (0) (0)
    • RebeL aus Wien Ozgur02 Ocak 2014 Perşembe 11:14Yazdiklariniz süphesiz ki dogru..

      Hocam yadiklariniz ibretlik ve hikayelerden cikarilacak derslerde önemlidir. Lakin Barzani'nin Kürd bölgesindeki gerek insaat ve gerekse alt yapi gibi bir cok ihalenin Türklere verdigini unutmamak gerek. Türkiyede yasayan Kürdlerin asimilasyonu Türk baski ve politikalari altinda gelisirken. Kürd bölgesinin Türklesme hevesini nasil buluyorsunuz? Islami gruplari binlerce Kürdü Suriyede vahsice katlederken. Irak bölgesel Kürd yöneti ve gücü neden kapilarini Kürdlere kapatmisti? Bdp Türkce konustu? Konusacaktir elbet Kürtce bilmeyen Türklerde ne dediklerini anlasin! Ya Kürd yönetiminin T.C ile iliskisi?

      Yanıtla (0) (0)
    • baha02 Ocak 2014 Perşembe 11:17HEPSİ DOĞRU

      Hocamın yanlış söylediği bir şey yok. Söyledikleri acı veya tatlı gerçek şeylerdir. Bazı şeylere at gözüyle bakmaya alışığız yada bakmak zorunda kalıyoruz çünkü başka çıkış yolu yok. Sevsek sevmesek bu acı gerçeklerinden dolayı hocama teşekkür ederim. Gellek spas tu herhebi mamoste

      Yanıtla (0) (0)
    • Murat Zinar02 Ocak 2014 Perşembe 11:32Kürdü Kürtle vurma

      Bir üniversitenin verdigi ünvandan sonra böyle bir yazi anlimli tabi.Kürdü Kürtle vurma kurnazligi.Goyilerle BDP yi KDP ye Tunceli Kürtlükle Öcalani vurma kurnazligi,tamda bir türkün akliyla yazilmis bir yazi

      Yanıtla (0) (0)
    • derya02 Ocak 2014 Perşembe 11:32Hocanın çelişkileri

      Hocam bırak o kulvarı. Bunca içinize sindiremediğiniz şeyleri söyleyen uygulayan bir yapı ile bağınız neden var? Neden Öcalana biat eden bir BDP nin akiller gurubuna üyesiniz? Neden ben bu yanlışa ortak olanlarla beraber yürümek istemiyorum diyemiyorsunuz? Barzaniye hakareti parti programına koyan anti ulusal bir hareketi neden Kürt Ulusal Hareketi diye pazarlayanlar ile seminerlerde, konferanslarda, vakıflarda, TV lerde bir aradasınız. Onların çok oluşu, kalabalık oluşu onlarla beraber yürümeyi haklı kılarmı? Yapmayın hocam sizde yapmayın artık.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ali Munzur02 Ocak 2014 Perşembe 11:35Konuşmak kolay

      İsmail Hoca hep 'güzel' şeyler yazıyor. Ama 3 kişiyi örgütleyip sokağa çıkaramaz. Abdullah Öcalanın örgütlediği insanlar olmasa kimse İsmail hocayı ne Okur nede ciddiye alırdi. Hocanın pkk - öcalandan önce yazdıkları Pkk ve Öcalan'ın çıkış ve örgütlenmesiyla anlam buldu. Sonra yazdıkları ise zaten pkk'lilerin mücadelesi. Hocanın eleştirilerine saygı duyulur ancak yaptığı eleştiri değil. Nerden pkk ve Öcalan düşmanı oldu bilemiyorum ama bana kalırsa hoca gibilerin bu saldırılarını da göze alarak O zindanda halkını partisini, kurtarmaya çalışan birine sadece saygı duyulur.

      Yanıtla (0) (0)
    • mernezan02 Ocak 2014 Perşembe 12:00yahu hayret yazinin konusu ne

      Hoca yazida ocalana hakaret etmiyor ki. özeti sudur. "Kürdçe konuş Kurdistani duruş sergile" diyor. Ne hakareti nasil ve nerden anliyorsunuz yahu hayret. ayrica BDP vs. Neden Sn.Ocalanin Aydinlikta yayinlanan konusmalarina cevap ya da elestiri aciklamiyor. bu nedir diye soruyor. bizim kurd ise hakaret anliyor. pes!

      Yanıtla (0) (0)
    • Hasan Turabi02 Ocak 2014 Perşembe 12:22roj

      sayin ismail hoca. .herkesin konustugu ama dillendirmedigi .. konuya parmak basti.. hepsi dogru..

      Yanıtla (0) (1)
    • Nehri02 Ocak 2014 Perşembe 13:31Müthiş bir gerçek

      Bunlar eskiden Kürtlere Kürdçe bilmeyen Kürt miliyetçileri derlerdi. Demekki kendileride bilmiyormuş yazık. Suat Bey eğer yazıyı okursan sorunun sadece dil olmadıgını anlarsın. Sorun bir meseleye bakış anlayış meselesidir tabi anlayana. Bu sorun demokrasi alevi sunni vs değil İşgal sorunudur.

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmet düzgün02 Ocak 2014 Perşembe 12:31barış...

      sayın hocam lütfen barışa hizmet edin. bu kızgınlık niye,? halkları yaklaştırın , ayrıştırmayın.

      Yanıtla (0) (0)
    • imran adsay02 Ocak 2014 Perşembe 12:34sarı ismail

      namı diyer sarı ismail yeminli pkk düşmanlarına ideoloji oluşturmaya devam ediyor.kıyada köşede pkk yenilsinde meydan bize kalsın diye el ovüşturanlara gün doğdu. kendilerine tavsiye sarı ismailin ardına gizlemeyin ondan medet bekliyerek bir yere varmasınız söyliyecek bir lafınız varsa sizler ortaya cıkıp söyleyin,enazından ne düşündüğünüzü sizden öğreniriz
      40 yıldır kürt halkına direnişi,savaşmayı öğretenlere direnmiyor demek sadece komik bir duruma düşmedir.kimin yatığı kimin direndiği sarı ismail denen zatta iyi biliyor. saniyorum kürt halkı öcalanı bu denli sevmesini hazmetmedi.

      Yanıtla (0) (0)
    • halil hayalı02 Ocak 2014 Perşembe 12:35gercekler acıdır

      sarı hoca .... gerceklerı soyluyor tabı bazıları onceden kabulenmıs bır takım peşin koşutları oldugu ıcın anlayamazlar onlar ıcın zaman lazım sarı hoca kitabın ortasından konuşmuşş

      Yanıtla (0) (0)
    • Xeyalfroş02 Ocak 2014 Perşembe 12:44Kek Murad

      Murat Zinar, Adam siz de devletinizi iktidarınızı isteyin. Başkaları sizi yönetmesin diyor. Ama sen hala yıllardır yapılan saçmalıkları savunmaya çalışıyorsun. Türk solunun eteğinden ayrılmayanların sana bir hayrı olmadığını ne zaman göreceksin rebeno...

      Yanıtla (0) (0)
    • Suat Alptekin02 Ocak 2014 Perşembe 12:54yersiz

      Kesinlikle yersiz bir eleştiri olmuş. Kürt üzerinden dil siyaseti yapmayan bir tek siz kalmıştınız sayın hocam. Tam bir türk aklıyla yazılmış bir yazı. Türkçe konuşan kürtlerin o olayı türkçe anlatmalarının sebebi katliamı yapan şahısların şakşakcılarına ulaşabilmektir. Kürtler bu katliamı ve faillerini zaten çok iyi biliyorlar. Bunu kürtçe anlatıp da tek kesime hitap etmenin bi mantığı yok....

      Yanıtla (0) (0)
    • riya teze02 Ocak 2014 Perşembe 13:45xeceyi anlamak

      xoce hickimseye ahlaki geregi hakeret saygisizlikta bulunmaz, xoce ugruna canini veren sehitlermizi bir nebze olsun unutmaz kürdistan halkini ve onun özgürlük mücadelesini herzaman yukarida tutmustur. ey xocenin söylediklerinden rehatsiz olanlar kendi cenahiniza bakin ve ondan sonra bir kürd gibi düsünün, biz nerdeyiz ne yapmak istiyoruz...

      Yanıtla (0) (0)
    • memo02 Ocak 2014 Perşembe 14:08KÜrdistan

      Sarı hoca nın doğru tespitleri var... Biz Kurdler liderlerimize saygı göstermekle beraber eleştirmeyide bilmeliyiz çünkü insan olan hata edebilir... Sn. Apo da yanlışlıklar yapmıştır. Kürler asla Türkler gibi liderlerine tapmamalıdır Ancak Sn. Apo özgür olmadan onu eleştirmek tam manasıyla yersizdir... tutsak bir insanın hangi şartlar dahilinde konuştuğu önemlidir... Kısaca Kurdler kürtçe den uzaklaştırılırsa yenilirler, bunu dışında Allahtan başka hiç bir güç Kürdistanda Kurdler ile başa çıkamaz.. eninde sonunda zafer Kurdlerın olur..

      Yanıtla (0) (0)
    • Gökhan02 Ocak 2014 Perşembe 14:18karşı duruş

      burda 2 temel eleştiri olduğunu düşünüyorum
      1) Ocalanın içeri girdikten sonra PKK yi sattığını düşünüyorsunuz. Düşünebilirsiniz fakat referansınızın Aydınlık gazetesi olması ilginç olmuş
      2)Devletsiz yaşam siyasetini eleştiriyorsunuz. Bu siyaset Ocalan yakalanmadan önce özellikle sovyet rejiminin dağılmasıyla şekillenen ve ayakları yere basan bir paradigmadır. Rojavada pratiğe geçirilmeye çalışılmaktadır. Neden devlet istenmediği hareket içerisinde bütün boyutlarıyla tartışılmış ve PKK bunu içselleştirmiştir ve halkı da politik olarak arkasındadır.Ne çektiyse devletlerden çekmedi mi halklar?

      Yanıtla (0) (0)
    • azad amed02 Ocak 2014 Perşembe 14:40yaziklar olsun

      bizde az cok Ocalani ve PKK yi takip ediyoruz. Benim icin besikcinin hicbir anlami kalmadi artik. ayip ettin ve kaybettin. artik ciddiyeti olmayan biri durumundasin benim icin. ELVEDA SANA

      Yanıtla (0) (0)
    • meriv02 Ocak 2014 Perşembe 15:01bele

      tespiti mamoste besikçi gelek dici deye,

      Yanıtla (0) (0)
    • Ali alican02 Ocak 2014 Perşembe 15:21Sari hoca

      Hocam bol bol vurmusun yine kürde..barzani bir kolye taktı sarı ceketine nerdeyse barzanıyı dünya Kürt liderimiş gibi sunuyorsun. barzanının erdoğanla yakınlaşmasına neden bir çift sözün yok.. öcalanı nerdeyse Türk'ten cok Türk olduğunu söylüyorsun. tek kelimeyle pes.. eleştiri yapıyorsun ama öcalanı kurt karşıtı ulusal karşıtı gösteriyorsun ...

      Yanıtla (0) (0)
    • Ali02 Ocak 2014 Perşembe 16:25Düşündürücü

      Sarı hoca yazın gerçekten çok güzel olmuş. Belki anadilini Kürtçeyi öteleyen ve önemsiz gibi gösteren BDPliler biraz şapkalarını öne alır ve ders çıkarırlar. Kürtçenin öldüğü bir dünyada 20 sene sonra kimse kalkıp kürtlükten bahsedemeyecektir. Roboskili gencin Türkçe konuşmasını çok güzele yorumlamışsın. Tebrik ediyorum sizleri

      Yanıtla (0) (0)
    • seytan tuyu02 Ocak 2014 Perşembe 17:47...ama erkekce

      dikkat ceken iki husus; ismail hoca hala egemen ulus mantigiyla kurtlere nasil yasamalari gerektigini ogretmeye calisiyor, vazgecmiyor. ve ikincisi cok erkekce, yanlista olsa tukurdugunu yalamayan erkek triplerinde israrci gordum. kurtlere ve nasil yasamak istedikleri tercihlerine az biraz saygi. ezilenlerin devleti olamaz,olmamli...

      Yanıtla (0) (0)
    • eroglu02 Ocak 2014 Perşembe 16:40kurde ewet pkk ve ocalana hayir

      Bazi elestiriler alasilabilir. Ama ozu kurde evet Ocalan ve Pkk ye hayir olan bu yaziyi o kadar allandirip pullandirmanin bir anlami yoktu. Bu gorusu sadece siz degil bir cok uluslar arasi guc te paylasiyor. Fikirlerinizi daha net soyleyin. En azindan bunu cesurca yapin. Ve bunu yaparken lutfen degerlerimizi kullanmayin. Bu degerleri yaratan pkk ve ocalandir. Bunu siz unutabilirsiniz. Ama biz unutmayiz.

      Yanıtla (0) (0)
    • Hewlêr02 Ocak 2014 Perşembe 16:52Hep böyle kal Hocam

      Gerçi 40 yıl önce söylediklerinizi bugün de söylüyorsunuz. Hep aynı çizgidesiniz ama sürekli yer değiştirenleri eleştirdiğinizde size dil uzatmaları çok normal...
      Birde bu yazıda sübjektif bir değerlendirme yok. Olanı olduğu gibi anlatmış Bence Beşikçi'yi eleştireceğinize bu sözleri sarf edenleri eleştirin belki bir faydanız dokunur.

      Yanıtla (0) (0)
    • bêwar02 Ocak 2014 Perşembe 20:02naa looo!

      beşikçinin çapına uygun bir yazı olmuş. kendisi yıllardır ulus ve milliyetçilikle sarhoş olan bir insandır. övdüğü güney'in kimin kontrolünde olduğu ortadadır. pkk ve öcalan 2004'ten beri türkiye halkalarıyla ortak yaşamı savunuyor. bu, yeni bir durum değildir. güney'de kadın intiharları ne durumdadır? insanın emekle olan ilişkisi güney'de nasıldır? bir sosyolog olarak bu konuları nasıl es geçer? herkes işine baksın!!!

      Yanıtla (0) (0)
    • Tirdad Millizade02 Ocak 2014 Perşembe 20:16Türk kafasiyla sözde kürtcülük yapmak

      Dogu Kürdistanli ve turkcey pek iyi bilmiyorum, ama kuzey'den dejenere kürt zihniyeti nedeniyle turkce ögrenmeye mecbur kaldik. Hocayi oryantalist bir tavira mahkum edenler sadece PKK ezberlerini burda anlatiyorlar. Bir dilbilimci olarak, dilin sadece komunikasyon araci olarak degil, ondan ziyade insanin fakultesini sekilendirmek ve bilincendirmek bir olgusudur. Kürt dili kürt kültürün muhtevasini tasiyacak bir varliktir. Yoksa muhtevasiz bir kürt, tipki Tuncel ve Ayseller gibi sadece kadin, alevi ve sosyalist olabilir. Bence bunlar ve devsirmelerin farki yok!

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet eryılmaz02 Ocak 2014 Perşembe 20:24Sarı hocaya:

      Bilim insanları ideolojik çerçevede yaklaşırlar ve yaklaşmalıdırlarda.İdeolojinin özü gereği esneme payı olmaz.:Yani kötü kötüdür ve başka bir tanım yapılamaz.Ama politika ideolojiyi yaşama geçirme sanatıdır.Politikada esneme payı vardır olmak zorundadır.Yani kötü olan değişebilir bir şeydir. İşte hocamın tıkandığı nokta ve saplandığı nokta da budur yani esnememesi ve politikanın gücünü görmemesidir. Örneğin hocaya göre F. Gülen düşmandır selam verilmemesi ve ilişkilenmemesi gereken birisidir.İdeolojik olarak doğru.Ama politikanın gereği F.Gülen savaşın bir tarafıdır ve bir selam ve ilişkilen

      Yanıtla (0) (0)
    • Reşo Xerzan02 Ocak 2014 Perşembe 23:07Eleştirirken...

      Burdaki kimi saçmalıkları anlamak mümkün değil. İsmail hoca kimi rakip görmüş. Hoca siyasetçi midir? Örgüt müdür? Militan mıdır? Hoca bilim adamıdır bu sorumluluğunu gayet nesnel bir şekilde dile getiriyor. Eleştiri yaparken bu ayrımları gözetsek daha iyi olur. Dünyada mutevazı ve hiçbir beklentisi olmayan üç insan sayarsanız ilk sırada yer alacak olan İSMAİL BEŞİKÇİ'DİR! Ne kimseye rakiptir, ne ikbal peşindedir, ne de hiç kimseden bir beklentisi vardır.

      Yanıtla (0) (0)
    • Reşo Xerzan02 Ocak 2014 Perşembe 20:52Devlet İstiyoruz!

      Hocam,o KURDİSTAN yazan ellerinizden öpüyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • reso02 Ocak 2014 Perşembe 22:19alim denmez

      Besikciyi anlamak ve bilgisini olcmek icin 2013.te munzur festivalinde yaptigi konusmaya vebunu elestiren daimi cengizin yazisina bakmak gerekir. Kisaca kisir ve dar gorusleri plan axrica bozuk plak gibi bunu surekli tekrar Eden bunuda guya bir bilimsel arastirmaxmis gibi kendisi ve kendisinin Bau fikirlerini kendi yapilari icin kulanan kisileri tat in etmektedir. hoca kisaca APO ve PKK. ya hayir olu ve diger kurde evet demektedir. tuncele alevi kurtler HIV oy vermemismidir sayilari ne kadardir ozellikle istanbulda. En AZ 60000 malatyali alewi istanbulda yadamaktadir xoca.

      Yanıtla (0) (0)
    • gewerli02 Ocak 2014 Perşembe 22:30referansi aydinlik olanin yolu karanlik(hile) olur

      Sayin hocam galiba rakip olarak gordugunuzu alt etmek icin "her yol mubah" diyenlerdensiniz.

      Yanıtla (0) (0)
    • Enver Özkahraman02 Ocak 2014 Perşembe 23:42İlk Şehit

      Hocamıza minnettarız..Ufak bir notumdur. Rahmetli Barzaninin 1961 eylül silahlı mücadelesinin ilk Şehidi -11-Eylül-1961 günü Bamernê köyünden H.Emer ê hecî Ehmet'tir..(Hakkari Çukuca Tovê köyünden)..

      Yanıtla (0) (0)
    • hayyam03 Ocak 2014 Cuma 00:36Hak Verdim

      Hocaya boş yere eleştirmeyelim arkadaşlar hiç. Çoğu eleştirisinde haklı olduğunu kabul etmeliyiz ve samimiyetinden kuşku duyamıyacağımız da belki de tek insandır. Unutmayalım hiç ilgisi olmamasına, abiyane tabirle beyaz bir türk olmasına rağmen kürd halkı için onlarca yıl cezaevinde kalmış ve bazıları gibi de klima, buzdolabı, tv istememiş ve de zora gelince de yanlış anlaşıldım amacım devlete hizmetti devletin bir hizmetkarıyım da dememiştir.

      Yanıtla (0) (0)
    • Mesud Sert03 Ocak 2014 Cuma 01:18Hoca'nin yazisini elestirenlere

      Bu sade ve gercekci yaziyi elestirenler öncelikle Öcalan'in yazilarini objektif bir sekilde incelesin. Veya sözü gecen Sebahat Tuncel'in aciklamalarini okuyup Hoca'nin dogru söylemedigini ispatlasin. Lütfen kimse gözü kapali saldiriya gecmesin.

      Yanıtla (0) (0)
    • siyabend botan03 Ocak 2014 Cuma 01:52HOCA..!

      hoca artık tam barzani yanlısı bir hoca olmuş tabii hocaya hak veriyorum bu devirde kimde para varsa ne yazık ki insanlarda onun yanında oluyor... köylü fakir ve hiç bir geliri olmayan sn:öcalanın yanında tabii olmaz..! ama hoca ona olan saygımızı daha da tüketmesini istemiyorsa susa daha iyi..

      Yanıtla (0) (0)
    • Ali çelebi03 Ocak 2014 Cuma 03:33Bu ne hazımsızlıktır

      Öcalan'ın uluslararası güçlerce bir komployla derdest edildiği anda bir reklam filmi kurgusuyla düzenlenmiş Öcalan'ın görüntü ve konuşmalarını eleştiriden öte PKK yi reddetme söylemlerinde bulunmak bu hocayı karşı güçlerce aynı tarafta göstermektedir. Dahası karşı güçlerin arzu ve emellerine hizmet etmektir. Sarı hoca: A.Öcalan bütün dünyanın ihanetine uğradı hiç bir ülke kabul etmedi havada kaldı ve bir komployla uyutularak turkiyeye paket gibi teslim edildi. Halkının partisinin ve kendisinin çıkarları doğrultusunda turkiyeye uzlaşma yollarını dayattı ve kürtlerin kazanımları Öcalan'ın pr

      Yanıtla (0) (0)
    • Serdar03 Ocak 2014 Cuma 11:19Bu Nasıl Bilim Hoca

      Aydınlık gazetesindeki yazı dizisinin gerçekte, tam olarak ne olduğunu gazetenin kendisi bile izah etmemiş. Buna rağmen Sayın Hocamız; '' Bu yazı dizisinin Abdullah Öcalan’ın, yakalanıp İmralı’ya getirilmesinden sonraki sorgusu olduğu anlaşılıyor. '', şeklinde evvela bir tahminde bulunmuş. Sonra da, karanlık-Aydınlıkçıların yazdıklarını bilimsel bir imiş gibi üzerinde analiz yapmaya başlamış!
      Ben de diyorum ki; Sayın Hocam, siz merak etmeyin. Ne Öcalan ve nede Öcalanı takip edenler, Türklüğe ve Atatürke hiç dediğiniz gibi bağlı değiller.

      Yanıtla (0) (0)
    • herzemi03 Ocak 2014 Cuma 11:52Hoca

      Kürt hareketi içindeki samimi unsurlardan hiç biri ''ona duyduğu saygı gereği'' bu güne kadar Hocayı eleştirme cesareti göstermedi. Ama sanrım bu yazıdan sonra Hoca samimiyetle ve cesaretle eleştirilmeli.
      Hocanın dil konusundaki çıkışlarının elbette haklı yanları vardır. Ama kimi BDP'lilerin ve insanların yanlış ve eksik çıkışlarını toplayıp bunu PKK Öcalanla birlikte ''kürt harektini satıyor'' düzeyine getirmek, Kürt hareketinin ve Öcalan'ın geldiği yeri görmemek anlamına geliyor. Ayrıca Kürtler devlete değil ''Ulusal Devlet''e karşı olduklarını defalarca deklere ettiler. Bunu

      Yanıtla (0) (0)
    • colemerg03 Ocak 2014 Cuma 14:28eee hoca efendi

      şimdi insanların kafalarını bulandırma gayretin varsa, bunlar abesle iştigal dir. gelinen aşamada bak bakalım ortadoğuda kürtler gümbür gümbür tarih sahnesine çıkıyor, bunda kürt özgürlük hareketinin ve onun önderliğinin yüksek manevra kabiliyeti, zamanın ruhunu okuyabilen öngörülülüğünden kaynaklanmaktadır, şimdi siyasal sürece bak kim kazanmış, kim hangi düzeydedir, ondan sonra şabkanı önüne koy. Haa birde İttihatçılarda türk değillerdi ama türkçülük yapıyorlardı. bize kürt olmayanların kürtçülüğünü, milliyetçiliğini dayatma. Resmin büyüğünü gör.

      Yanıtla (0) (0)
    • Mir Zanyar03 Ocak 2014 Cuma 16:36Hoca

      Yazının bazı yerlerine katılmasam da-Kek Barzani\'nin başta Rojava ve düet olmak üzere-oldukça yerinde ve isabetli teşhis ve tespitleri yansıtıyor.Her biji Mamosteye zer

      Yanıtla (0) (0)
    • ferhad03 Ocak 2014 Cuma 17:13ciddiyetsizlik

      merak etme hoca efendi?kurdler senide o ovdugun kisilerin kisiligini pratigini iyi biliyor.kurd kurdistan karsi ihanet icinde olanlar simdi yurtsever ve ve vatansever oluyor.senin dogrularin yanlisliklarina yetmiyor.yanlis ve suc teskil eden pratiklerinizi kapatmayacak hoca efendi

      Yanıtla (0) (0)
    • Biro Shoor03 Ocak 2014 Cuma 20:05Kürtler Hoca anlamak için okumalı

      Allah için Hocanın bu yazısında Kürtlere fayda dışında ne zararı var. Kemalizmin aslında Kürt hareketlerin içinde ne kadar kök saldığı görülmeli. mütevazi bir şekilde kendiniz olun demek kime haksızlık oluyor. Aslında asimlasyon başarılı olmuştur.

      Yanıtla (0) (0)
    • salih04 Ocak 2014 Cumartesi 13:22özgürlük

      aşağıda genellikle kürt özgürlük hareketi karşıtı yorum yazan tayizleri örnek gösterenler, üç aydan kısa bir zaman kaldı seçimlere muhtemel diğer kürt partileri olduğunu iddia edenlerde seçime girecek var gücünüzle bdp ve hdp aleyhine çalışın sonucu hep birlikte görelim, işte seçim meydanı.

      Yanıtla (0) (0)
    • Hüseyin akar04 Ocak 2014 Cumartesi 13:23Hocam insafı ellden kaçırma

      Sayın hocamızı seviyor sayıyıyoruz. Türk haklı içinde empati yoluyla insana yapılan(özellikle Kürtlere) zülme en onurlu şekilde dik duran elit kişilerden biridir. Bu nedenle ne dese yeridir yerine ne dediğini bir daha düşünmeli demekte yarar var.
      İsim vererek yaptığı eleştirileri (örneğin Sebahat Tuncel için) doğru bulmadım. Ne demiş kadınım Aleviyim.. ama kürt olduğunu ileve etmemiş. bu bir hata değil o anda unutmuş olabilir. Kürtler sorunu yoluna girdi Türkler bunda geri dönecek noktaya geldi, insan evrensel değerlerini kabul zorunda kaldılar.. vs. Peki yargıtayın onadığı ceza Kürtleri savda

      Yanıtla (0) (0)
    • Mehmet garzan04 Ocak 2014 Cumartesi 18:22kürt olmak

      Sain hocanin dediklerini ben Kürdüm diyebilen her kesin akil ve vicdan süzgecinden gecirebilecek kadar bir iradesi varsa ,harfi harfine bence katilmalidir ve bunu adeta eline bir cekic alarak kafasina civiler gibi civilemelidir.

      Yanıtla (0) (0)
    • Roni Raman04 Ocak 2014 Cumartesi 21:53Hoca’nın eleștirisi ve zaman

      Gerçi bu konuda bazı Kürt aydınları da buna benzer görüșleri dile getirdiler, ama olaylara bir partili veya örgütlü biri olmayıp „tarafsız“ bir aydın olarak düșüncelerini yazan Sayın Beșikçi olunca bu eleștiri „yemeğin“ tuzu ve biberi oluyor. Şuna inanıyorum ki, birçok insan aynı düșünceleri paylașıyor fakat ya korkuyor, ya „güçlünün“ yanında „güçsüzün“ sesi çıkmıyor, ya da kimse duymak istemiyor. Çünkü bizim toplum –Kürt ve Türk- haklıdan ziyade genellikle „güçlü“den yana olmak ister. Ama gün gelir bunlar da değișir. Zaman bunun da ilacıdır.

      Yanıtla (0) (0)
    • Bahri04 Ocak 2014 Cumartesi 23:11Sarı Hoca

      Sarı hocaya hak veren zavllılar, Hocanın referans gösterdiği her zaman derin Devletin İş BİRLİKÇİSİ AYDINLIK gazetesine bakmaları yeterli. Sabahat TUNCEL hakkındaki söyledikleri gerçekten çok gülünç. Sanki Tuncel'in aldığı ceza alevi olduğu için verilmiş. Hocanın KÜRD sorunu ile ilgili teorisi iflas ettiği için bu kadar saldırgan olmuş. Onuda geçmişteki emeğine sayalım.

      Yanıtla (0) (0)
    • mamoste04 Ocak 2014 Cumartesi 23:30kürdistan a heykeli dikilecek

      belki yıllar sonra özgür kürdistan da heykeli dikilecek.. üniversitede adına kürsü olacak kişi sn Beşikçi dir.. onurlu kalemin e saygılar..

      Yanıtla (0) (0)
    • diren amed05 Ocak 2014 Pazar 00:00siz kürtsunuz neden Türkce yazıyorsunuz

      Siz kürtsunuz neden kürtçe yazmiyorsunuz...
      Kürt olmak kürtçe konuşmakla olmaz önemli olan kalbinde yaşatmaktir

      Yanıtla (0) (0)
    • şêxo nemir05 Ocak 2014 Pazar 03:29yazik

      Değerli yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; Hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • brindar06 Ocak 2014 Pazartesi 08:25kürtce

      Hocanin 40 yillik kurt uzmanligi suresince ne kadar kurtce ogrendigini merak ediyorum.kendi konustugu dilinde turkce oldugunu zannediyor.sadece % 10 belki turkcedir oysa yuzde 30 dan fazlasi kurtcedir.bu formule gore bence hoca türkce konusan kürtlerden daha az kendi ana dilini konusuyor.bu durumda bu elestrilerini once kendine yöneltsin.

      Yanıtla (0) (0)
    • bakur06 Ocak 2014 Pazartesi 11:09bakur

      teşekkürler sayın hocam. Biz kürd gençlerine ışık tutuyorsun. her kürd bu kadar eleştiri yapsaydı bugün kürdler kendilerini yönetiyor olacaktı. Bu sorunun önündeki en büyük engel devşirilmiş ve asimile olmuş kürdlerden kaynaklıdır. çünkü hangi millet olursa olsun yekvücut olsalardı şimdiye kadar konumları farklı olurdu.

      Yanıtla (0) (0)
    • Cotkar07 Ocak 2014 Salı 20:16Destê te ter be Mamoste Îsmaîl!

      Mala te ava ji bo ew nivisa te Mamoste Îsmaîl! Xelkê vala negotiye; zimanê dê cermê min e, zimanî biyaniya cilûbergên min in"

      Yanıtla (0) (0)
    • merdan ali07 Ocak 2014 Salı 23:01bilimsellik takintisi

      hocanin kitaplarini bir meslektasi olarak okumustum, acikcasi "kürtler vardir" demenin disinda cok da kayda deger analizler yoktur o kitaplarda. bilim ve metod üzerine yazdiklari ise 19. yüzyil pozitivist bakis acisindan kurtulamamistir. ama durusu ve kararliligi saygidegerdir, kendisiyle bir süre bursa cezaevinde kaldik, kendisine yüklenen asiri degerden rahatsiz olurdu, bir yandan da hep "asiri mütevazilik kibirdendir" atasözü kafama takilmisti. evet türklerin en solcusunda bile maalesef kürtlere akil verme hastaligi nüksedebiliyor!! umarim hoca daha realist bakabilir sürece..

      Yanıtla (0) (0)
    • Rodi KARACA10 Ocak 2014 Cuma 22:19HAKLI!

      sn besikci yerden goge kadar hakli yazdiklarinda. biraz dusunun bu kadar insan heba oldu demokratik cumhuriyet içinmiydi nedir bu turk sevdaligi evet duzen partilerine oy vermektense bdp yi tercih ediyoruz ama biz kurdlerde demokratik cumhuriyet için oy vermiyoruz buda biline sn hocam çok hakli ben hizmet edersem kendi halkim için ederim oncelikle sn besikci yureginize saglik cok insanin dile getirmek isteyipte getiremedigi konulari ele almissiniz siz var olun cok yasayin siz turk aydini olarak 20 yil bedel odediniz.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89