• BIST 10173.42
  • Altın 2448.97
  • Dolar 32.2743
  • Euro 34.9166
  • İstanbul 11 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 13 °C
  • Berlin 15 °C

Kürtçe seçmeli dersi yine mi reddedilecek?

Fehim Işık

Sanırım 2010 yılıydı. TÜYAP Kitap Fuarı’nda Galiçyalı Dil Bilimci Sechu Sende’nin bir konferansına katılmıştım.

Sende, bu konferansında Faşist Franco döneminde sürdürülen dil uygulamalarını ve dillerin bitmemesi için verilen mücadeleyi anlatmış, Galiçya dili ile Bask ve Katalan dillerinin kullanımı arasında karşılaştırmalar yapmış, “dilin politizasyonu” ile korunması arasında ilginç ilişkiler kurmuştu.

Sende’nin dikkat çektiği konulardan biri Galiçya dilinin Franco döneminde yasaklanmamasıydı. Kendiside bir Galiçyalı olan Franco, Galiçyaca eğitim verilmesine, bu dilin ticarette kullanılmasına karşı çıkmamış ancak şiddeti bir mücadele yöntemi olarak benimseyen Basklar ile şiddet dışı yöntemlerle mücadeleyi sürdüren Katalanların dilini yasaklamış, bu kesimlere ağır baskılar uygulamıştı...

Galiçyacanın Franco döneminde bir eğitim dili olmasına rağmen Galiçyalılar dillerini ciddi anlamda koruyamamış, daha çok İspanyolcaya “entegre” olmuşlar; Basklar zamanlarının çoğunu savaşa ayırdıkları için dili önemsemekle birlikte sorunları ağırlıkla “devrim” sonrasına erteleyerek ikinci planda tutmuş; Katalanlar da sivil itaatsizliği esas alarak dillerinin bitmemesi için çocuklarını okullara göndermemiş, neredeyse her evi bir okula dönüştürerek kavgalarını sürdürmüşler.

Başta sözünü ettiğim ilginçlik esasen bunlar değil.

İlginç olan Faşist Franco iktidarının devrilmesinden sonra dilin kullanımı ile ilgili Sechu Sende’nin verdiği rakamlardı.

İspanya’da dillere serbestlik tanınıp özerk bölgeler kurulduktan sonra Galiçya Özerk Bölgesinde Galiçyacanın kullanım oranının % 25’ler dolayında olduğunu belirten Sende, Bask Özerk Bölgesi’nde Baskca kullanım oranın %70’leri, Katalan Özerk Bölgesi’nde ise Katalancanın kullanım oranının %80’leri bulduğunu söylüyordu.

Türkçesi ile özgür bırakılan, eğitimde ve ticarette kullanılan dil giderek İspanyolcaya yenilmiş; faşizmin baskıları ile yok edilmek istenen diller ise İspanyolcaya direnmiş, kullanımları giderek artmış...

Sende bu durumu, “dilin politizasyonu” olarak açıklıyordu.

Dil, politik mücadelenin bir parçası olarak görülmüş ve dilin yitmemesi için Katalanlar yoğunlukla, Basklar ise savaştan arta kalan zamanlarında yaptıkları çalışmalarla dillerini geleceğe taşımışlar.

Bu örnekler nereden çıktı?

Bir iki hafta içinde yeni eğitim öğretim dönemi başlıyor. Bu yıl 5. ve 6. sınıflarda öğrenciler isterlerse Kürtçe seçmeli dersini de seçebilecekler. Geçtiğimiz yıl sadece 5. sınıf öğrencileri bu seçimi yapabiliyorlardı.

TZP Kurdi, Kurdi-Der gibi dil ve edebiyat üzerine çalışan sivil toplum kurumlarının önemli bir çoğunluğu ile BDP, DTK gibi siyasal yapılar Kürtçe seçmeli dersin ana dilinde eğitim talebini gölgeleyeceği ve bir aldatmaca olduğu gerekçesiyle geçtiğimiz yıl Kürtlerin bu dersleri seçmesini politik olarak doğru bulmamıştı. Kürtler de büyük çoğunlukla Kürt kurumlarının bu yaklaşımını benimsemişti.

Kürtçenin, Sechu Sende’nin altını çizdiği ‘‘politizasyonu’ yoğun bir biçimde yaşadığı gerçeğini görmek gerekir. Bu nedenle Kürtçenin özellikle Kurmanci lehçesinin yiteceğine hiç mi hiç inanmıyorum. Ama aynı rahatlığı Kirmancki (Zazaki) için söyleyemiyorum.

Yüz binlerce Kürt çocuğu hala ana dilinde eğitimden yoksun. Bu durumun tek sorumlusu elbet Hükümettir ve ana dili ile eğitim, başka halklara olduğu gibi Kürtlere de ana sütü kadar helaldir.

Bu bir yana ama hala bu yanlış kararda ısrar edenlere şunu da sormak lazım:

Seçmeli Kürtçe Dersinin reddedilmesi kararını alanlar, ya yüz binlerce Kürt çocuğunu anadilde eğitim sürecine hazırlayacak politikalar geliştirmeli, ciddi bir sivil itaatsizlik eylemi ile sürece cevap olabilmeliydiler; ya da çocukların Türkçe derslerini almasına karşı çıkmazken Kürtçe dersini almasını engellememeliydiler.

Siyaseten dinlenir olmak alternatifini oluşturmadıkça bu kararı alma hakkını kimseye vermez.

Özellikle de Zazaca lehçesinin geleceği için bu yaklaşım yeniden değerlendirilmeli; Kürt çocuklarının Kurmanci veya Zazaki lehçesini devlet okullarında ders olarak görmesi teşvik edilmelidir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89