• BIST 10173.42
  • Altın 2447.597
  • Dolar 32.2702
  • Euro 34.934
  • İstanbul 11 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 4 °C
  • İzmir 13 °C
  • Berlin 15 °C

Kürt Ulusal Kongresi yapılacak mı?

Fehim Işık

Geçtiğimiz temmuz ayında Irak Kürdistanı’nın başkenti Hewlêr’de toplanan 4 parçadan Kürt siyasetinin temsilcileri, 21 kişiden oluşan Hazırlık Komisyonunu oluşturmuş ve akabinde ağustos ayı içinde 600 delege ve 300 davetlinin katılımıyla Kürdistan Ulusal Kongresi’nin toplanacağını açıklamıştı. Ağustos ayının 24’ünde toplanması kararlaştırılan Kongre, teknik hazırlıkların yetişmeyeceği gerekçesiyle 15 Eylül’e ertelendi. İkinci erteleme kararı ise Irak Kürdistanı’ndaki seçimler gerekçe gösterilerek Hazırlık Komisyonunun yazılı açıklaması ile 3 Eylül günü kamuoyuna duyuruldu. Eğer yeni bir erteleme kararı alınmaz, başka faktörler devreye girmez ise Kongre’nin 25 Kasım’da yapılacağı kamuoyuna açıklanmış durumda.

Kuşkusuz Kürtlerin 4 parçayı ve diasporayı kapsayacak düzeyde bir Ulusal Kongreyi toplamaya girişmesi başlı başına önemli bir adımdır. Bu adımın, daha atıldığı ilk günden sancısız olacağını kimse iddia edemezdi. 

DELEGE DAĞILIMINA İTİRAZ EDİLDİ 

Kongrenin ilk sancıları kendini Hazırlık Komisyonunun oluşumunda gösterdi. Her parça kendi içinde toplanarak belirlenen sayılarda üye ile çalışmalara başladı. Kuzey’den bazı siyasal partiler Hazırlık Komisyonuna gir(e)mediler. Güney’in iki siyasal oluşumu, Goran Hareketi ile Yekgirtuya İslami (İslami Birlik) ise Kongrenin 21 Eylül’de yapılacağını daha önce açıklanan Irak Kürdistanı Genel Seçimlerinden önce yapılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, ilk etapta Hazırlık Komisyonunda bile yer almak istemediler. İkili görüşmelerle ‘ikna’ olan bu yapıların da katılmasıyla Hazırlık Komisyonu çalışmalarına başladı.

Peşinden içeriden gelen bilgiler tartışmaların daha çok kongre davetlileri ve delege sayıları üzerinden yürütüldüğü biçimindeydi. Ancak dışarıya pek yansımasa da Rojava’daki gelişmelerin de Hazırlık Komisyonu toplantılarında yaşanan tartışmalarda önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz.

Parçalar arasındaki delege dağılımına ciddi anlamda Doğu Kürdistanlı siyasal yapılar itiraz ediyordu. Hakeza Hazırlık Komisyonunda yer almayan bazı Kuzeyli siyasal yapıların önerilerinin dikkate alınmaması da sıkıntılı bir sürecin yaşanacağına işaret ediyordu. En ciddi sıkıntı ise adı pek konulmasa da PKK ile PDK arasında yaşanan bakış açılarındaki farklılıktı. Elbet bakış açılarının farklı olması, esasen güçlerin Ortadoğu dengeleri arasındaki yer aldıkları konumlamada da farklılık oluşturuyor ki kanımca bu devam eden ve daha uzun bir süre de devam edecek, kabullenilmesi gereken reel bir sorundur.

Rojava’da Sêmelka Sınır Kapısının kapatılması ile dışa yansıyan kriz, bazı çeteci yapıların Türkiye’nin desteğiyle Serêkaniyê’ye ve akabinde Batı Kürdistan’ın diğer bölgelerine saldırmasının da etkisiyle giderek büyüdü.

PYD ve PKK’nin sınırın kapalı olduğunu belirterek çetelerin Rojava’da katliam yaptığını belirtmesi, buna karşılık Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi yetkililerinin sınırın açık olduğunu belirterek Rojava’da katliam olmadığını, yaşananların iki güç arasındaki çatışmalar sonrası ortaya çıkmış durumlar olduğunu iddia etmesi, esasen sözünü ettiğimiz bakış açılarındaki ve konumlanmadaki ‘reel’ farklılıkların bir sonucuydu.

Çok açıktır ki Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetiminin Türkiye ile ilişkileri ve Ortadoğu dengeleri arasında parça bakışlı bir yaklaşım üzerinden konumlanması, PKK ve PYD’nin ise Türkiye destekli etkisizleştirme girişimlerine karşı hem Rojava’da, hem de Barış ve Çözüm Süreci’nde gardını alması, Kongre çalışmalarına da yansıdı. 

ETKİN AKTÖRLER... 

Peki, bu realite içinde Ulusal Kongre yapılabilir mi?

Irak Kürdistanı bölgesinde yapılacak seçimlerden ortaya çıkacak sonuç önemli bir etken olmakla birlikte mevcut tablonun Irak Kürdistanı’nda ciddi bir değişikliğe uğrayacağına inanmıyorum. Bu nedenle Kongre gecikmeli de olsa mutlaka yapılacaktır. Tabii Kongrenin çok da sorunsuz toplanamayacağını bilmek gerekir.

Elbet diğerlerini yadsımak gerekmiyor ama kabul edilsin ya da edilmesin Kürdistan siyasetinin şu anki temel ve etkin aktörleri PDK, YNK ve PKK’dir. Bu aktörlerin farklı konumlanmalarına ve bakış açılarına rağmen Ulusal Kongrenin toplanması ve Ortadoğu’daki gelişmelere müdahale edecek bir etkinliğe kavuşması için en büyük sorumluluk başta bu güçlere düşmektedir.

Kürtlerin özgürleşmesi yolunda ortaya çıkacak olumluluğun da, olumsuzluğun da vebali etkin güçlerin boynunadır...

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89