• BIST 10009.5
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 30 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 20 °C

Kürt hareketi nereye?

Ali Bayramoğlu

Kürt hareketinin adımlarını her koşulda savunan, mağduriyeti her durum için uygulama şablonu olarak benimseyen, bugünü tarihle açıklayanların bir izahat faslına geçmesi gerekiyor...

Güneydoğu'daki çatışmaların, mahalle direnişlerinin, fiili özerklik ilan etmenin, silahla kentleri savaş yerine çevirmenin anlamı nedir?

Tüm bunlar kimilerinin iddia ettiği gibi hükümetin çözüm sürecindeki eksikliklerine, yaptığı hatalara indirgenebilir mi?

PKK'nın da daha ilk gün küçümsediği, önemsemediği, “AK Parti'yle yol alınmaz, bu metin ciddiye alınmaz” dediği, daha sonra Dolmabahçe Mutabakatı adını verdiği “çerçeve” Cumhurbaşkanı ve hükümet tarafından reddedildiği için mi bu yangın çıktı?

Bunun ikna edici bir tarafı olabilir mi?

IŞİD'in Suruç ve Ankara saldırılarını keyfi ve akıl dışı bir biçimde doğrudan, hatta eylemci olarak AK Parti'ye fatura etmesine inanan aklı başında bir HDP'li var mıdır?

Kandil “siyaset aşaması” fikrinden, demokrasi imkanları içinde ulaştığı kritik imkanlardan bunlar için mi vazgeçmiştir? Bunlar için mi çözüm sürecini bir daha doğmamak üzere gömecek adımlar atmıştır.

Sadece ve özellikle Diyarbakır'dan söz edelim. Bu en önemli, çok katmanlı Güney Doğu kenti uzun süredir alev alev yanıyor. PKK, Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde 6 mahalle, 1 caddeyi kapatıp Dağkapı'da isyan ve iç çatışma yürütüyor. Mahalle sakinleri kalkan haline getirilmiş, evler arasındaki duvarlar yıkılmış durumda. Polis ana caddeye açılan bir sokağın başında bulunan, önünde Tahir Elçi'nin vurulduğu Kurşunlu Camisi'nin 2 metre ötesine geçemiyor. Önceki gün Diyarbakır'ın başka bir merkezinde Yenişehir İlçesi Ofis semtinde benzer girişimler olduğu ve çatışmaların yaşandığı bilgisini geçiyordu haberler.

Daha kaç ilçe, şehir böyle yaşıyor...

Bunlar, çok değil, sadece bundan 15 yıl önce yıl önce yaşansaydı, tüm Güneydoğu sıkıyönetim rejimi altında olurdu, güç ve yetki askere teslim edilirdi.

Bugün olmuyorsa, özgürlükler ve demokrasi konusunda aldığı tüm eleştirilere rağmen bu AK Parti sayesindedir.

Ancak soru şu:
Kürt hareketi böyle bir ortam mı istiyor? Sıkıyönetim, olağanüstü hal, asayiş önlemleri, sivillerin öne sürüldüğü bir iç çatışma üzerinden mi yol almak istiyor?

Bir adım geri çekilip bakalım. Bugün genel olarak Kürt sorunu iki sorunun yanıtına sıkışmış durumda.

İlki şudur: Ülkenin ulusal sınırlar dışına taşan, Rojava'yı da içermeye başlayan Kürt sorunu, bu haliyle siyasi mekanizma tarafından nasıl tanımlanacaktır. Bu koşullarda demokratik entegrasyon hangi ve nasıl çerçevede hayata geçirilecektir?

İkincisi şudur: Kürtlerin kendilerini bir ölçüde yönetme yönetim kadim talepleri nasıl karşılanacaktır? Örneğin yerel yönetimler reformu çerçevesinde mi?

Kürt hareketinin izlediği istikamet bunlara siyaset çerçevesinde yanıt aranmasını engelliyor.
Kandil iki soruya yanıtı dayatarak veriyor.

Bölgeyi yönetmeye soyunuyor, önceliği Kürt sorununun Türkiye-Suriye bütünlüğü içinde tanımlanmasına veriyor.
Ne var ki, egemenlik dayatarak paylaşılmaz...

Suriye modeli bir kantonlaşmayı Türkiye'de uygulamak ise sadece savaş ilanını ifade eder. Bunlar siyaseti, demokrasiyi, diyalogu, güveni öldürür.

O zaman hedef iç çatışma, Suriye gibi olma politikası mıdır?
Bir açıdan öyle görünüyor...

Siyaset ve demokrasi yerini silaha ve ulusal, örgütsel, etnik çıkarlara, karmaşadan pay almaya indirgenmiş bulunuyor.

Kimse sanmasın ki, tüm bunlar, güvenlik tedbirlerinin kaçınılmazlığına rağmen, Güney Doğu'da kimi aşırılıkları, özel güvenlik güçlerinin davranışlarını, günlerce süren sokağa çıkma yasaklarını, kimin kurşunundan gelirse gelsin sivil ölümlerini, şiddetin yarattığı tahribatı ortadan kaldırır.

Ne var ki, tersi de geçerlidir.

Kandil'in ölümcül, iç savaş stratejisi bunların arkasına gizlenemez.

Yine kimse sanmasın ki, bunları düşünmek ve söylemek hükümet çizgisinde yer almanın sonucudur.
Akıl ve mesafe olanı kavramak için yeterli.

Ve son söz:
Kurucu şiddet uygulamaları, onlarca yıl sürecek ve herkese, özellikle Kürtlere kan kusturacak ve galibi olmayacak yeni bir savaşı başlatır.

  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89