• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 15 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 16 °C

Hükümetin bir planı var mı?

Fehim Işık

Hükümetin, özellikle de Başbakan Erdoğan’ın Kürt sorununun çözümü konusunda hala gelgitler yaşadığı aşikâr. Sorunun kalıcı çözümüne dair elinde net bir planın olmadığını, deneme-yanılma yöntemiyle politika geliştirdiğini de söyleyebiliriz. Bir diğer önemli nokta ise son dönemlerde birçok toplumsal gelişmeye dönük geliştirdiği bakış açısında olduğu gibi, Başbakan, Kürt sorunu noktasında da gerginliği esas almış gibi görünüyor.

Oslo Süreci hükümet açısından planı yürürken oluşturulan, kendi istediği düzeyde yürümeyeceği anlaşılınca da vazgeçilen ilk ciddi adımlardan biriydi.

Oslo sonrasında hükümet bir kez daha diyalogu esas alan politikalardan vazgeçerek güvenlikçi yönteme dönüş yaptı. Daha öncesinde Kürt sorununun diyalogla çözümünü savunan hükümete yakın birçok “akil” de hükümetin çark etmesinden sonra başladılar güvenlikçi politikanın gerekliliğine, tek alternatifin PKK olmadığına, AKP’nin PKK-BDP-DTK olmadan da Kürt sorununu çözebileceğine dair görüşleri dillendirmeye.

KCK operasyonlarının başlaması bu döneme denk gelir.

Güvenlikçi bir mantıkla bakıldığından olsa gerek planlaması Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na devredilen sorun, tamamen operasyonel bir bakış açısı ile ele alındı. BDP ve DTK içinde çalışan birçok yetkin kadro, gazeteci, avukat, akademisyen, seçilmiş yüzlerce siyasetçi bu operasyonlar neticesinde ya tutuklanarak cezaevine konuldu ya da yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.

Gözden kaçmış olabilir ama hatırlatmakta yarar var.

Hükümetin ağırlıklı olarak 2010 yılında uyguladığı güvenlikçi politikalar, PKK/BDP/DTK dışı alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğine dönük tartışmalarıda gündeme getirdi. Bir kısım akıl hocası o dönem çözümün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, özellikle de Mesut Barzani ve KDP üzerinden geliştirilmesini öneriyorlardı; önermekle kalmıyor, bunu hararetle savunuyorlardı.

Barzani bu yaklaşımı desteklemediğini o dönem bazı beyanlarında dolaylı da olsa dile getirdi. Her keresinde silahlı mücadele devrinin bittiğini açık dillendirmekle beraber kendilerinin Türkiye’de ancak çözümün geliştirilmesine katkı sunabileceklerini, gerekirse aracı olabileceklerini söyledi. Barzani, sorunun muhatabı olarak da başta PKK olmak üzere Kuzey Kürdistanlı siyasetçileri ve siyasi yapıları gösterdi.

Kanaatim o ki Suriye’de yaşananlar hem hükümetin, hem de KDP’nin bakışlarında ciddi değişikliklere neden oldu. Suriye’de iç savaşın başlaması ve sanıldığından uzun sürmesi, PKK’nin güvenlikçi politikaya direnerek 2012’nin sonbaharına doğru savaşı büyütmesi ve Şemdinli, Çukurca, Beytüşşebap’ta alan hâkimiyeti sağlaması, 2013’ün başlarında yeniden diyalogun bir yöntem olarak benimsenmesini beraberinde getirdi.

“Barış Süreci” olarak ifade edilen bu dönemi uzun uzadıya yazmaya gerek yok.

Yaşananlar çokça kişinin malumu.

Tek söylenecek şey şu: Hükümet kendini sorumsuzlaştıran bir bakış açısı ile adres olarak hep devleti gösterdi. Buna rağmen sürecin kendi aleyhine dönüşeceğini hissettiği ilk anda yeniden geri adım atmaya başladı. Geri adım atılmasında hiç kuşku yok CHP’nin de ciddi payı var. Kalıcı çözüm yerine Anti-AKP politikayı benimseyen ve statükocu bakış açısını değiştirmeyen CHP, AKP’nin yeniden seçim endeksli politikalara yönelmesinin nedenlerinden biridir.

AKP’nin işi ağırdan almaya başlaması ve yedekte tuttuğu farklı alternatifleri devreye sokma eğilimini yeniden sınamaya kalkması gelinen noktanın özetidir.

Rojava’da çetelerin desteklenmesi, bu alternatiflerden biriydi; tutmadı...

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Türkiye’deki Kürt siyasetini etkileyecek stratejik ilişkilerin geliştirilmesi ve Kürtler arası gerginliği büyütmek ile bundan nemalanmak için yeni yollar denenmesi, hükümetin bu dönemde yaşama geçireceği diğer alternatiflerden bazılarıdır.

Sorunun köklü çözümü için tek muhatap kuşkusuz PKK değil ama şurası çok açık silahlı mücadele ile ilgili atılacak adımların tek muhatabı PKK’dir.

PKK’yi dağdan indirmek için sorunun kalıcı çözümünün yolunun açık ve net bir biçimde ifade edilmesi, gerekiyor.

Şimdiye kadar yapılmayan bu...

Bunu yapmak yerine 30 yıldır deneneni bir kez daha denemeye kalkmak bilin ki uğursuz bir yöntemdir ve kimseye yaramaz...

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89