• BIST 10089.92
  • Altın 2433.921
  • Dolar 32.2647
  • Euro 34.8482
  • İstanbul 17 °C
  • Diyarbakır 21 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 22 °C

Ergenekon: Sevinmek mi üzülmek mi?

Fehim Işık

Normal koşullarda, aralarında yüzlerce cinayetin sorumlularının da bulunduğu bir davada verilen cezalara sevinmek gerekir. Ama Ergenekon’da, Kürdistan’da işlenen cinayetlerin özellikle bu davanın dışında tutulması bırakın sevinmeyi, uzun vadeli düşünüldüğünde ciddi ciddi üzülmeyi bile gerektiriyor.

Ayrıntıya girmeden önce belirtmek gerekir ki bu davalar silsilesinin galibi AKP’dir. Bu davalarla AKP, devleti de arkasına alarak iktidarını sağlam bir duvara yasladı. Bunu yaparken o da devleti koruma altına aldı, halklara, inançlara karşı işlenmiş cinayetlerin, işkencelerin, haksızlıkların bir tekini bile sorgulamadı.

Haksızlık yapmamak gerekir. Belki ceza alanların arasında kim vurduya gidenler de olmuştur ki mutlaka da olmuştur. Özelleşmiş mahkemelerin varlığında hukuk garabetine kurban gidilmemesi olası değil. Kürtler, önceki davalar bir yana şu son birkaç yıldır devam eden KCK davalarından bu durumu iyi bilirler. Devrimciler, sosyalistler, ilericiler, muhalifler bu ülkenin hukuk garabetlerinin birebir mağduru olduklarından Ergenekon yargılamalarında da hukukun bağımsız davranmadığı, katledildiği yönündeki haberlere de şaşırmazlar.

Bağımsız yargı olamamanın sonucu diyebileceğimiz hukuk katliamı nedeniyledir ki Ergenekon davası sanıklarının önemli bölümü asıl yargılanmaları gereken suçların bir tekinden bile yargılanmadılar.

Bu davanın hal-i pür melali önceki gün Evrensel’in başlığında özetlenmişti: “Darbecilikten ceza, kontrgerilladan beraat.

Biraz daha açık ifade edilirse, Ergenekon’da devletin, devlete ve hükümete karşı işlediği suçlara ceza verilmiş, ‘ötekilere’ karşı işlenen suçlar ise örtbas edilmiştir.

Ergenekon davasında ortaya çıkan sonucun çok sıradan bir davranış olmadığı aşikârdır.

Uzun vadeli düşünüldüğünde ciddi ciddi üzülmek gerekir, dememin altında yatan neden de budur.

Atatürk, Osmanlı’nın tüm kurumlarını dönemin anlayışı ile birlikte yerle bir etti. Ama Osmanlı’nın tek bir katliamını gündeme getirmedi; Osmanlı’nın halklara karşı işlediği suçların tümünün üstünü örttü, belgelerini açığa çıkarmadı...

Bugün ise iktidarda Cumhuriyet’in mağdurları arasında tanımlanabilecek bir diğer kesim, yani Neo-Osmanlıcı bir iktidar var. Bu iktidar da, kuruluşu Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar giden bir dönemin suçlularını kendi kurduğu özel mahkemelerde yargıladı ancak onların, bir tek devlete ve kendi iktidarlarına karşı işlediği suçları öne çıkardı. Diğer suçların ise tümünün üstünü örttü.

Atatürk kurduğu cumhuriyet ile devletin işlediği suçları koruma altına aldı; aynı yaklaşımı Neo-Osmanlıcı yeni Türkiye iktidarı da sergiledi.

Bu yönüyle baktığımızda mevcut düzen içinde yargılamaları yeniden açmak, halklara karşı işlenen suçların yeniden yargılanmasını sağlamak Ergenekon davalarından sonra o kadar kolay değil.

***

Bir serzenişte Kürt siyasetine, Türkiye’nin ‘ulusolcu’ olmayan sol, sosyalist, devrimci ve ilerici hareketine...

Bu kesimler devletin suçlarının ısrarla gizlenmek istendiği ve başarıldığı davaların hiçbirine müdahil ol(a)madılar. Hala devam eden Cemal Temizöz gibilerin yargılandığı benzeri davalara ise bırakın müdahil olmayı, ilgi bile göstermediler.

Sonradan ah vah etmemek için bugünden tezi yok sözü edilen tüm davaların peşine düşülmeli...

***

Küçük bir teşekkür:

Geçtiğimiz hafta sonu Sarız’ın Çağşak köyünde Kürt Alevilerin açtığı Cemevi’nin açılışına katıldık. Akabinde “Demokrasi, Barış ve Özgürlük” konulu panelde konuştuk. İç Anadolu Kürtlerinin koca bir çölde küçük bir vaha gibi ısrarla korudukları kimliklerini, dillerini, mücadelelerini yerinde görmek, onların dünyasını anlamak iyi bir deneyimdi. Keşke gündem fırsat verseydi de koca çölün bu küçük vahasındaki kalender insanların deneyimi paylaşsaydım. Bunu şimdilik yapamadım ama Derviş hocanın şahsında, etkinliklerin düzenlenmesinde emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkürü bir borç biliyorum...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89