Pek çok başka örnek, adem-i merkeziyetçi yapılanmanın Kürt sorununun çözümünde önemli enstrüman olabileceğine işaret ediyor.
Benzer bir düzenlemeye işaret eden “demokratik özerklik” de Kürtlerin, Kürt sorunuyla ilgili siyasi nitelik taşıyan somut beklentilerini ve kendilerini yönetmeye ilişkin kadim isteklerini kuşatması ve birlikte yaşama arzusunu vurgulaması noktasından önemlidir…
Ancak bir önkoşulla…
Adem-i merkeziyet ya da özerklik meselesini çatışmayı körükleyecek bir silah haline getirmemek şartıyla…
Bugün yaşanan sorunların bir kısmı buradan kaynaklanıyor.
Kürt siyasi hareketinin kaos politikası, silah ve şiddet üzerinden yol alma stratejisi, özerklik meselesini sadece bir çatışma aracı gibi kullanmıyor, aynı zamanda özerklik fikrini yaralayan, önünü tıkayan bir sonuç veriyor.
Siyasi iktidarın ayaklanma stratejisi ve Rojava baskısı karşısında siyasetsiz bir noktada sıkışıp kalması bu durumu besliyor.
Ancak ana sorunun Kürt hareketinin stratejisiyle ilgili olduğuna hiç şüphe yok.
Fiili özerklik girişimi adı verilen, hendek siyaseti özerklik fikrinin gerektirdiği, egemenliğin tartışılması, paylaşılması ve bütünlüğünün yeniden oluşturulması gereklerini paramparça ediyor. Kaos politikası, bir bölgenin, bir alanın denetimi ve yönetimini ele geçirme, en azından bu bölgeleri, bedeli olağanüstü hal, sıkı yönetim, ağır insani kayıplar, gündelik hayat tahribatı, demokrasi iflası olsa da, yönettirmeme hedefi olarak karşımıza çıkıyor. Kürt hareketi özerklik kavramını çatışma üzerinden fiilî alan genişletme aracı olarak kullanıyor.
Bunun ana nedeni de Türkiye'de değil, Suriye'de yatıyor.
Kandil için Kürt sorununun çözüm alanı, egemenlik sahası, nasıl tabir ederseniz edin, Türkiye sınırları içindeki bölgelerden, Türkiye'nin Güneydoğu'sundan ibaret değil bir süredir. Rojava, yani Suriye'nin kuzeyi ile Türkiye'deki Kürt bölgeleri bir bütün olarak telakki ediliyor. Kürt hareketinin, her ne kadar tüm sorumluluğu AK Parti hükümetine atsa da, çözüm sürecine sırt çevirmesi de bu yüzden.
Ortada Kandil'in yaptığı ikili bir tercih bulunuyor.
Türkiye'de oluşacak demokratik bir entegrasyona dayalı bir paydaşlık modelinden, bunun Rojava'yı etkilemesinden çok, Rojava'daki fiili egemenlik modelini Türkiye'ye taşımak. Bu ilk tercih.
İkinci tercih ise Kürt sorununun ana üssü olarak adım adım merkezi Rojava'ya, orada ortaya çıkan imkanlara kaydırmak, Rusya, ABD ilişkileri üzerinden meşruiyet aramak, nihayetinde Türkiye sınırı boyu Kürt koridoru oluşturarak, etkin bir bölge aktörü olmak ve “bağımsız bir siyasi birim” yolunda ilerlemek.
Bu ikinci tercih Kürt hareketinde diyalog siyaseti, parlamenter siyaset gibi araçları tümüyle geri iterken, silahı, silahlı gücü Kürt sorununun merkezi mekanizması olarak yeniden tanımlıyor, HDP gibi yapıları bu stratejinin parçası haline getiriyor.
Bu durumun Türkiye'ye ve Kürtlere vadettiği uzun soluklu bir çatışmadır.
Hemen eklemek gerekir ki, Türk siyasi sisteminin alet çantasında da bu durumu düzeltemeye yarayacak siyasi bir cihaz bulunmuyor. Kürt sorununun milli sınırlar dışına taşınması, PKK-PYD'nin en azından şimdilik İran ve Rusya ilişkilerinin yoğunluğu, ABD'ye ortaklık yapması, bunun yanında cumhuriyet tarihinin bölge ve kent merkezli en ciddi ayaklanmalarından birisinin yaşanıyor olması, Ankara'da devletin varoluşsal ögelerine yönelik bir durum ve saldırı olarak algılanıyor ve siyaset fikrine kapıları kapıyor.
Siyaset söz konusu olunca, AK Parti hükümetinin niyetleri arasında önce bu ayaklanmayı bastırmak, ardından Kürt sorununda sivil ve siyasal muhatap değiştirerek bölgedeki muhafazakar ve PKK dışı aktörlerle temas kurmak ve hazır olduğu an Öcalan'ı tekrar devreye sokmak bulunuyor.
Ancak açıktır ki, bunların gerçekleşeceği koşullar oluşsa bile, bu tür hamleler, sorunu çözecek bir hareket planı oluşturamaz. Ayaklanan, isyan eden, eline silah almış güçle temas etmeden ya da onun buharlaşmasını sağlamadan bugün bu sorunda yol almak pek mümkün görünmüyor, ayrıca Öcalan'ın 2013 siyaset planında ısrarlı olup olmadığı da belli değildir.
Peki bu çatışma nasıl diner ve siyaset koşullarına nasıl dönülür?
Hiç mi ışık yok?
Yarına...
- BIST 9587.94
- Altın 3996.731
- Dolar 38.8039
- Euro 43.4356
- İstanbul 19 °C
- Diyarbakır 25 °C
- Ankara 22 °C
- İzmir 27 °C
- Berlin 13 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Çözüm için hiç mi ışık yok?

Ali Bayramoğlu / Gazeteci
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Kapıdaki Rakka krizi04 Nisan 2017 Salı 22:48
- Genelkurmay gerçekten rahatsız mı?09 Mart 2017 Perşembe 22:39
- AKP’nin referandum kampanyası bile popülist-otoriter düzenin işareti mi?24 Şubat 2017 Cuma 08:59
- Kürt siyasi partileri ölümün eşiğinde16 Şubat 2017 Perşembe 10:43
- Referandum sonuçlarını belirleyecek üç unsur07 Şubat 2017 Salı 09:42
- Türk demokrasisi için son şanslar24 Ocak 2017 Salı 02:51
- Türkiye’de askerin siyasi rolü bitti mi?18 Ocak 2017 Çarşamba 00:33
- PKK stratejik çıkmazda mı?28 Aralık 2016 Çarşamba 21:10
- Erdoğan’ın piyasa ekonomisiyle savaşı13 Aralık 2016 Salı 01:46
- Türk usulü başkanlık sisteminin şifreleri29 Kasım 2016 Salı 07:06
- Kürt sorunu da Trump’ı bekliyor12 Kasım 2016 Cumartesi 03:21
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.