• BIST 9998.2
  • Altın 4251.883
  • Dolar 40.0209
  • Euro 46.9219
  • İstanbul 29 °C
  • Diyarbakır 35 °C
  • Ankara 36 °C
  • İzmir 35 °C
  • Berlin 21 °C

Bir ‘özür’ insanı: Sırrı Sakık

Güler Yıldız

Sırrı Sakık'ın habire kendisine özür dilettiren fazlaca “düşünülmeden” edilen sözlerine ve bu sözlerin yarattığı gücenik havaya değineyim, diyorum.

Ya gerçekten “düşünmeden” deviriveriyor çamları Sakık ya da çok ötelenmiş bir şeyler az ışık bulunca çıkıveriyor olduğu yerden, engel olamıyor o da...

İkisi de mümkün.

İlki, konuşma adabıyla, kurallarıyla sınırlı bir durum. Meclis genel kurulunda yapılacak bir konuşmanın aşağı yukarı hatları bellidir. Önceden düşünülerek edilir bu konuşmalar. Konuşmanın özü içten davranışa ve insanlarla pazarlıksız iletişime dayanmalıdır ki, esas şart budur.

Gelelim ikinciye...

Sakık sık sık "özür” dileyerek beyninin arkasındaki niyetin olgunluğuna işaret ediyor aslında. Her kesimden insanın güveni ve oyuyla meclise giren bir partinin vekili olduğunu unutup, homojen kılmaya çalışıyor mevzuyu. Ve dilini hep o “homojen”lik üzerinden bileyliyor. Keskinleşen dilini iktidara karşı etkili kullanması gerekirken; (dil işte canlı organizma) ezilmiş, asimilasyona uğramış, jenosid yaşamış halklara, hem iktidar hem de toplumsal sözleşme ile “öteki” kılınanlar için bayağı etkili kullanıyor.

Bir kere olsa "ahh dil sürçtü” diyeceğiz. Ama iki, ama üç... Her defasında da “sözlerim yanlış anlaşıldı, çarpıtıldı” gerekçeleriyle tamamlanan “özür”ler... O yanlış anlaşıldığını söylediğinde, “dil”inin sürçen tarafında asılı kalmış tüm “öteki”ler özür dileyecek neredeyse kendisinden: "Sizi yanlış anlamamıza neden olan o sözlerinizi yanlış anlayıp kırıldığımız için özür dileriz!"

Neden, sebep?

New York Üniversitesi, Siyaset Bölümü'nden Ayda Erbal, “Özür Dilemek Bildiğiniz Gibi Değil” başlıklı bir yazı kaleme aldı, Sakık'ın biriken özürlerini değerlendirdiği. Erbal, siyasi özürlerin ne içermesi gerektiğine yer veriyor yazısında.: “Literatürde de kabul görmüş özrün 4 bileşeni var:

Özür dilenecek kabahatin ne olduğunun açıkça ifadesi, utanma, tevazu ve içtenlik ifadesi, kabahati tekrarlamamaya ilişkin niyet ifadesi, kabahatten dolayı oluşmuş maddi ve manevi zararı tamir/onarma.” Yeteri kadar açık aslında.

Özür dilenerek her şeyin düzeleceği, eskisi gibi olacağı umulmamalıdır. Ama her defasında mı sürçer bir dil? Artık bu “sürçme” uzmanı dili terbiye etmek gerekmez mi? Sürçerek utandıran bir dili savunmak da doğru bir hareket değil.

Sırrı Sakık belli ki “Başbakan'dan özür tekniği konusunda feyiz almış görünüyor. Sakık da özür diledikçe daha çok “özür” yaratan olayları doğuran diliyle başı belada.

“Sonradan bu ülkeyi kendilerine vatan edenler, Kafkaslardan, Boşnaklar'dan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz, haddinizi bileceksiniz” dediğinde tarih bilgisi de görünür oldu aslında: Bu Kafkaslar'dan gelip Türkiye'yi kendine yurt bellemişler nasıl geldiler, bilir mi acaba kendileri? Onların hikayeleri hangi ağrılı hikayeden daha az ağrılı acaba? Sene 1864... Büyük Çerkez göçü diye bir not var tarih defterinde. Dönülüp yeniden bakıla, ısrarla okuna. Eğer Kafkaslar'dan gelenleri istihbaratçı diye yaftalayıp asacaksak, çıkıp o meclis kürsüsünden Hamidiye alaylarında kimlerin dedeleri toplu adam ölürmeye gittiğini de anlatıp vicdanı ikna etmek lazım.

"Aklınızı başınıza alın, Kürtler 1915’lerdeki Ermeniler değil ki katledesiniz, Kürtler 6–7 Eylül’ü yaşayan Rumlar, Yahudiler değil ki zulüm edesiniz. Kürtlerin sözü vardır…" dediğinde Sakık, Kürtler'in ağzındaki dil Kürtlere tarih boyunca hep yarar getirmiş gibi kendinden emin konuşuyordu. Onlarca isyan, yüzbinlerce insanın ölüm, köylerinin yakılması, sürgün, göçe zorlanma, aşağılanma, hakir görülme... Kürtlerin yerleşik bir yaşamları olmadı ama yerleşik acıları var bu topraklarda. O acıyla büyütselerdi umutlarını bugün yeşile durmazdı hayat! Kürtlerin yanıbaşında, omuzuna el dayamış Ermeniler, Kafkaslar, Boşnaklar, Rumlar, Yahudiler, Romanlar, Süryaniler var... Türkler var o ellerin arasında. Bunca acıyla kuşaktan kuşağa silkelenmiş bir halkla empati kurmak için özenle kurulan diller var. Sonra o ellerin iradesi sandığa BDP için yansıdığında güçlenen başka bir hava var artık bu topraklarda.

Ne dedi Ahmet Türk içtenlikle? "1915'te Ermeniler büyük acılar yaşadı. Burda Kürtlerin de payı var. Kürtler kullanıldı. Bu gerçeği de görüyoruz. Tarihlere baktığımız bazı yerlerde de, Taşnak adlı kesimler bazı Kürt kesimlerine de saldırdıklarını biliyoruz; ama biz bunu hiç dile getirmiyoruz. Önemli olan burdaki halk bir zulümle karşı karşıya kalmış. Bu zulümden dolayı da mesela ben birçok yerlerde hem Süryanilerle ilgili hem Êzîdîlerle ilgili hem de Ermenilerle ilgili dedelerimiz, babalarımız kullanıldı. Bu halklara zulmetti. Onların eli kanlıdır dedik. Bu halkların, bu grupların kanı ile elleri kirlidir dedim ve biz evlatları olarak, torunları olarak özür diliyoruz.”

Bu özrün bir anlamı var. Ne kabahat tenhada işlendi, ne de özür tenhada dilendi! Ahmet Türk'ün bu süssüz konuşması Sırrı Sakık'ın nereden referans aldığının da bal gibi göstergesi...

Ama kalabalıkta sesi çok çıkanın tenhada özrü kabul olmazmış. Meclis genel kurulunda edilen lafı twitter'den temize çekmek hiç şık değil. Aynı kürsüde gerekçeleriyle dilenen bir özür makbule geçecek.

  • Yorumlar 7
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • abaycan06 Şubat 2013 Çarşamba 12:31Sırrı'nın Kabahatine Eyvallah'da...

      Sayın Yazar....
      Sırrı'nın avukatlığını yapmaya niyetim yok. Kendi düşüncelerim. Kürtler Şu an Türkiye toprakları üzerinde yaşayan bütün halklardan önce burda vardılar.Hatta bağımsız kaynaklar kürtlerin ana yurdu olarak bu çoğrafyayı tanımlar.Ama yıllarca dilleri kültürleri yok sayıldı.Ya vazgeç Kürt olmaktan ya da terk et denildi.çok canı yandı kürtlerin siz,biz hepimiz sessiz kaldık. Şimdi tam da birşeyler düzeliyor mu derken yine birileri kalkıp siz Türkler le eşit olamazsınız diyor. Canı çok yanan kürtler başlıyorlar avazı basbaya bu vatanın sahipleri sizler kadar bizleriz de...

      Yanıtla (0) (0)
    • Fuat K.06 Şubat 2013 Çarşamba 13:14Güler Yıldız ne diyor

      Güler Yıldız hanımın ne demek istediğini anlayan varmı arkadaşlar?

      Yanıtla (0) (0)
    • umut keleş06 Şubat 2013 Çarşamba 13:47doğruya doğru

      sn sakıkıkn dediklerinine harfiyen katılıyorum doğru tespit yapmış ve özür dilemesine anlam veremedim.her gün kürtler bonbalanırken aşağılanıyorken kimse özür dilemiyor tepkiler duyulmayacak derecede cılız çıkıyor sokağa çık bu milletin efendileri boşnakların olduğunu görürsün uzun yazabilme şansım olsaydı tarih ve yer vererek kanıtlardım örnek cem uzan ve inadına yine barışı savunacağız

      Yanıtla (0) (0)
    • imran adsay06 Şubat 2013 Çarşamba 17:07birileri bu makaleyı izah etse

      gercekten bir anlam veremedim bu yazıya, anlam veremediğim bir hususta sayın sakık ın ırkcılık yaptığı idaası, ya sakık diyorki türkyede ırkcılık yapanların coğu anadoluya ait olmiyan göçmenlerin yaptığıdır.ee yalanmı ben 38 yıldır izmir de oturuyorum. özbe öz bir türkün türkculuk yaptığını görmedim. ama ve lakin binlerce farklı ırktan sonradan buralara yerleşenlerın türk ırkcılığını yaptığının tanığıyım..üstelik sakık buralardan gidin falan demiyorki efelik etmeyin diyor. ayrıca bu yazıyı yazan hanım efendi kürtlerin bu topraklada yerleşik bir konumları olmadı diyor. tarih bilinci yokmu bunun..

      Yanıtla (0) (0)
    • hayati aktuğ06 Şubat 2013 Çarşamba 18:32Güler Yıldız'ı bir tek kendisi anlıyor galiba

      Kürt siyasal hareketi kimleri "yazar" diye bize yediriyor allah aşkına.
      Şu hanımefendiye Nuray Mert'in yazısını okumasını tavsiye ediyordum.
      Biraz beyin jimnastiği iyi olur zira söylediğinden hiçbir şey anlaşılmıyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • fırat06 Şubat 2013 Çarşamba 18:51kim ırkçı

      bügün turk ırkçılı yapanların çohusu öztürk olmayanalrdır, sakık ın bağsettiği kişiler kraldan çok kralcı olanalrdır,çok doğru bir tespit.hanım efendi gelsin zeytınburnuna afganlara bir baksın ondan sonra konuşsun bir zahmet

      Yanıtla (0) (0)
    • Serdar Merdan06 Şubat 2013 Çarşamba 22:42Yuh Yahu

      Güler hanım, sayın Sırrı Sakık'ın değinmek istediği esas konu; Türk olmadığı halde, aşırı ve tiksindirici derecede Türk ırkçılığı yapan kesimlerdir. Bunu analamak isteyen bal gibi de anlıyor. Sırrı Beyin kullandığı yanlış cümlenin üzerine bu kadar lafazanlık ediyorsunuz da bahse konu olan bu Kraldan daha kralcılar hakkında neden tek cümle etmemişsiniz? Yazıklar olsun diyorum sadece...

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89