• BIST 9685.49
  • Altın 2812.168
  • Dolar 33.9086
  • Euro 37.5726
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 22 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 12 °C

Başbakan'a açık mektup...

Ali Bayramoğlu

Dün şunları söylüyordunuz: 'Teröre karşı çok yoğun bir mücadele veriyoruz. Çok kararlı bir şekilde üzerine gidiyoruz. Ancak bunu yaparken demokrasiden, haklardan, özgürlüklerden asla ve asla taviz vermiyoruz. Kılı kırk yaran bir hassasiyetle hareket ediyoruz..."

Gerçekten öyle mi Sayın Başbakan?

Dün, yıllardır verdikleri radikal ama meşru özgürlük ve demokrasi kavgasıyla tanınan iki arkadaşımız, Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakol KCK operasyonları sonucu tutuklandı.

Kılı kırk yarmak, şiddet ve siyaseti ayırmak, demokrasiden, özgürlüklerden taviz vermemek bu mu?

Diyeceksiniz ki, 'bu yargının işidir, biz karışmayız...'

Gazetelerde, tutuklanan kişilerle, örneğin Ersanlı ve Zarakol'la ilgili yayınlanan, imaj karalama amaçlı derin polis fişlerini okuyor musunuz?

Tutuklama kararlarıyla bu yayınların eş zamanlı olduğunu görüyor musunuz?

Olup bitenin, yargıdan önce "polis"in, sivil güvenlik güçlerinin uygulaması olduğunun, yeni Kürt politikanızı içten içe bu tür uygulamaların şekillendirdiğinin farkında değil misiniz?

Peki, bu ülkede "idare"den sorumlu olan kimdir?

Diyeceksiniz ki onlar KCK'dan tutuklandı ve KCK sorunlu bir yapıdır...

Evet öyledir...

Eski MİT müsteşarlarından Cevat Öneş'in dediği gibi, "KCK, PKK'nın legal görünümlü bir örgütlenmesidir. Böyle bir yapılanma kabul edilemez..."

Bunu hepimiz söylüyoruz, ama mesele bundan ibaret değil ki Sayın Başbakan...

Mesele aynı zamanda, yine Öneş'in belirttiği gibi, "konu barış şartlarının yaratılması açısından ele alındığında bu operasyonların toplumsal psikolojiyi olumsuz etkilemesindedir..."

Yani asayiş havası ve dalgasını her düzeyde, her şekilde, her yere kuvvetle pompalamasındadır...

Dahası bu operasyonların o asayiş dalgası ve havasını üretmesindedir...

KCK operasyonları, niteliği, çapı ve hedefleriyle terörle mücadeleden çok, sivil ve siyasi alanı gerek Güneydoğu'da gerek ülkenin geri kalan yerlerinde daraltan bir işlev taşımaya başladı...

KCK bölgede o denli yaygın ki, asayişçi bir bakışla o bölgede yaşayan herkes, bölgeyle ilişkisi olan her kişi KCK'yla bağlantıdan tutuklanabilir. KCK üzerinden farklı siyasi duruş, talep ve ilişkiler zaptı rapt altına alınabilir. KCK vesile ederek baskı iklimi üretebilir.

Örgütle, silahla, şiddetle ilgisi olmayan Ersanlı ve Zarakol gibi isimler de bu yolla tutuklanmadılar mı?

Bugün bölgede siyaset ve şiddet iç içe girmiş olabilir...

Sizin asli işiniz bu ikisini birbirinden ayırmak değil midir?

Haklı asayiş tedbirleri alırken, siyasi alanın varlığını korumak değil midir?

Siyasi alan ve imkan olmadan demokrasinin manası olabilir mi?

Demokrasilerde önemli olan siyasi alanın varlığıdır, o alanı kimin kullandığı değil, bunu siz herkesten daha iyi bilirsiniz.

Haziran ayında, Ramazan'ın ardından büyük sivil tutuklamalarının geleceği, listelerin hazırlandığı, otoriter bir dalga eseceği iddia ediliyordu. O günlerde her vesileyle bunun gerçek olamayacağını, Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin kendi varlığıyla içiçe geçmiş "demokratikleşme ve reform politikaları"ndan geri düşemeyeceğini söylemiştim.

Yanılıyor muyum, Sayın Başbakan?

Bu ülke, terörle mücadele adı altında yapılan pekçok operasyonun, açılan pek çok soruşturmanın ve kovuşturmanın demokrasiyi derinden yaraladığına, konuşmayan toplum ürettiğine pek çok kez tanıklık yaptı.

Vesile hep farklı oldu...

Bugün ufukta Kürt sorunu var...

Kürt sorunu ve Kürt siyasi hareketi meselesi bugün ülkede asayiş ve şiddet havasının taşıyıcısı olduğu kadar, demokrasinin önde gelen barometresidir.

Türkiye için, demokratik düzen için dikkat etmelisiniz...

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89