• BIST 10366.16
  • Altın 4349.519
  • Dolar 40.3482
  • Euro 46.9244
  • İstanbul 21 °C
  • Diyarbakır 24 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 18 °C

‘ABD size ne verecek salaklar...’

Hüseyin Yayman

2002’de başlayan kriz 2003’e daha da derinleşmişti. En son 27 Kasım 2002’de PKK’nın kuruluş yıl dönümünde avukatlarıyla görüşen Öcalan on dört haftalık tecride alındı. PKK ‘tecride hayır’ kampanyası başlattı. Ülkede gerilim yükselmiş ve sokak eylemleri başlamıştı. Ailesi, avukatları dahil hiçkimse Öcalan’ın yaşayıp yaşamadığını dahi bilmiyordu.

Devlet sertleşiyor. Öcalan tavır belirlemeye çalışıyordu. Bu arada 1 Mart Tezkeresi mecliste reddedildi. ABD’le ilişkilerde büyük bir kırılma yaşandı. Dışarda savaş yaklaşırken Tayyip Erdoğan, ara seçimde Siirt’ten milletvelili seçildi. 14 Mart 2003’te Başbakan oldu. Erdoğan, hükümeti kurar kurmaz ABD’le yaşanan sorunu çözmek için adım attı.

Ülkede tam bir belirsizlik hakimdi. ABD Irak’a girerken Kürt sorunununda yeni bir sayfa açılıyordu. Olayların seyri Kürtleri ABD’nin doğal müttefiki haline getiriyordu. PanKürdist çevreler ABD’le ilişkilerin geliştirilmesini ve yeni durumdan faydalanılmasını gerektiğini ifade ediyorlardı.

 Böylesine belirsiz ve karmaşık atmosferde üç buçuk ay sonra Öcalan’la görüşme oldu. Öcalan 26 Mart ve 9 Nisan 2003 görüşmelerinde avukatlara şunu söyledi: (Cengiz Kapmaz, Öcalan’ın İmralı Günleri, s.219)

‘Türkler’de Kürtler de ABD’den bekliyor. Gözlerini dört açmış, hem Kürtler, hem Türkiye ABD bize ne verir diye. ABD size ne verecek salaklar! Kanınızı döker, karnızını birbirine bağlar, sömürür. Bir verir on alır. Demokrasiyi geliştireceksin, ABD’le ölçülü ilişkiye gireceksin. Ortadoğu’da Kürdistan sorunun önünde iki yol var. Birincisi milliyetçi çıkmaz yol, Kuzey Irak’da bu deneniyor. Sadece orada değil, birçok eski sağ ve sol çizgi bunu temsil ediyor. Fakat sonuç çıkmazdır. Diğeri demokratik çıkış ve çözüm yoludur. Hedef devlet kurmak değildir. Genelde Kürdistan’ın dahil olduğu ülkelerde demokratik çözümü isteyen bir çizgidir. ’

Öcalan, ABD-Kürt yakınlaşmasına itiraz ediyor ve çözümü başka yerde arıyordu. Öcalan, PKK’ya da fırsatçılıktan uzak durmasını ve Türkiye’nin ABD’yle yaşadığı krize bakıp Türkiye ile ilişkilerini bozmaması konusunda uyarıyordu. Öcalan 26 Mart’ta yapılan avukat görüşmesinde ‘...Fırsattan istifade edip gerilla savaşı başlatmayacağız.  Ancak demokratik örgütlenmemizi kimse engelleyemez. PKK, ABD’den de, Saddam’da uzak durmalıdır’  diyordu. 2003’ten günümüze geldiğimizde benzer bir durumun olduğunu görüyoruz. ABD’nin Kobani’de PYD güçlerine yardım etmesi. Obama’nın ‘Kobani bizim için önemlidir’ sözü ve son olarak Cemil Bayık’ın ‘...ABD üçüncü göz olabilir’ demeci ‘ABD yeni dönemde Kürtlerle farklı bir ittifaka mı yöneliyor?’ sorusunu akıllara getiriyor.

Eski sorulara yeni cevaplar...

ABD-Kürt ittifakı Bayık’ın çözümlemesinde olduğu gibi PKK için yeni bir kapı mı açıyor. Aslında bu mesele daha önce iki defa gündeme geldi. Birinci ve Irak savaşında benzer tartışmalar yoğun biçimde yapıldı. Bayık, Ankara’yı Öcalan planına ikna etmek ve süreci hızlandırmak için taktik bir hamle olarak ABD kartını oynuyor.

Akdoğan: İzin vermeyiz

 Bayık’ın Kobani’den sonra Afrin’e yönelik gelişmelerin de süreci bitirebileceğine yönelik çıkışı, süreçte gelinen noktanın ruhuna uymuyor. Bu konuyu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’la konuştuk. Akdoğan, PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde oluşturmak istedikleri kantonlarla ilişkili gibi gördükleri Türkiye içindeki kimi mahallelere yönelik direniş çağrılarına karşı sert bir uyarıda bulundu, “Lego oyunu oynadıklarını sanıyorlar, vatan topraklarında ameliyata izin vermeyiz”  dedi.

Bayık’ın sert sözlerinin içinde ABD’ye atıf yapan ifadelerde bulunması ‘ABD, Türkiye karşıtı bir işbirliğinin içinde yer alır mı ’ sorusunu akıllara getiriyor. Başbakan Yardımcısı Akdoğan, ‘ABD’nin Türkiye’nin istikrarsızlaşmasını kesinlikle arzu etmeyeceğini ’ ve böyle bir iddianın gerçekçi olmadığını düşünüyor.  Akdoğan ‘Türkiye ABD’nin bölgede ayakta kalan ve hardpower ile softpower’ı birlikte kullanarak etkili olabilen tek müttefiki. ABD’nin çözüm sürecine olumlu baktığına şüphe yok ’. ifadesini kullanıyor. Akdoğan’a göre süreci sabote etmeye çalışanlar, ‘hükümetin seçim öncesi yıpranmasını isteyen ve süreci provoke eden farklı mahfiller’...

  • Yorumlar 7
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • kimse16 Kasım 2014 Pazar 13:13kim

      Hüseyin arkadaş bizi amerikancı olmakla suçluyor. Kendi kardeşim deyip sınırlarını kapatan TC te hiç laf yok. Aklısıra bize akıl vermeye çalışıyor. En büyük Amerika ncılara laf yok. Sana inat bîjî seok obama.....

      Yanıtla (0) (0)
    • Huri16 Kasım 2014 Pazar 15:24Akdogana dikkat...

      Cözüm sürecinin önündeki en büyük engel malesef süreci Akp nin teslim ettigi Akdogandir. Ne zaman konussa Ohaaaa deme ihtiyaci hissediyorum. Bunun tezleri ile cözüm sürecinden bi cacik olmaz....

      Yanıtla (0) (0)
    • xerziti16 Kasım 2014 Pazar 15:29biji serok obama

      altmış yıldır türkler her yönüyle amerikaya bağlı bir ülke kimse buna ses çıkarmıyor, ama kürtler bu ara amerikaya sempati duyuyor diye türkler amerikayı kürtleri karşı karşıya getirmek için her yola başvuruyor.Kardeş dediğimiz TC nin tankları suruç,ta güneşlenirken amerika kürtlerin yardımına koşuyorsa siz türkler biraz kendinizi sorgulayın bırakın kürtleri amerikayı..... biji serok obama

      Yanıtla (0) (0)
    • ishak aksu16 Kasım 2014 Pazar 16:08siyaset dili

      sayin yayman birde uzman gazetecisiniz,allah askina kimi kandiriyorsunuz.Öcalan daha once uyarmista,amerikayla ittifak söyleymis de böyleymis de;birakin bunlari artik,köprünün altindan cok sular akti.öcalan bunlari söylerken adil bir cözümden bahsediyordu,ki o zaman kobani nedeniyle kürtler türkiye ihanetine ugramamislardi.bugün kalkip kürtleri ABD yanlisi ilan etmek olsa olsa buyuk bir aymazliktir.Nato üyesi,ABD-Israil stratejik ortagi bir hükümet-devletin kalkip magdur kürt halkini isbirlikci ilan etmesi kepazelikten baska birsey degildir.artik ne siz nede ulusal solculariniz kürtleri bu triplerle kandiramazsiniz.kürtler siyaseti politikayi ögrendi,sizlerde bu gercegi kabullenseniz iyi edersiniz.

      Yanıtla (0) (0)
    • ustakıl16 Kasım 2014 Pazar 16:23kapat çeneni

      sen once 60 lardan bu yana emperyalist amerikanın izni olmadan civi cakamıyorken..abd emriyle ypg silah ve cephaneye bile karsı cıkamıyorken bu denli abd ile ilişki çindeyken .. hangi akılla bizi amerikancı ilan ediyorsun bre. o ustun zekanı kendine sakla ihtiyacımız yok

      Yanıtla (0) (0)
    • Sadi Nasiri16 Kasım 2014 Pazar 19:24TC´ye inat

      Her biji heval no! Biji serok Obama!

      Yanıtla (0) (0)
    • No Name17 Kasım 2014 Pazartesi 11:11Çıkmaz sokakmış :)

      Federal Kurdistan Devleti çıkmaz sokak değil ortadoğunun demokrasi adasıdır. Bize çözüm olarak sunduğun demokrasicilik oyunu son perdesi yaklaşan bir tiyatrodur.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89