• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 25 °C
  • Diyarbakır 26 °C
  • Ankara 30 °C
  • İzmir 26 °C
  • Berlin 10 °C

Uzun: Demokrasi Kürdistan'tan bölgeye yayılır

Uzun: Demokrasi Kürdistan'tan bölgeye yayılır
Taraf gazetesinde "Demokrasi Kürdistan'tan bölgeye yayılır" başlığıyla yayımlanan (16 Nisan 2011) bire bir Wikileaks çevisi şöyle:

Wikileaks'te yer alan Türkiye konulu belgeleri yayımlayan Taraf gazetesi, 19 Haziran 2007 tarihli. ABD’nin Adana Başkonsolosluğu’nda Siyasi Memur olan Eric Green tarafından kaleme alınan kriptoyu yayımladı. Kritoda, yazar Mehmed Uzun'un "Kürdistan demokrasinin güçlü bir örneği olabilir" yorumu yer aldı.

Taraf gazetesinde "Demokrasi Kürdistan'tan bölgeye yayılır" başlığıyla yayımlanan (16 Nisan 2011) bire bir Wikileaks çevisi şöyle:

Demokrasi Kürdistan'tan bölgeye yayılır

ABD belgelerinde, dört yıl önce kaybettiğimiz ünlü yazar Uzun’un tesbitleri de var: Kürdistan demokrasinin güçlü bir örneği olabilir.

Yaşar Kemal’in onu toprağa verirken yaptığı konuşmadaki sözlerle, “İşini en iyi gören, Kürt roman dilinin dikenli yolunu açan... her zaman dimdik duran, her zaman şiddeti kınayan, yaşamı boyunca konuşmalarıyla eserleriyle savaşa karşı koyan” usta yazar Mehmed Uzun’u anıyoruz bugün. Mehmed Uzun, 11 Ekim 2007’de ayrıldı aramızdan. Kürt Açılımı’nı göremedi; TRT-Şeş’i izleyemedi; Türkiye’nin liderlerinin Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile resmen ilişki kurduğuna, Abdullah Öcalan’la devlet arasında çözüm için müzakere başladığına tanık olamadı; tabii, halkın seçtiği Kürt belediye başkanlarının kelepçelenip sıraya dizildiklerini de görmedi; ordunun elindeki anlık istihbarata rağmen her ne hikmetse her seferinde gafil avlandığı son karakol baskınlarından da haberdar olmadı; Dersim Katliamı’nın Meclis Kürsüsü’nden yüceltildiğini işitmedi; yaprak toplarken parçalanan Ceylan’a, piknik yaparken vurulan Canan’a, eline pimi çekilmiş bomba verilen asker İbrahim’e, dağda unutulan Üsteğmen Fatih’e ağlayamadı. Son dört yılı yaşayıp bunları görse ne düşünürdü; neyi kötü, neyi eksik, neyi yanlış, neyi yavaş bulurdu, tahmin etmek zor değil. Ama biz tahminleri bir yana bırakıp, Mehmed Uzun’u ölümünden dört ay önce anlattıklarıyla hatırlatacak bir kripto yayımlıyoruz bugün. 

Kürdistan Bölgesel Hükümeti’ni koru...

“WikiLeaks Türkiye Belgeleri” arasında, Kürt meselesi üzerine, Türkiye’nin otuz yıllık savaşı ve çözüm arayışları üzerine yüzlerce yazışma var. O kriptolardan biri, 19 Haziran 2007 tarihli. ABD’nin Adana Başkonsolosluğu’nda o sırada Siyasi Memur olan Eric Green tarafından kaleme alınan “KİŞİYE ÖZEL” telgrafın başlığı: “Önde Gelen Kürt Entelektüeli ABD’nin, Türkiye’nin Demokratikleşmesini ve Kuzey Irak’la Yakınlaşmasını Desteklemesi İçin Bastırıyor.” Söz konusu Kürt entelektüeli, Mehmed Uzun. İşte Uzun’un ölümünden dört ay önce Amerikalılara anlattıkları:

(1) ÖZET: Önde gelen Kürt yazarı Mehmed Uzun, Adana’daki Siyasi Memur’la yaptığı görüşmede, ABD’nin Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin, bölgenin diğer yerlerinde de liberalleşmenin yolunu açacağına inandığı demokratik kazanımlarını korumak amaçlı kalıcı bir askerî varlık oluşturması konusunda ısrarcı oldu. Mevcut askerî yığılmanın, iç politikanın —adını vererek söylersek modernleştirici, demokratik güçlerle askeriye arasındaki mücadelenin– bir ürünü olduğunu savunarak, Türk kuvvetlerinin Irak’a bir sınırötesi harekât ihtimaline itibar etmedi. Türkiye’nin demokrasi açığının, Türkiye’de Kürt sorununun sürmesinin başlıca nedeni olduğunu ve bu sorunun nihai olarak ülkenin modernleşmesiyle çözüleceğini söyledi. Uzun, Türkiye’nin Kürtleri için daha ileri kültürel ve demokratik haklar elde edilmesini engelleyen savaşı uzattıkları için PKK’yı da, devleti de suçladı. Uzun’un görüşleri, Türkiye’nin önde gelen Kürt entelektüellerinin görüşlerini gerçeğe uygun biçimde yansıtmaktadır. ÖZETİN SONU. 

Faulkner’ı ve Morrison’ı seviyor

(2) 15 haziranda, dünyanın yaşayan en önemli Kürt yazarı olan ve Türkçe ve diğer dillerde de kitapları yayımlansa bile, hayatının büyük bölümünü Kırmançi lehçesinin yaşamasını güvenceye almaya adayan Mehmed Uzun’la Diyarbakır’da buluştuk. Türkiye’de Kürtçe bir gazete çıkardığı için hapse atıldıktan sonra, İsveç’te yaklaşık 30 yıl sürgünde yaşayan Uzun, Türkiye’ye 2005’te döndü. Geçen yıl kanser teşhisi konması üzerine, hâlihazırda kemoterapi (şu ana kadar başarılı) görüyor.

Uzun görüşmenin büyük bölümünü siyasetten konuşarak geçirdi ama (William) Faulkner, Toni Morrison ve Saul Bellow’a olan hayranlığını da ifade etti. Güncel olaylardan gayet iyi haberdar ve Barzani ve hükümetinin üst düzey yetkilileriyle biraraya geldiği Kuzey Irak’ta da zaman geçirmiş. 

Demokrasi bölgeye Kürdistan’dan gelir

KUZEY IRAK: TARİHÎ BİR KİLOMETRETAŞI

(3) Uzun, Irak’ı kurtardığı için ABD’yi övgüye boğdu ve bölgedeki demokratikleşme ihtiyacına dikkat çekti. ABD, Kürdistan Bölgesel Hükümeti’ni (KBH) korumakla, demokratik nitelikli ve Türkmenlerle Asuri Hristiyanlar dahil olmak üzere azınlıkların haklarını gözeten bir toplumun doğumunda ebelik yapmıştı. Arap dünyasında modernleşmenin –Türkiye’de olduğu gibi– demokrasinin yayılmasına bağlı olduğunu ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin komşu ülkeler için güçlü bir örnek oluşturduğunu söyledi. ABD’nin ve NATO’nun, bu kazanımları korumak ve dış güçlerin Kürdistan Bölgesel Hükümeti’ni tehdit etmesini önlemek için bölgede daimi bir mevcudiyet oluşturmasını istedi. Kuzey Irak’a yönelik en büyük tehditlerin, Irak’ın diğer bölgelerinden değil Türkiye’den ve İran’dan geldiğini söyledi. Saddam’ın döneminde, (bugün Irak’ı yöneten) birçok Iraklı (Araplar kastediliyor) muhalefet liderinin Kürdistan’ın dağlarına sığındıklarını ve Kürt liderlerle halen iyi ilişkiler içinde olduklarını anlattı.

Uzun, Türkiye’nin PKK’ya karşı Kuzey Irak’a girme yönündeki mevcut tehditlerinin, büyük ölçüde, Türk iç politikasında, Türkiye’yi modernleştrmek, Avrupalılaştırmak isteyen demokratik güçlerle Ankara’nın askerî-bürokratik elitini karşı karşıya getiren “satranç oyunu”nun bir parçası olduğuna inanıyor. Ama Türk ordusu (Kuzey Irak’a) bir müdahalenin felaket demek olacağını anlamakla birlikte, Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin elde ettiği kazanımları hem küçümsüyor hem de bu kazanımların Türkiye’nin içinde de demokratik gelişmeleri beslemesinden korkuyor. 

PKK ile ordu savaşı uzatmaya çalışıyor

(4) Uzun, Erdoğan hükümetinin Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile işbirliği halinde çalışmak istediğine ama Türk ordusunun bunu engellediğine dikkat çekti. Türkiye-Kuzey Irak ilişkisi iyileşirse, Türkiye Kürtlerinin hayatı da iyileşecekti. Barzani’nin, PKK’nın Kürtlerin özlemlerinin gerçekleşmesini zorlaştıran bir yük olduğunu anladığını ve savaşı bitirmek için Türk hükümetiyle birlikte çalışmaya hazır olduğunu ancak Ankara’nın desteği olmaksızın bunu yapamayacağını söyledi. Uzun dedi ki, bazı açılardan, Türk ordusunun tepe yönetimi ile PKK, savaşı uzatmak için birlikte çalışır gibi görünüyor.

Türkiye’deki Kürtlerin kültürel ve siyasi haklarının genişlemesi amacıyla devam eden mücadele konusunda ise, Uzun şiddeti hiçbir zaman desteklemediğini belirtti ve Türkiye Kürtlerinin çıkarlarının, sadece siyasi süreçle sınırlı kalmayı (şiddete bulaşmamayı) şimdi her zamankinden de daha çok gerektirdiğini söyledi. Ancak PKK’nın askerî yoldan mağlubiyete uğratılamayacağını, Türk hükümetinin siyasi bir çıkış stratejisine ihtiyacı olduğunu da ifade etti. 

Kahvede oturan Kürt gençleri

Uzun, 1990’larda sertlik yanlısı bir Polis Müdürü olan Türk siyasetçisi Mehmet Ağar’ın bile, PKK savaşçılarının dağdan inip siyasete katılması çağrısında bulunduğunu hatırlattı. Bu arada, yeni bir Kürt kuşağının umuttan yoksun büyüdüğünden de yakındı: “Lise mezunlarımızın yüzde doksanı üniversiteye gidemiyor veya iş bulamıyor. Onlar da kahvelerde oturup, Türk milliyetçilerinin televizyonda onları aşağılamasını seyrediyorlar. Ne yapmalarını beklersiniz?”

DERİN-DEVLET KANSERİ

(5) Uzun, Kürt meselesinin ve genel olarak Türkiye’nin sorunlarının esas nedeninin demokrasi açığı olduğunu söyledi. Hâlihazırda Ankara’da süren mücadele, askerî-bürokratik elitin, ülkenin iktidarını elinden bırakmama çabasından ibaretti. “Bu derin devlet” dedi, “Türkiye için, benim vücudumdaki tümörden daha kötü bir kanser.” Türkiye seksen yıllık tarihi boyunca gerekli evrimi geçirip zamana yeterince uyum sağlayamayan bir ideolojiyle yönetildi. Uzun bunun değişeceği konusunda iyimserdi: “Modernleşme ve Batılılaşma sürmelidir ve sürecektir. Bizim geleceğimiz Batı’yla birlikte, Avrupa’yla birlikte olmak.”

Uzun, Kürt siyasetçilere yönelik bitmek bilmez hukukî tacizden, Türk müesses nizamının içinde taşıdığı Kürt-karşıtı hissiyatı sorumlu tuttu. Diyarbakır’da halk, bir Kürdü, Osman Baydemir’i büyük farkla belediye başkanı seçmişti. Cevap olarak, yargı onun aleyhine, yılbaşı kartında Kürtçe bir cümle kullanmak gibi suçlardan yüzden fazla dava açmıştı. Bir gün önce, Diyarbakır’da bir ilçenin belediye başkanı (Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirtaş kastediliyor) seçmenlerine (birçoğu hiç Türkçe konuşmuyor) çok dilli hizmet sunduğu için görevden alındı. Uzun, devletin bu unsurlarının, Türkiye’de bireyselliğin ve kültürel çeşitliliğin yok edilmesinde halen kararlı olduklarını söyledi. 

Türkiye’de bizi seven tek grup

YORUM

(6) Uzun’un görüşleri, Türkiye’nin önde gelen Kürt entelektüellerinin, insan haklarında uzmanlaşan hukuçularının, gazetecilerinin, STK liderlerinin ve Kürt siyasi partilerindeki ılımlı unsurların fikirlerini yakın biçimde yansıttığı için dikkate değer. Kürt entelektüelleri, Kuzey Irak’taki kardeşlerini kurtardığı ve Türkiye’de liberalleşmeyi savunduğu için itibarlı gördükleri ABD’ye, Türkiye’de hâlâ olumlu bakan belki de tek toplumsal grup. Önümüzdeki aylarda Türk hükümeti Kuzey Irak konusunda kritik kararlar vermek zorunda kalacak: İnkâr ve dışlama politikasına devam mı edecek yoksa gerçekliği kabullenip Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile ortak iktisadî ve siyasi çıkarlar konusunda işbirliği halinde mi çalışacak? Türkiye’nin tercihi, sadece bölgedeki olayları olumlu şekilde etkileme yeteneğini değil, aynı zamanda, kendi Kürt nüfusuyla bir güven ilişkisi kurup kuramayacağını da belirleyecektir.

Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89