• BIST 9811.2
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 27 °C
  • Ankara 25 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 6 °C

Sırrı Süreyya kendini ihbar etti

Sırrı Süreyya kendini ihbar etti
İstanbul 2. Bölge'den bağımsız milletvekili adayı olan Sırrı Süreyya Önder kendisinin ömür boyu kamu hizmetinden men cezası olduğunu açıkladı.

BDP'nin İstanbul'da desteklediği adaylardan olan Sırrı Süreyya Önder, NTV ekranlarında Banu Güven'in sorularını yanıtladı. YSK'nın gündemi tepe taklak eden veto kararının konuşulduğu programda Sırrı Süreyya'nın yer yer esprili yer yer öfkeli YSK tepkisi damga vurdu.

Seçimlerin meşruiyeti ve temsil gücü açısından bu vetonun mutlaka aşılması gerektiğini vurgulayan Sırrı Süreyya eğer sorun çözülmezse sürecin içinden çıkılmaz bir hale geleceğini savundu. 'Tehtid falan değil ama böyle olacaksa bu ülkede sandık kuramazsanız, kursanız da bir meşruiyeti olmaz' diyen Sırrı Süreyya Önder YSK'nın kararını hukuki olarak da eleştirdi.



"Ertuğrul Kürkçü ile ben aynı ceza maddelerinden yargılanmışız. İkimiz de ceza almışız. Kürkçü ayrıca 1974 Genel Af'fından yararlanmış. Yani suçun sonuçlarına yönelik aftan da yararlanmış. 12 yıl hapis yatıp çıkmışım. Kamu hizmetinden men cezam var ömür boyu. Buradan kendimi ihbar ediyorum. Suç kaydım olduğu gibi duruyor. Şimdi ben adayım, Kürkçü değil. Neden böyle olduğu açıklanmalı. Kürkçü Mersin’den aday ve orada sorunlar olmuş. Mersin’de tek aday vardı. Benim kızlık soyadım da değişmedi. Kışanak için öyle deniyor...

Eski ceza yasasında 30 ve 33. Madde olarak geçerdi, devlet güvenliğine yönelik bir suç işleyince eşiniz sizi boşayabiliyor, çocuklarınız babalıktan, babanız vasiyetinden men edebiliyordu ve bunu bir dilekçe ile yapıyorlardı. Şimdi Kürtlerin ve ezilenlerin haklarını koruyacak kişiler içinde bu suçları, devletin güvenliğine yönelik olanları işlememiş yoktur. Ceza kanunu maddelerini çağdaş hale getiriyorlar. Hiçbiri kalkınca tamamen gitmiyor. Başka bir tane getirerek hayatımıza ikame ediyorlar. Bunun için bu ülkede bu irade kesilmeli.

BU SORUNLAR ÇÖZÜLMEZSE

Bir söz var, Hüseyin Avni Ulaş’ın; “Ben devletin gücünden değil fitnesinden korkarım.'' Bu biter başka bir şey başlar, başka oyunlar çıkar. Mesela KCK davası. Kendi dillerinde savunmaları, bilinmeyen dilden, Kürtçe olabileceği düşünülen dile döndü. Ne olacağını bilemeyiz de ne olamayacağını söyleyebiliriz. Bu sorunlar çözülmezse siz bu ülkede kuracak sandık bulamazsın.

'BENİM AYAĞIMI KESİYORSUN'

Oluşturulan listeye bakılınca her dilden, dinsel aday var. Bu barışa dönük bir iradenin ispatıdır. Bunu yapacaksın, seçime girin, ne kadar oyunuz vardır deniyor. Girelim seçime boyumuzun ölçüsünü alalım. 'Demokratik bir yarış var' diyorsun ve bizi almıyorsun. Bir koşu yarışı var, senin ayağında lastik ayakkabı, benim ayağımı da kesiyorsun.

'BU SABIKALARI MADALYA GİBİ TAŞIYORUZ'

Sebahat’in cezası ertelenmiş. Mahkeme bu cezayı çektirmeyi gerekli görmemiş. Bu seçimlere giren herkesin meselesidir bu olay. Anadolu’da bir söz vardır; “Çobanın gönlü varsa tekeden süt sağılır” Daha önce bu sorun Başbakan için çözüldü. Bizim kesilen adaylarımızın yeniden hakları verilmeli. Bu benim düşüncem, platform adına konuşamam. Birisi kesilirse bu seçime girmeme yanlısıyım. Bunu düşünecek olan biz değil, bizi ayrı tutunlardır. Biz bu sabıkaları madalya gibi taşıyoruz. Halkımıza gidip, bak halkım biz senin için bu sabıkları aldık, tek elimizde olan budur diyoruz.

'BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Allah bu millete bir daha yaşananları yaşatmasın. Benim sıkıntım neydi? Barış için zaman şimdidir dedik ve her şeyi bıraktık. Bu millet için de hepsi feda olsun. Barışı savunmaya devam edeceğiz.

'ENGELLERİ KALDIRMALISINIZ'

İnsan intizar eder, elinden hak alınınca. Ne diyim ben şimdi bunlara? Yarın öbür gün bu olaylar nasıl bu duruma geldi diye soracak olanlar dünün tarihini bir yere not etsin. Vicdanen hiç kabul edilemez. Siyaseten de. Herkes oturup, bu durumu imha edemeyeceğini düşünülmeli. Kürt siyasal hareketini engelleyemez ve dönüştüremezsiniz. Sizin yapacağınız onun kendini temsil hakkını vereceksiniz. Engelleri, koruyuculuğu, toplu tutuklamaları, anadilinde konuşmasına engel olanları kaldırmalısınız.

'BİRAZ İNSAN OLMAK YETERLİ'

Ben Kürt kökenli değlim. Ana baba Türkmen kökenliyim. Bu sorunla ilgilenmek için biraz insan olmak yeterli. Ömründe karakol yüzü görmemiş, Diyarbakırlı bir parfümerici var. Onun suçu nedir? Neden almadılar acaba? Herkesin barışa bir şans vermesi lazım."

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89