• BIST 9516.21
  • Altın 4283.162
  • Dolar 39.3256
  • Euro 45.802
  • İstanbul 27 °C
  • Diyarbakır 38 °C
  • Ankara 32 °C
  • İzmir 37 °C
  • Berlin 24 °C

Mahmut Alınak'tan Demirtaş'a sert eleştiri

Mahmut Alınak'tan Demirtaş'a sert eleştiri
Eski BDP'li Mahmut Alınak, Demirtaş'ın 'Köşk'e çıkarsam Öcalan'la İmralı'da görüşmem' açıklamasına tepki gösterdi.

Eski milletvekili, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kars eski İl Başkanı Mahmut Alınak, Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın "Köşk'e seçilirsem Abdullah Öcalan'la İmralı'da görüşmem" açıklamasına ilişkin, "Demirtaş'ın bu sözlerini okuyunca midem bulandı. Bu kokuşmuş siyasetteki vefasızlık iğrendirdi beni. Demirtaş kendisini Cumhurbaşkanlığı havasına fena halde kaptırmış. Tam bir düzen siyasetçisi olmuş" dedi.

Yeni Demokrasi Hareketi Genel Başkanı ve kurucusu olan Cem Boyner'in 20 yıl önce yaptığı açıklamayı hatırlatan Alınak, "Boyner'e 'PKK ile görüşür müsünüz?' diye sorulmuştu. YDH'nin genel başkanı olan Boyner, 'Gençlerin ölmemesi için gerektiğinde şeytanla da görüşürüm' demişti. Şimdi Kürtlerin arkasından sel gibi aktığı Selahattin Demirtaş, 20 yıl önceki Cem Boyner kadar tutarlı ve dürüst değildir" ifadelerini kullandı.

Mahmut Alınak'ın "Öcalan, Demirtaş ve düzen siyasetçiliği" başlığıyla kaleme aldığı (4 Ağustos 2014) yazısı şöyle:

Düzen siyasetçiliğinde vefa yoktur. Kokuşmuş tüm ilişkiler kullanma üzerine kurulmuştur. Orası bir kurtlar sofrasıdır. Dostluk ve yol arkadaşlığı gibi değerler o bataklıkta yaşayacak yer bulamazlar.

Selahattin Demirtaş'ın Vatan gazetesinde bugün çıkan röportajında, "Cumhurbaşkanı olursanız İmralı adasına gidip Öcalan'la görüşecek misiniz?" sorusuna verdiği cevap beni alıp yıllar öncesine götürdü.

Mesut Yılmaz sıradan bir insanken Turgut Özal onu milletvekili yaptı. Özal cumhurbaşkanı olunca Mesut Yılmaz Semra Özal'ın açık desteği ile başbakanlık koltuğuna oturdu. Yaptığı ilk şey Özal'a savaş açmak oldu. O günleri şimdiymiş gibi hatırlıyorum; Özal Çankaya köşküne adeta hapsolmuştu. Öfkeli ve kırgındı ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Kahrından öldü.

Kemal Derviş Dünya bankasında çalışan sıradan bir bürokrattı. Bülent Ecevit onu getirip bakanlık koltuğuna oturttu. Kemal Derviş bir anda siyasetin parlayan yıldızı oldu. Oysa daha düne kadar kimse onu tanımıyordu. Peki o ne yaptı? Bülent Ecevit'in partisini paramparça etti.

Ahmet Necdet Sezer emekliliğini bekleyen bir yargıçtı. Bülent Ecevit'in kendisine açtığı bir telefonla kaderi değişti, cumhurbaşkanı oldu. Bülent Ecevit olmasa elinde poşetlerle duraklarda otobüs bekleyen sıradan bir insan olarak yaşamını sürdürecekti. Yüzünde tebessümün zerresine bile izin vermeyen o içten pazarlıklı adam ne yaptı peki? Bülent Ecevit'in suratına anayasa kitapçığını fırlattı. Ecevit toplantıdan çıkıp basına açıklama yaptığında ağlamaklıydı, sesi titriyordu.

'Ya Tayyip Erdoğan?'

Necmettin Erbakan olmasa şimdi belki ya bir kahvehane işletiyordu ya da bir bakkaldı. Necmettin Erbakan onu İstanbul'a belediye başkanı yaptı. İstanbul'un yakıcı su sorunu önceki yönetim tarafından başlatılan proje ile çözümlenince hizmete susamış halk için bir ümit haline geldi.

Necmettin Erbakan'ın dizinin dibinden ayrılmayan ve ellerini huşu içinde öpen o Erdoğan ilk fırsatta, "Gömlek değiştirdim" diyerek kendi velinimetini sırtından hançerledi. Erbakan uğradığı ihanetin acısıyla öldü.

Osmanlı'dan günümüze kadar gelen bu vefasızlıklar ve ihanetler saymakla bitmez.

Geçenlerde bir MHP milletvekilinin, "HDP' yi düzenle uyumlu hale getirdi" diyerek övgüler dizdiği Selahattin Demirtaş, Vatan gazetesinde çıkan o soruya, "Seçildiğimde Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olarak herhalde Öcalan'ı ziyaret etmem, "diye cevap vermiş.

Selahattin Demirtaş'ın bu sözlerini okuyunca midem bulandı. Bu kokuşmuş siyasetteki vefasızlık iğrendirdi beni.

Herkes biliyor ki Selahattin Demirtaş Abdullah Öcalan'ın onayı ile milletvekili oldu. Öcalan istemese ne milletvekili oldurdu, ne de genel başkan…

Ve o şimdi Mesut Yılmaz, Kemal Derviş, Ahmet Necdet Sezer ve Tayyip Erdoğan gibi yediği ekmeğe ihanet ediyor. Öcalan dışarıda olsa bu yazıyı yazmayacaktım. 'Kendi meselelerini kendileri çözsünler' diyecektim. Beni vuran ve acıtan vefasızlıktır.

Görünen o ki, Selahattin Demirtaş kendisini Cumhurbaşkanlığı havasına fena halde kaptırmış. Tam bir düzen siyasetçisi olmuş. Egemenlere yaranmaya çalışıyor. Halkın temiz duygularını kullanarak her şeyle, her değerle fütursuzca oynuyor. Çiğnemediği ilke yok. Daha dün, "Öcalan'ın heykelini dikeceğiz," diyen diyen adamın haline bakın! Düzen insanı işte böyle maskaraya çevirir. Demirel ne demişti? "Dün dündür, bugün bugündür."

Düzen siyasetçiliği işte böyledir: İlke yok; kıvraklık var, takiye var.

Aşağı yukarı 20 yıl önceydi, Cem Boyner'e, "PKK ile görüşür müsünüz?" diye sorulmuştu. YDH' nin genel başkanı olan Boyner, "Gençlerin ölmemesi için gerektiğinde şeytanla da görüşürüm," demişti. Bu sözler Boyner'in siyasi yaşamının sonu olmuştu.

Şimdi Kürtlerin arkasından sel gibi aktığı Selahattin Demirtaş, 20 yıl önceki Cem Boyner kadar tutarlı ve dürüst değildir.

Düzen siyasetçiliğinden işte bu nedenle koptum. Bir ilişkide vefa yoksa orada insanlık ölmüştür. İğrenmemek elde değil.

  • Yorumlar 15
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • deniz04 Ağustos 2014 Pazartesi 16:30biraz politik olmak lazım

      Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olarak herhalde böyle bir ziyareti yapmam diye düşünüyorum. Ancak çözüm sürecine katkı vermek, çözüm sürecini hızlandırmak, sürecin kalıcı barışa ulaşması için elimden geleni yapmak bir cumhurbaşkanın görevidir. ...biraz politik olmak Kürd'ün de hakkı değil mi sayın Alınak?

      Yanıtla (0) (0)
    • Numetullah Adaleti04 Ağustos 2014 Pazartesi 16:31Alıkan bir doğru iki yanlış

      Mahmut Alınakın bu çıkışi tarihi bir duruştur. Entegrasyona ve Türk Hegonmanik siyasi rejimine bir istyandır. Bence sayın Alınak, Beşir Atalayın "Öcalan ile MIT'in çabası ile HDP kuruldu" açıklamasını'da okumş olmalı. Yine sayın Alınak çok iyi biliyorki mademki MIT ile Imralı bu kadar aktif mesai arkadaşlıği var, Selhatin o zaman Cumhurbaşkanı olduğu zaman bu ilişki dahada yoğunluk kazanir. Cumhurbaşkanı aynı zamanda MIT'ten haftalık rapor alan bir devletin en yüksek mercisi/organı olduğuna göre, Selahatinin Cumhurbaşkanı olması durumunda Ocalanın serbest bırakılması, dolayısı ile Kürdlerin Özür olması anlamına gelmiyormu?!!
      Fazla şikayetçi olmiyalım lütfen; devlete, Öcalan da, MIT'te Selhattin de ve HDP side bizimdir. Yani devlet bizlen biz devletlen oraklaştık..
      Bê Serok jiyan

      Yanıtla (0) (0)
    • serhad04 Ağustos 2014 Pazartesi 17:14beklemezdim

      demirtaş öcalanla imralide görüşmem demiş diyor doğrudur demirtaş selirse öcanla imralide değil mecliste görüşülmesi gerekir demek istediğini söylemiştir ancak alınak gibi kurt bir politacının bunu böyle alıgılamsı doğrusu manidar buluyorum

      Yanıtla (0) (0)
    • adiyok04 Ağustos 2014 Pazartesi 18:30söyleneni anlamak

      Insanlar bazen yazilanlari yada konusulanlari anlamakda zorluk ceker. Bu Kürt kardesdimizinde oyle olmus. Demirtasin ne anlamda nasil görüsmem dedigini sifresini cözememis demek. . Ama su zamanda hic bir kürdün yalan yanlis yazmamasi lazim. Kara propagandalarda uzak durmasi lazim. Insan vijdani buna yol vermemsi lazim. Demirtas dürüst insandir sözünün eridir. ona bu elestiri bana göre kirlidir . baska hesaplar vardir

      Yanıtla (0) (0)
    • servet akbudak04 Ağustos 2014 Pazartesi 20:00anlamsız tartışma

      Sayın Alınak Cumhurbaşkanlığı seçimine 1 haftadan daha az bir zaman kalmışken böylesine bir tartışmayı başlatmanızın yararsız olduğunu ifade etmekten kendimi aalıkoyamadığımı belirtmek istiyorum. Biraz gerçekçi olmak gerekiyor şuan itibariyle mevcut yasa ve anayasa hükümleri yürürlükteiken Siz hasbelkader Cumhurbaşkanı seçilirseniz sayın Öcalan'la gerçekten görüşebilecekmisiniz? Sayın Selahattin Demirtaş'ın açıklaması reelpolitikbir açıklama olup popolizmden uzak bir değerlendirmeden ibarettir. Selahatin beyin bu yaklaşımını Sistem siyasetçiliği olarak değerlendirmek insaf sınırlarını aşmaktadır.

      Yanıtla (0) (0)
    • kemalerdem04 Ağustos 2014 Pazartesi 20:37anlasılmaz

      alışmışsınız birilerini eleştirme 68 hastalığo

      Yanıtla (0) (0)
    • LOKMAN TURGUT04 Ağustos 2014 Pazartesi 21:50ZAMANI GELİNCE

      Editörün Notu: Büyük harflerle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.

      Yanıtla (0) (0)
    • süleyman çakır-Eğitimci-şair-yaz05 Ağustos 2014 Salı 00:58SİYASET VE MÜRİTLİK

      Siyaset sorunları çözme sanatıdır.Durum böyle olunca,Sorunun yapısını ve çözümünü tespit edip çözüm üretmekde siyasetçinin işi.Güçlü irade ile siyaseti halk için buluşturmak her siyasetçi beceremez.Diğer bir nokta ise ,siyasetçinin kendi iradesi ile fikrini beyan etmesi mantıklı olan en doğal hakkıdır.Eleştiri de olması gerek bir gerçekliktir.Her şeyi kendi gerçeğini bulmak zorundadır.

      Yanıtla (0) (0)
    • muhittin kurtuluş05 Ağustos 2014 Salı 01:02at mahmut at

      Değerli yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; büyük harflerle yazılan, hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi04 Ağustos 2014 Pazartesi 23:48Sayin Kurd Mahmud

      En iyisi siz bir gazoz için anında MİDENİZİN rehedlediğini göreceksiniz

      Yanıtla (0) (0)
    • MEHMET çelik05 Ağustos 2014 Salı 07:41Ayarı olmayanın eleştirisende de ayar aranmaz.

      Dah dün gelip Esenyurta CHP den belediye başkan adayı olmaya çalışan sn mahmut Alınak' bunları yazması son derece normal. O zaman biz kendisine yahu ayıptır dediğimizde de bizi siyaset bilmemezlikle suçlamıştı. Demirelin sözünü o gün kendisine uygulasaydı ve dün dündür bu gün bu gündür demeseydi belki bugün haklılık payı olurdu bu kin kusmasının. Sanırım AKP den aday olmanın peşinde şimdi de kendisini zindana tıkan akp den vekil adayı olursa kimse şaşırmasın

      Yanıtla (0) (0)
    • eeee05 Ağustos 2014 Salı 10:33aaaaaaa

      sayın Alınak; bu soruyu soranın amacının ne olduğunu çözemeyecek kadar siyasetten uzakmısın. hem sayın demirtaş imralıda ne diye görüşsünkü onu çıkarıp ankarada görüşmek istediğini söylemiş olamaz mı

      Yanıtla (0) (0)
    • merg05 Ağustos 2014 Salı 10:43zamanı değildi

      sayın alınak size katılıyorum ama bu yazının bu zamanlaması yanlış evet eleştiri ve özeleştri olmalı ama bunu seçimden sonraya bırakabilirdiniz daha makul olurdu bence zamanı değildi bu aşamada bir başarı için çaba sarfetmeliyiz

      Yanıtla (0) (0)
    • yusuf polat05 Ağustos 2014 Salı 12:14güneş mi çarptı

      sayın alınak bunca zamanınızı siyaset arenasında boşa geçirdiğiniz bu son çıkışınızla bir kez daha açığa çıkmıştır.. akla , mantığa uymayan , kimsenin düşünmediği saçmalıkları, kendine göre sivri çıkışlar yaparak gündemleşmeye çalışmak eğiliminiz inandırıcılıktan o kadar uzak ki; en yakınınızdakiler bile size gülüyordur.. sayın Demirtaşın gerçek niyetini anladığınızdan eminim.. ama kafa karıştırarak kraldan daha kralcı geçinerek dikkatleri üzerinize çekme hastalığınız belli ki yine depreşmiş.. ama kürtler eski kürt değil.. artık politikayı da siyaseti de biliyorlar.. işe yaramaz dinazorların kendilerine akıl vermelerine ihtiyaçları yok...

      Yanıtla (0) (0)
    • No Name05 Ağustos 2014 Salı 12:39Al birini vur ötekine

      Demirtaş c.başkanı olmuş da bunun tartışması kalmıştı. Gerçekten komik oluyor artık ya :)))

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89