Kılıçdaroğlu'na Seyit Rıza sorusu!

Günün merakla beklenen canlı yayın oturumu olan Tarafsız Bölge de kar engeline takıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kar nedeniyle İstanbul'a gidemezken Ahmet Hakan da Ankara'ya gidemedi. Son çare olarak Kılıçdaroğlu CNN Türk'ün Ankara stüdyolarından, İstanbul'daki Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlamak zorunda kaldı.

Ahmet Hakan her ne kadar programı Kılıçdaroğlu ile yüzyüze yapamasa da merak edilenleri sormaktan çekinmedi. Ergenekon davası, Dersim katliamı, yargıya dönük iddialarda CHP liderine esaslı sorularla yüklenen Ahmet Hakan yer yer insiyatif alarak CHP'yi eleştirmekten de geri durmadı. Programda özellikle gündemdeki yargı tartışmaları geniş yer tuttu.



YARGIYI DAHA ÖNCE NEDEN ELEŞTİRMEDİNİZ? ARKA BAHÇENİZ MİYDİ?
Eskiden yargının tartışmalı kararlarına CHP olarak itiraz etmezdiniz, hatta biırakın itirazı destek verirdiniz. Şimdi ne oldu da eleştiriyorsunuz, yargı arka bahçeniz miydi daha önce?

Hiç bir zaman yargı bizim arka bahçemiz olmadı. O dönemde yargı bağmıszı değildi şimdi de değil. Bizim eleştirilerimiz aynı. Ancak son dönemdeki kararlar her şeyi tuzla buz etti, tuz da koktu biz de bunu eleştiriyoruz. Bizim seçim bildirgemizde yargıya dönük vaatlerimizde bunlar yer aldı. Yargının bağımsızlaşması için gerekenleri yapacağımızı söyledik. Şimdi ise yargının bağımsız olmadığını bütün dünya biliyor. Allah Aşkına nedir bu Deniz Feneri savcılarının başına gelenler. Ne yaptılar da görevden alınıp 11 yıl hapisle yargılanıyorlar? Yargı siyasi otoritenin sopası olarak kullanıluıyor şu anda. Sabaha karşı eviniz basılabilir ve tutuklanabilirsiniz. Bir ihbar mektubu ya da gizli tanık yeterlidir bunun için.

Silivri için toplama kampı dediniz, mahkemeye tiyatro dediniz... Sizce bu ifadeler ağır değil miydi?

Tiyatro dedim ama o bile hafif kalıyor. Orası tiyatrodan da öte intikam alma yerine dönüşmüş durumda...

Aman Sayın Kılıçdaroğlu bu sözler üzerine yeni bir fezleke gelebilir dikkat edin...

Geldiğimiz nokta budur. Orası bir toplama kampıdır... Yazarı, gazetecisi askeri heğsi var... 1941'lerdeki toplama kamplarının bugünkü karşılığı budur. Daha önce Başbakan 'bana selam vermedi şimdi Silivri'de" demedi mi? "Ben bu davanın savcısıyım" demedi mi?



Deniz Baykal da "ben bu davanın avukatıyım" dedi ama...

Sayın Hakan dünyanın hiç bir yerinde avukatla savcı aynı şey değildir. Savcı devleti, kamuyu temsil eder...

ERGENEKON DAVASINI NEDEN BU KADAR KÜÇÜMSÜYORSUNUZ?

Ergenekon davası "bu dava herşeydir" diyenlerle "bu dava hiç birşeydir" diyenlerin elinde sulandırıldı. Siz de Ergenekon davasını küçümseyen, yok sayan açıklamalar yapıyorsunuz, 'nerede bu örgüt gidip üye olayım' dediniz... Ama işin içinde Veli Küçük gibi isimler de var... Niye bir ayrım yapmadan böyle küçümsüyorsunuz?

Sayın Hakan Ergenekon diye bir örgüt var mı? MİT'e sordular yok dedi. Bu örgütün varlığını ortaya koyan bir mahkeme kararı da yok. Yargılama sürecinde de çok büyük sorunlar var. İnsanlar neyle suçlandığını bilmeden uzun süredir hapiste yatabiliyor. Böyle bir yargıya güvenilir mi? Ben bildiğimi okurum diyen bir yargıya saygı duyulabilir mi? Başbakan bu insanlar için 'töreröist' diyor ben buradan soruyorum. Nedim Şener terörist mi? Ahmet Şık, Musatafa Balbay terörist mi? Ben nasıl güveneceğim bu yargıya. Özel hayatın gizliliği diye bir şey de kalmadı. İtirazımız bu konulardadır.

NEDEN TARİHİNİZE ÖZELEŞTİREL YAKLAŞAMIYORSUNUZ?

Başbakan size dönük olarak tarihinizdeki bazı olayları gündeme getiriyor. Tarihinizdeki Dersim katliamı, Nazım Hikmet, Sebahattin Ali gibi olayları neden özeleştirel bir şekilde ortaya koymuyorsunuz? Bu konularda neden cesur bir özeleştiri yapamıyorsunuz?

Sayın Hakan CHP devrim yapan bir partidir. Bugün taktığımız gözlükler bugünün değerlerinin gözlükleridir. O zamanın koşulları içinde CHP'yi değerlendirmek gerekiyor. Biz de eleştirebiliriz, Dersim de var, Varlık vergisi de var, Sebahattin Ali de var, Behice Boranların tutuklanması da var... Mesele Dersim olayı... Açın dedik arşivleri sen devlet değil misin?

Ama arşivler açıldı. Bu konuda bilgi eksikliği var. Başbakanlık arşivleri açıldı. Genelkurmay arşivlerini de açacaklarını açıkladı Başbakan. Hükümet güzel bir şey yaptığında teşekkür etmek hakkını teslim etmek gerekmez mi?

Biz deyince açıldı... Ayrıca açılıp açılmadığını da tam bilmiyoruz...

Ben sizin vekiliniz Hüseyin Aygün'le konuştum ve arşivlerin açıldığını ve kendi ellerindeki bilgilerle arşivlerdeki verilerin uyuştuğunu söyledi..

Bütün arşivler açılmış değil... Bizim arzumuz bütün arşivleri açılmasıdır. CHP kendi geçmişini inkar etmedi. Aksine guru duydu. Bu ülkede seçimleri, çok partili hayatı, kadınların seçme seçilme hakkını sağlayan partiyiz. 5 kuruşun hesabını veren bir partiyiz. Ama biz şunu soruyoruz. Sayın Başbakan 15 yıllık geçmişini kabul ediyor mu? 15 yıllık tarihiyle bile yüzleşemiyor, iki yüzlü bir politika yapıyor. Bizim bir yanlışımız varsa onu da çıkıp söyleriz. Nazım Hikmet'i CHP'liler savunmuştur...

DERSİM TARTIŞMASINDA DAHA CESUR OLMANIZI BEKLERDİK

Sayın Kılıçdaroğlu Nazım Hikmet'i hapse atan da CHP hükümetidir..

Evet ama devrimsel gelişmeleri CHP sağlamıştır. Ülkeye sosyal demokrasiyi CHP getirmiştir...

Ben Dersim olayında daha cesur ve net bir tavır koymanızı beklerdik.. Dersim'de insanlar bombalandı Seyit Rıza haksız yere asıldı demenizi beklerdik...

Biz bunları söyledik sayın Hakan, siz duymadıysanız bir şey diyemem. Başbakan Dersim'i suistimal ediyor. Ben Dersim'i çocukluğumdan yaşadıklarımdan biliyorum ...