• BIST 9203.37
  • Altın 4296.947
  • Dolar 39.6155
  • Euro 45.6765
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 35 °C
  • Ankara 27 °C
  • İzmir 33 °C
  • Berlin 34 °C

Hüseyin Gülerce: Türkiye, Kürt sorununu kendisi çözmelidir

Hüseyin Gülerce: Türkiye, Kürt sorununu kendisi çözmelidir
Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin bugün yayınlanan 'Stratejik derinlik ve romantizm...' başlıklı yazısı...

Suriye ile ilgili gelişmeler, Türkiye'nin dış politikasına içeriden ağır eleştiriler getiriyor. Irak'tan sonra bu defa da güneyimizde bağımsız bir Kürt bölgesinin kurulmakta olduğundan hareketle, hükümete; "Bu mu sizin sıfır sorun politikanız?", "Bu mu sizin stratejik derinliğiniz?" diye soruluyor.

Biraz insaflı olmak lazım. Önceki akşam Sayın Başbakan, bir televizyon programında da ifade etti. Bizzat kendisi 2011'in yılbaşında Beşşar Esed ile baş başa üç saat görüştü. "Arap Baharı"nın Suriye'yi de etkileyeceğini, partilerin kurulmasına izin vererek seçimlere gitmek suretiyle kanlı çatışmaların önüne geçilebileceğini anlattı. Ne var ki Baas rejiminin güç odakları Esed'i rehin aldılar. Rejim, kendi halkını katletmeye başladı. Şimdi bunun sorumlusu, Türkiye'nin dış politikası mı? 

Türkiye'nin hiç mi hatası olmadı? Bence hata şuydu: Türkiye, Suriye'de bir insanlık trajedisi yaşanırken kendini öne attı. Mesele doğrudan Birleşmiş Milletler'i, ABD'yi, AB'yi, Rusya'yı ve İran'ı da ilgilendirirken, Türkiye sanki Suriye'nin tek muhatabı bizmişiz gibi davrandı. Dış politikada, gürleyip gürleyip yağmadığınız zaman, karşı taraftakilere koz vermiş olursunuz. Gücünüz test edilir. 

Suriye'de, sınırlarımızdaki Kürt hareketlenmesi, bizim nasıl bir "Kürt sorunu"muz olduğunu da herkesin kafasına dank ettirmelidir. Kürt sorunu, sadece PKK terörü değildir. Ve bu sorun sadece güvenlikçi politikalarla, yani kuvvet yoluyla çözülemez. 30 senedir de çözülmedi/çözülemedi. Tamam, teröre, şiddete, saldırılara karşı elbette en iyi, en etkili mücadele yollarını kullanırsınız. Ama o da yıllardır yapılmadı. Saldırılara açık baraka gibi karakollarla, insansız hava araçlarında İsrail'e bağımlılıkla, ABD'nin hangi boyutta olduğunu tam bilemediğimiz desteğiyle, terörle mücadele edebilir misiniz? En önemlisi, sivil irade devre dışı bırakılarak, terörle mücadele silahlı kuvvetlere, sıkıyönetimlere, olağanüstü hal yönetimlerine havale edildi. JİTEM'ler, insan, uyuşturucu kaçakçılığı, faili meçhul cinayetler, çözüm yerine yarayı kangren hale getirdi. Şimdi sivil irade, ciddi bir mücadele vermeye çalışıyor. Bu da kolay değil. Uludere tuzağının bu konuda anlattığı çok şey var... 

Ortadoğu'da haritalar yeniden çiziliyor olabilir. Sayın Başbakan, "Suriye'de kadastro çalışması yaptırmayız." derken, kadastrocular sahada çoktan çalışmaya başlamış olabilirler. Bölgedeki aktörler, sırtlarını büyük güçlere dayayarak Sayın Başbakan'a karşı ikili oynuyor olabilirler. Mesela Sayın Başbakan'ın önceki günkü TV programında; Mesut Barzani'yi kastederek; "Son olarak söylenen şu ifade çok daha çirkin; 'Biz Kuzey Irak'ta bunlara eğitim verdik ve bu eğitim neticesinde şimdi onları geri gönderiyoruz' yaklaşımları, bu işin çok daha farklı boyutlara doğru gittiğini gösteriyor." demesi çok enteresan... 

Romantizm, biliyorsunuz duygu, heyecan ve hayalin etkisinde kalmaktır. Bir de işin içinde kendinize çok güven varsa uçar gidersiniz... Edebiyatta, sanatta romantizm olur. Ama dış politika, romantizmi asla kaldırmaz. Biz zaten bir de millet olarak duygusalız. Hâlâ Mehter Marşı dinleyince kendimizi Mohaç'ta, Çaldıran'da zannediyoruz. 

Türkiye, Kürt sorununu kendisi çözmelidir. Çözdürmek istemeyen çok, tuzak ve tahrik çok ama biz çözmeliyiz. Önümüzde altın bir fırsat var. Yeni bir anayasa çalışması yürütülüyor. Eşit yurttaşlık temelinde, fikir ve ifade hürriyetinin, özgürlüklerin genişletilmesi temelinde, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi temelinde anayasa içinde sağlam zeminler hazırlamalıyız.

Bizim Güneydoğu'muz, Doğu'muz müthiş bir cazibe merkezi haline gelsin, bakalım o zaman bölünmeyi konuşan olur mu? Tam tersine bugün sınırlarında ürktüğünüz bütün Kürtlerin yüzü, size döner mi dönmez mi? 

Karamsarlık girdabına düşmeden, kendimize güvenerek parlak bir geleceği inşa etmeliyiz...

  • Yorumlar 8
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • ismet demir27 Temmuz 2012 Cuma 12:13Günaydin yinede gec degil cünkü

      Sayin Gülerce eminimki tüm yazarlar gazeteciler gibi sizinde bir arsiviniz vardir
      >>Türkiye, Kürt sorununu kendisi çözmelidir. Çözdürmek istemeyen çok, tuzak ve tahrik çok ama biz çözmeliyiz.

      Yanıtla (0) (0)
    • Serhat Köylü27 Temmuz 2012 Cuma 13:18 İki Yüzlülülük

      Bu sorun eğer bu güne kadar çözülmediyse bunun sebeplerinden bir tanesi de, müslüman diye geçinip, söz konusu Kürtler olunca Hitlere taş çıkartacak kadar faşist olanlardır.

      Yanıtla (0) (0)
    • amedi27 Temmuz 2012 Cuma 13:32gülen ve gülerceye...

      yumurta kapıya dayandı yeni mi çözüm diyoruz. hem nasıl bir çözümü neden kürdistanlılara sormuyoruz. kürtlerden hain yaratıp onlarla çözmek hayalleriyle çözülmez. kürt eski kürt değil.tüm kürtler eninde sonunda birleşecek ve kendi yönetimlerini inşa edecekler. eğer f.gülen gerçek müslümansa gerçek kardeşse kürde bağımsızlık dahil her tür kardeşlik hukuku gereği yardımcı olsun. hem kürtler en minimize talebi söylüyorlar. özerklik diyorlar...

      Yanıtla (0) (0)
    • Fahrettin Baysal27 Temmuz 2012 Cuma 16:44Nereden Nereye

      Dostlar yıllarca Gülen Cemaati Kürdistan'da kendi evlerinde Kürtçe konuşmayı yasakladılar. Sistem gibi davranıp bitti bitecek herkes Türk ve Müslüman olacak ve iş bitecekti. Hani herkesin bir planı var Allah'ın da bir planı var. Ama Kürtler durmadı herşeye rağmen mücadeleye devam dedi. Öyle oldu ki doğuda inkara büyük destek olan cemaat tuttu Kürtçe Televizyon kurdu. Yani anlayacağınız çareleri kalmadı.

      Yanıtla (0) (0)
    • gül diyar27 Temmuz 2012 Cuma 17:37gülerce gibileri

      Gülerce gibileri ne yapıyor biliyor musunuz sanırım bilmeyen yok ama yine de söyleyeyim.. haklarını verin kendilerini size minnettar hissetsinler zaten verseniz vermeseniz de özgürleşecekler... birşeyler yapın bize bağlı kalsınlar...sayın Gülerce kürtler o eşiği geçeli çok oldu.

      Yanıtla (0) (0)
    • nevbahar27 Temmuz 2012 Cuma 17:45bir soru

      Sayın Gülerce KÜRTLER ve ÖZGÜRLÜK kelimeleri yanyana gelince niye telaş ve ümitsizliğe kapılıyorsunuz.. buna da alışırsınız... insan zamanla nelere alışmıyor... kürtlere bir sorun

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi27 Temmuz 2012 Cuma 17:58Kaçıncı anayasa olacak?

      Sürekli değiştirdiğiniz, anayasalar bir asırdır, biz kürdlerin anasını ağlattı..!



      Kendinize göre Çözüm dediğiniz şey? yeni ayasada, Kürdistanda Kürdlere özerk yönetim warmı yokmu ? o yoksa gerisi oyalamadir.

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet yıldız27 Temmuz 2012 Cuma 21:18ülkemizin sahibi kürtler

      sayın gülerce sizler türk islamcıları kürtler çok iyi biliyor saidi kürdüyü türkü saidi yapmaddınızmı kürtleri yok saymadınızmı hani kardeştik kürtler kardeşse ülkenin anadili kürtçe olsun devletin adı anadolu olsun kürtlerde böyle istiyor çünkü kürtler etnik bakımdan türklerden çok demokrasi ise çözüm ise bu ha diyeceksiniz istedikçe isterler doğru isteyecekler çünkü hakları en kültürlü dile sahilrt haşa arapçadan sonra türkçe 6 ay yasak ols

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89