• BIST 9668.36
  • Altın 3996.585
  • Dolar 38.8091
  • Euro 43.2885
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 13 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 10 °C

Hükümet başörtüsü için yasak istedi

Hükümet başörtüsü için yasak istedi
Danıştay, 28 Şubat’ta ihraç edilen başörtülü öğretmen için göreve iade kararı verdi ama buna itiraz eden Milli Eğitim Bakanlığı yasağın sürmesini talep etti.

28 Şubat sürecinde başörtülü öğretmene yapılan ihraç, 12 yıl sonra Danıştay’dan döndü. Danıştay, öğretmenin meslekten ihracını oybirliğiyle hukuksuz buldu. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Hukuk Müşavirliği, binlerce başörtülü öğretmen için emsal nitelikteki kararın, “Anayasa’nın Başlangıç bölümündeki Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlılığa ve laiklik ilkesine” atıfta bulunarak “karar düzeltme” yoluyla bozulmasını talep etti. Böylece yıllardır başörtüsünden dolayı mağdur olduğunu iddia eden AKP’nin bir bakanlığı, başörtülü öğretmene verilen cezayı savunarak mesleğine dönmesine karşı çıktı.

Soruşturma raporu ile başladı

Samsun’un Vezirköprü İlçesi’ndeki Gazi Pansiyonlu İlköğretim Okulu’nda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan G.D. hakkında Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ne aykırı davrandığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda düzenlenen raporda, G.D.’nin derslere başörtülü girmek suretiyle Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ne uymadığı, ideolojik amaçlarla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozduğundan bahisle 657 sayılı Kanun’un 125/E-a maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarılması teklif edildi. MEB Yüksek Disiplin Kurulu, 1 Ağustos 2001 tarihinde teklifi kabul ederek, öğretmenin memurluktan ihracına karar verdi. Bunun üzerine G.D., Samsun İdare Mahkemesi’ne işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Mahkeme işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.

Danıştay G.D.’yi haklı buldu

G.D. ardından Danıştay’da temyize gitti. Temyiz talebi, Danıştay 12. Dairesi’nce 21 Kasım 2012 tarihinde kabul edilerek yerel mahkemenin kararı bozuldu. Oybirliği ile alınan kararda şu ifadeler yer aldı: “Davacının derslere başörtülü olarak girmek şeklindeki fiili, çalıştığı kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozucu nitelikte bulunmadığı gibi, ideolojik ve siyasi amaçlarla yapıldığı da ortaya konulamamıştır. Bu hâliyle davacının eyleminin, anılan kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı, diğer bir ifadeyle, 657 sayılı Kanun’un 125/E-a maddesiyle örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davacıya isnad edilen fiilin sübuta erdiği gerekçesiyle davanın reddi yolunda İdare Mahkemesince verilen kararda ise hukuki isabet görülmemiştir.”

MEB, karara itiraz etti

Ancak MEB, nisan ayında “karar düzeltme” yoluyla kararın incelenerek bozulmasını talep etti. Danıştay 12. Dairesi’ne sunulmak üzere yazılan ve MEB Hukuk Müşaviri Harun Kaman imzasını taşıyan itirazda, “1982 Anayasası’nın Başlangıç Bölümünde Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlılık ve laiklik ilke olarak benimsenmiş, 2. maddesinde de Türkiye Cumhuriyeti’nin, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi. MEB talebinde, kılık kıyafetle ilgili bazı kanun ve genelgelere de atıf yapılarak özetle şöyle dendi: “Soruşturma raporunda; davacı öğretmenin Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ni ihlal ettiği ve bu tutumunu sürdürdüğü belirtilerek, disiplin yönünden; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-a maddesi uyarınca ‘Devlet Memurluğundan Çıkarma’ cezası ile cezalandırılması önerisi getirilmiştir... Görevi esnasında yönetmeliğe uymadığı soruşturma sonucunda sabit olan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/E-a maddesi uyarınca memurluktan çıkarma ile cezalandırılması işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerden dolayı karar düzeltme talebimizin kabulü ile bozma kararının kaldırılarak ilk derece mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini arz ederim.”

İşte o hüküm

657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin “e” bendinde “Devlet memurluğundan çıkarma’’ cezasını gerektiren fiil ve haller düzenleniyor. Bendin “a” fıkrasında şöyle deniliyor: “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak.” (Taraf)

  • Yorumlar 5
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • sabri ayçiçek22 Temmuz 2013 Pazartesi 12:21Tünelden çıkamamak budur işte!

      MEBakanlığı ,8 yıllık eğitimden,sadece biçimsel anlamda "çıkışı"(4+4+4) bir "devrim" olarak sunmuş, çoğu insan da buna inanmıştı. Oysa sorun sürede değil,eğitimin niteliğinde ve programların yapısındadır.. .Bu anlamda, başörtüsü yasağını savunan bir Bakanlığı hiç yadırgamam/yadırgamadım. Ortada üniversitelerle ilgili bir "yasak" yokken bile Anayasa Mahkemesi kararıyla bu hayat bulmadı mı? Surduk mu hiç ! Anayasa Mahkemesi Meclis gibi kanun mu koyar,yoksa konan kanunun uygunluğunu mu denetler ?

      Öğrenci Andının bile hukuki olmadığı ortada iken (15 yaş altına yemin verdirilmez) devam etmesi...

      Yanıtla (0) (0)
    • sabri ayçiçek22 Temmuz 2013 Pazartesi 12:40Ç-d- e üçgeni esastır.

      Ülkemiz, yıllardır kamuda "serbest kıyafete" karşı çıkarak,buna kanunların izin vermediğinden dem vurmaktadır. Öğrencilere "serbest kıyafeti" savunurken- o da yalpalanarak- Bakanlığın başörtülü öğretmene cezayı savunması "hukuki" değildir.Çünkü dünyanın çeşitli ülkelerinde,başı örtülü olarak çeşitli meslekleri "yapan" insanlar vardır.Burada esas olan hizmetin eşit,doğru ve çabuk sunulmasıdır.Yani tarafsızlıktır.

      Seçimde yüzde 10 seçim barajı vardır yani kanunidir bu "hâl" ,peki hukuka uygun mudur diye soruyoruz değil mi? 53 milyon seçmende 3-3,5 milyon oy çöpe niye gider ki?

      Yanıtla (0) (0)
    • bozo22 Temmuz 2013 Pazartesi 14:08görün artık

      samimi dindarlar görün artık

      Yanıtla (0) (0)
    • ali saç22 Temmuz 2013 Pazartesi 17:31görün işte

      demokrasi falan filan...islami parti falan filan hepsi hikaye..

      Yanıtla (0) (0)
    • serkan23 Temmuz 2013 Salı 09:47doğru haber

      sayın site yöneticileri, meb'de bir hukuk müşavirinin işgüzarlığını hükümete mal etme girişiminiz iyi niyetli değil. müşavir görevden alınmıştır. habere yaptığınız başlık, insaftan yoksundur.

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89