• BIST 9668.36
  • Altın 3996.585
  • Dolar 38.8091
  • Euro 43.2885
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 29 °C
  • Ankara 28 °C
  • İzmir 26 °C
  • Berlin 17 °C

Hayettin Karaman yazdı: İsyan ve sonuçları

Hayettin Karaman yazdı: İsyan ve sonuçları
Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman'ın bugün yayınlanan 'İsyan ve sonuçları' başlıklı yazısı...

Geçmiş zamanlarda hemen her yerde eşkıya, haydut, yol kesen; cana, mala, ırza saldıranlar olmuştur. Aynı zamanda yöneticilere ve yönetenlerin bağlı bulundukları sisteme muhalefet edenler de olmuştur. Bunların örgütlü veya topluluk halinde bulunanları devlet için zaman zaman büyük bir gaile teşkil etmiştir. Devlet asayiş ve huzuru sağlamak için iki yoldan yürümüştür: 1. Asker ve diğer güvenlik güçlerini göndermiş, şiddete şiddetle mukabele etmiş ve eşkıya ile silaha sarılan muhalifleri etkisiz hale getirmiştir. 2. Hey'et-i nâsıha; yani (öğüt veren, yanlış yola girenlerin hak olana dönmeleri için onlarla görüşen, onları dinleyen) etkili insanlarını göndermiştir. Bu heyetler karşı taraf ile konuşup görüşmüşler, onları dinlemişler, haklı talepleri var ise bunu merkeze iletmişler, yanlışın düzelmesi için çaba göstermişlerdir.

Bazen de şiddete başvuran muhalifler veya haydutlar kendiliklerinden pişman olmuşlar, tövbe etmişler, af dilemişler ve yetkili merci tarafından affedilmişlerdir.

İsyan durumunda devletin ilk işi şiddet, asma, kesme, idam, işkence değildir; bunlara son çare olarak başvurulur. İlk iş asileri dinlemek, isyanın sebeplerini öğrenmek ve eğer haksızlık, yanlışlık varsa bunu derhal gidermek, hakkı ve adaleti uygulamaktır. Bu yapıldığı ve ortada bir haksızlık kalmadığı halde isyan devam ediyor ve şiddet yoluyla halka zarar veriyorsa işte o zaman devlet elbette harekete geçecek ve asileri etkisiz hale getirecektir.

Devletin hukuka ve ahlaka aykırı davranan yönetenlerine, bunların icraatlarına ve İslam'a aykırı olan düzenine karşı haklı kalkışmalar da olabilir. İlgili kaynaklarda, böyle durumlarda isyanın caiz olup olmadığı tartışılmış, farklı ictihadlar ortaya çıkmıştır; ama bu farklı görüşler içinde, meşru olmayanı hoş gören yoktur, zulmü ortadan kaldırmak için isyana başvurmanın sonuçta ıslah mı, felaket mi getireceği konusu (bu ihtimal karşısında doğru olan tutum) tartışılmaktadır.

Geçmişte Kürt vatandaş ve kardeşlerimize karşı bazı yanlışlar ve haksızlıklar yapılmıştır, ama bunları gidermenin yolu o zaman da, bu zaman da yollu yolunca talep ve siyaset idi. Sonunda bu noktaya gelinmiş olması sevindiricidir.

Geçmiş bir yana yakın tarihlerde ülkemizde hakkını isteyen, bunun için toplantı ve gösteri yapan kimselere, bu eylemi başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar vermeden yapıyorlarsa müdahale eden de yoktur, onlara karşı şiddet gösteren de yoktur. Ama mesela Suriye'de bu böyle olmamıştır; ellerinde silah şöyle dursun sopa bile bulunmayan kitleler sokağa çıkmış hak, hukuk, adalet, meşru bir düzen istemişlerdir. Yönetimin ise bunlara cevabı şiddet ve kurşun olmuştur. Yöneticilerin dostları aylarca kendilerine nasihat ettikleri, haklı talepleri karşılamalarını tavsiye ettikleri halde yönetim bunları dinlememiş, daha önce yapılanları tekrar ederek ortalığı kan gölüne çevirmiş, binlerce masumun canına kıymış, ülkeyi harab etmiştir.

Haksızlık karşısında susmayanlar, düzeltmek için yola çıktıklarında bunun ne sonuç vereceğini hesap etmeliler; bu doğru, ama bir doğru daha var: Ülkeleri yönetenler de yanlışta, zulümde, meşru olmayan icraatta ısrar ettiklerinde sonucun ne olacağını düşünmek durumundadırlar. Meşru ve zaruri olmadıkça insanları korkutmanın, burunlarını kanatmanın da hesabı önce bu dünyada, olmadı ahirette mutlaka sorulacaktır.

  • Yorumlar 21
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • bager24 Mart 2013 Pazar 14:21bakış açın ofsayt

      sayın yazar Kürt sorunu sizin bahsettiğiniz gibi basit bir olgu değil.. isyan çıktı mı devlet siyasi yönden uzlasmaya çalısıyormus biz bunu 1925'te AMED'te 1930'da AGİRİ'de 1931'de ZİLAN 'da 1937'de DERSİM'de nasıl uzlaşmaya varıldığını gördük .. ve suriye meselesini Kürt sorununu benzetmek sizin bu sorundan ne kadar iyi anladığınızı ortaya koyuyor..olaya yalnızca Türk olarak bakmak yeterli değil.. eşkiya dedinizde biz KÜRDİSTAN'da kimlerin eşkiya faaliyetleri yürüttüğünü biliriz..

      Yanıtla (0) (0)
    • Melle Baweri24 Mart 2013 Pazar 14:27Bol keseden sallamak

      Hocaya su soruyu soruyorum: su cumlenizin kuran ve hadisteki dayanagini soylermisiniz? "Haksızlık karşısında susmayanlar, düzeltmek için yola çıktıklarında bunun ne sonuç vereceğini hesap etmeliler". Soyleyemez iseniz. bende size istedigimi soyleyebilir miyim?

      Yanıtla (0) (0)
    • siya saan24 Mart 2013 Pazar 15:25z

      hoca mı dır nedir dediği şeye bakınız........ "geçmiş bir yana yakın tarihlerde ülkemizde hakkını isteyen, bunun için toplantı ve gösteri yapan kimselere, bu eylemi başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar vermeden yapıyorlarsa müdahale eden yoktur" yokmuş.yazıklar olsun daha geçen yıl engellenen newroz,ondan bir yıl önce engellenen 1 mayıslar, 8 mart mitingleri, hakkını arayan öğrencilere joplar,gazlar,tekmeler.hakkını arayan eylem yapan öğretmene-memura joplar ve cezalar.eylemlerde hopa da,istanbul da,d.bakır da eylemcileri öldürmeler,katletmeler müdahale bile değil ha.. yuh olsun yuh

      Yanıtla (0) (0)
    • Yarımada24 Mart 2013 Pazar 15:58Meymenet yok

      Değerli yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; büyük harflerle yazılan, hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • Nureddîn24 Mart 2013 Pazar 16:01Yüzün kızar mıyor mu?

      Bir insanın Kürtlerin halini görmemesi için herhalde kör olması lazım. 1991 yılında Kurtalan’da düzenlenen sivil bir yürüyüşte 11 sivil Kürdü timler öldürdü. Oysa bir askerin, timin, ya da polisin burnu bile kanamadı, kimse silah kullanmadı. Bu insanları gördükçe tek tesellim Mahkeme-i Kübra oluyor. Biz hakkımızı helal etmiyoruz, Karaman Hoca! Ve hak-hukuk konusunda Ergenekonculardan ehven-i şer orlmayan muhafazakar ırkçılardan Allah bizi korusun.

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet çelik24 Mart 2013 Pazar 16:08Hakkı değilde ceddi savunmak

      Kim olursanız olun Ceddinizi hakkın önünde tutarsanız yazacağınz yazı da söyleyeceğiniz sözde bu yazıda söylenen sözlerin ötesine gitmez zaten. Öyle yazılmışki sanki Geçmişte hak isteyenler hapsedilmemeiş, asılmamış, öldürülmemiş evleri yakılıp yıkılmamaışta kürler buna rağmen elelrine silah almış eşkiya olmuşlar. Bu tam bir emevi mantığıdır. Hem Hz hüseyinin kafasını kes hemde otur başında ağla sanki başkası kesmiş gibi. Yazıklar olsun birde Alim diye geçinip hakkı ayaklar altına alıp ceddini yüceltmeye çalışanlara yazıklar olsun

      Yanıtla (0) (0)
    • kikan kurdi24 Mart 2013 Pazar 18:35derzi

      ortaya konuşuyor zat-ı muhterem.ne şiş yansın ne kebap.yoksa nasıl akil adamlar havuzuna zarf atar,seçilir...

      Yanıtla (0) (0)
    • Şîr Herimî24 Mart 2013 Pazar 19:29pes

      İlmi rezil ettiniz bu devletperestliğiniz ve "milli gurur" kibrinizle. Allah ıslah etsin.

      Yanıtla (0) (0)
    • necati daş25 Mart 2013 Pazartesi 00:03KİM,TERÖRİST,KİM,FAŞİST

      Türkiye zor bir dönemden geçiyor, yılardır P.K.K terör örgütü (!) bahane ederek kürd hlkının tüm demokretik, insani taleplerini terör ile laanse ederek yok sayanlar. şimdi pkk silah bırakıyor, sınırları dışına çekilecek ve pkk bir terör ürgütü diye bir şey kalmayacak.. yılardır tv, gazetlerde kürd halkının değerlerin pkk'yi bahane ederek ağza alınmayan hakaret eden bu günde sonra ne diyecekler merak ediyorum. Kürd kardeşlerimiz ile bir sorunumuz yok diyen ama aslında kürd, kürdistan kelimesine tahamüleri olmayan yaratıklar. ne diyeceklerdir. Hrkesin gercek yüzü ortaya çkıar

      Kim faşist, kim terörist, ((

      Yanıtla (0) (0)
    • dilşadooo25 Mart 2013 Pazartesi 01:02türk-islam hastalıklıdır

      aslında islama eklenen her ideoloji hastalıklıdır.neredeyse devletini Allahın devleti ilan edecek,halifeliği ilan edecek beyefendileri. halbuki cümle alem biliyor ki dini açıdan baktığında bu devlet tamamen din karşıtı bir kemalist yapıdadır. faiz desen var,kumar desen var,fuhuş desen var,para kayırma var. ve bunların hepsi yasal maalesef.Allah birgün o kibrinizin belasını verecek. Kürtlere aç bir köpek muamelesi yapıyorsunuz. Kürtlerin suçu aslında saçma sapan ülke demokratikleşmenisinin peşini bırakacaklar ve ölümüne bağımsızlık için savaşacaklar o zaman her şey rayına oturur.

      Yanıtla (0) (0)
    • bazidli25 Mart 2013 Pazartesi 08:33edeb ya hu

      karaman kendisini devlettin imkanlarından mahrum etmek istemediği için böyle yazıyor. Halbuki tavrı bir İbni Teymiye,İmamı Azam ve Said-i Kürdi tavrı olamalıydı. Bİr alime yakışan budur. Zalimden yana olup, mazlumu asi yapmak değildir.

      Yanıtla (0) (0)
    • mıstefa sewi25 Mart 2013 Pazartesi 09:09Mantık

      Bikere Hoca! nın olaya yaklaşım biçimi temelden yanlış.Sanki T.C şeriat-ı Muhammediye ile idere olunuyor da Küetlerde şer'i bir yönetime başkaldırmışlar.

      Yanıtla (0) (0)
    • can25 Mart 2013 Pazartesi 10:10Roboskî

      Sayın Hocam(!) Roboskî için ne düşünüyor,onlar da mı silahlıydı?Gerçek İslam alimi görmek istiyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • muhacır25 Mart 2013 Pazartesi 11:21yazıklar olsun

      islam böylelerin elinde olursa kendine göre böyle fetva verir böylelerin yüzünde insanlar islamda çıkıyor allah iyi etsin .

      Yanıtla (0) (0)
    • Bavê Bedirxan25 Mart 2013 Pazartesi 12:11Yazık

      İlim ve amel birlikte olmadığı zaman vay haline hocam.

      Yanıtla (0) (0)
    • ishak25 Mart 2013 Pazartesi 12:40yakın tarih!

      Hoca! yakın tarihte hakkını isteyenlere başkalarına zarar vermiyorlarsa müdahale eden yoktur demiş peki 90'lı yıllarda newrozlarda katledilenler ne anlama geliyor sormak lazım. yazık İslam'ı böyle insanlardan öğrenmek durumunda kalanlara.

      Yanıtla (0) (0)
    • Kadir H.25 Mart 2013 Pazartesi 13:24Ne demeli şimdi ?

      1980 darbesinin komutanlarından biri; eğer içerideki insanlar Kemalizmi bilselerdi "TERÖRİST" olmazlardı diye bir vecize ihsan etmişti. Bununla kalmayıp (mesleği Askerlik olduğu halde) birde Kemalizmin kitabını yazmıştı.

      Allah rızası için Sorarım herkese; Yukarıdaki zat-ı muhteremin (taban tabana zıt göründüklerini varsayarak) O Asker emeklisinden ne farkı var.

      Biri BİRİLERİNİ Kemalizmi bilmemekle TERÖRİST İlan etti, Diğeri ise YÜCE İSLAM DİNİN tüm referanslarını kırıp dökerek diğerlerini TERÖRİST ilan etti

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet gencer25 Mart 2013 Pazartesi 14:14ne diyorsun beyefendi

      maşallah siz yeni gezegen keşfetmişsiniz. Hayrettin bey.

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi25 Mart 2013 Pazartesi 18:21Dewled we İsyan

      Yeryüzünde yaşayan bütün insanlar birer ayrı dewledler şemsiyesi altında yaşarlar dolayısıyla insanların isyanı da zalim despod dewlere karşı çıkar.Arap baharı denen halk isyanlarıda bu yüzden kendi dewledlerine karşı bile oluştu.Kurdlerin 30 yakın yakın halende isyanı ise çok farklı olan sebebi war oda dewledsiz kaldıklarından kaynaklıdır.

      Yanıtla (0) (0)
    • Baîzdî26 Mart 2013 Salı 08:55Mesnetsiz Fetvalar

      1- Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır.
      2- Bir yerde zulüm varsa ve gücünüz yetiyorsa elinizle düzeltin. yetmiyorsa dilinizle düzeltin. Ona da yetmiyorsa kalbinizle buğzedin. Bu da imanın en alt mertebesidir.
      3- İslam kurallarıyla yönetilen bir devlette olsaydık zaten bu sorunlar olmazdı. dolayısıyla hoca yine mesnettsiz bir fetva vermiş.

      Yanıtla (0) (0)
    • Baîzdî26 Mart 2013 Salı 10:18Ayetle Karşılık Veriyorum

      1- Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar bunun dışındadır. Haksızlık eden kimseler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır. (Şuara-227)
      2- Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz! (Hud-113)

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89