Türkiye'nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 17, 29 ve 30. maddelerine, Lozan Antlaşması'na dayanarak çekince koyduğu, bunun da özellikle azınlık hakları ve anadil hakkı ile ilgili olduğu hatırlatıldı. Türkiye'de çocukların yaşam hakkı da dahil olmak üzere sözleşmede güvence altına alınan temel hakların bizzat devlet eliyle ya da başka mekanizmalar nedeniyle ihlal edildiği vurgulandı. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 20. Maddesi'ne herhangi bir çekince konulmuş olmamasına rağmen Türkiye'de kamuya ait çocuk bakım veya koruma merkezinde barınmakta olan çocukların etnik, dinsel, kültürel ve dil kimliği hakkının açıkça ihlal edildiği belirtilen raporda, çocukların yaşadığı hak ihlallerinin demokrasi ve insan haklarının önemli bir boyutunu temsil ettiğinin altını çizdi. Türkiye'de çocukların özellikle çatışmalı süreçler ve zorunlu göç uygulamaları sonrasında ciddi mağduriyetler yaşadığının, son 20 yıldaki istatistiklerin ise bunu ortaya koyduğunun vurgulandığı raporda, 1988-2011 yılı arasında 433 çocuğun devlet güçlerince öldürüldüğü belirtildi.
Raporda, 3 aylık dönemde 98 çocuğun yaşamını yitirdiği, 108 çocuğun ise yaralandığı belirtildi. Raporda, 3 ayda 52 çocuğun gözaltına alındığına dikkat çekilerek, tutuklanan ve ceza alan çocuk sayısının ise 28 olduğu belirtildi. Raporda, gözaltına alınanların ve tutuklananların genel olarak Kürt bölgesinden olduğuna dikkat çekildi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.